Son günlerde yaşanan gelişmeler ne yazık ki ilerisi için umut vermiyor.
Bir yandan bölgedeki çatışmalar, diğer yandan yaşanan hak ihlalleri ve hukuk tanımazlık, ülkenin itibarını zedeliyor.
90’lı yıllarda şöyle bir anlayış vardı; “Tüm Kürtler teröristtir ve yok edilmelidir.”
O anlayışın bugünlere gelmemesini umuyorum ancak yaşananlar bunun hala devam ettiğini gösteriyor.
90’lı yılların karanlık yapısı olan JİTEM tam bir hukuk tanımaz oluşumdu.
Yaptıklarından dolayı kemsi hesap soramıyor ve istediklerini yapıyorlardı.
Yani astıkları astık, kestikleri kestik.
O dönemlerde yaşanan binlerce cinayetin sorumlusuydular.
Bugün bile devam eden yargılamalar ne yazık ki cezasızlıkla sonuçlanıyor.
Şimdilerde ise benzer bir oluşum ‘Esedullah timi’ olarak çıkıyor karşımıza.
Diyarbakır’da, Silvan’da ve başka yerlerde duvarlara imzalarını atmaktan çekinmeyen bu timin kim ve kimler tarafından kurulduğu ve amaçlarının ne olduğu bilinmiyor.
Suç ferdidir ve bir şahsa aittir.
Suçlu kişinin ailesi ve yakınlarının da suçlu gibi muamele görmesinin hukuk devletinde yeri yoktur.
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin vurulmasından önce polise yönelik saldırıda bulunanlardan birinin YDG-H (Yurtsever Demokratik Gençlik Harekâtı) üyesi Uğur Yakışır olduğu belirlendi.
Ardından başlatılan soruşturma ve operasyonlarda Yakışır ailesi fertlerine işkence ve baskı yapıldığı iddialarını HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken meclise taşıdı.
İddialar ciddi ve üzerinde durulması gerekiyor. Çünkü iddialar doğruysa hukuk ve insan hakları ayaklar altına alınıyor.
Baluken, 28 Kasım günü Tahir Elçi’nin katledildiği olay sonrası Elçi’nin katillerinin bulunmasına yönelik etkin bir soruşturma yürütülmediğinin yapılan açıklamalardan anlaşıldığını belirterek, Diyarbakır Emniyetinin, görüntülerde yer alan iki kişinin aileleri üzerinde ise hukuku askıya alan baskı ve zulüm uygulamalarını hayata geçirdiğini ifade etti.
Hukukun temel ilkelerinden olan “şahsilik” ilkesinin polisler tarafından hiçe sayılarak, ailelerin tüm bireylerine yönelik baskı, tehdit ve işkence gerçekleştirildiğini, polisin bu yaklaşımı sonucu aile fertlerinin can güvenliğinin tehlike altında olduğuna da dikkat çeken Baluken’in verdiği soru önergesinde şu sorular yer aldı;
- Yakışır ailesine mensup S.Y.’nin önünü siyah Ranger marka arabalarla keserek “Benim seni gözaltına alma gibi bir derdim yok, ben seni direkt infaz edeceğim” şeklinde tehdit ve hakaret dolu sözler sarf eden polisler kimlerdir?
- S.Y’e Bingöl’ün Genç ilçesi girişinde eşi ve çocuğuyla birlikte işkence eden kar maskeli kişiler kimlerdir?
- S.Y.’nin sekiz yaşındaki çocuğunu evinin sokağında oyun oynarken darp edip kafa bölgesine ölümcül darbeler vuran polisler kimlerdir?
- Yakışır ailesine mensup bireyleri Diyarbakır sokaklarında araçlarından indirip yere yatırarak sokak ortasında işkence yapan polisler kimlerdir?
- Yakışır ailesinin kaldığı evlerin önünde sürekli bir şekilde durup, gözetleme yapanlar kimlerdir?
- Yakışır ailesine mensup üç kişinin bulunduğu araç Diyarbakır merkezde sokak ortasında durdurulup bu kişiler gözaltına alınmıştır. Gözaltında oldukları sürece işkenceye uğrayan bu kişilere çıplak edilerek soğuk su dökülmüş ve ardından da insanlık dışı işkenceler yapılmıştır. Ardından avukatların ısrarıyla hastaneye götürülen bu kişiler, hastane dönüşünde tekrar işkenceye maruz kalmışlardır. Söz konusu işkenceyi yapanlar kimlerdir?
- Yukarıdaki sorularda sıralanan baskı, tehdit ve işkenceleri gerçekleştirilen polisler bu gücü ve yetkiyi nereden almaktadır?
- Hukukta suçun şahsiliği ilkesinin polis tarafından hiçe sayılarak tüm aile bireylerine yönelik gerçekleştirilen hukuksuz uygulamaların gerekçesi nedir? Bu uygulamaların yasal dayanağı nedir? Aile bireylerine yönelik polis tarafından gerçekleştirilen baskı, tehdit ve işkencelerin izahı nedir? Bu uygulamalar bilginiz dâhilinde midir?
- Gerek uygulanan baskı ve zulüm gerekse de yapanların pervasız ve hukuk tanımaz tavrından ötürü, bu baskıları devlet içerisinde yer alan özel bir paramiliter yapı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Daha önce de bölgenin birçok yerine ortaya çıkan bu paramiliter yapılar kimlerden oluşmaktadır? Talimatları kimlerden almaktadır? Bu yapılara hükümetinizce cezasızlık sözü verilmiş midir?
- Yakışır ailesinin herhangi bir ferdinin başına herhangi bir şey gelirse şahsınız ve hükümetiniz sorumlu olacaktır. Bu sorumluluğun da farkında olarak Yakışır ailesine yönelik süren baskılara ve zulümlere son vermeyi düşünüyor musunuz?
Bir hukuk devletinde eğer birileri hukuku çiğniyorsa, orada ne insan hayatının garantisi vardır, ne de o ülkeye güven…