Işıl Özgentürk, bugüne kadar birçok iyi işe imza atmış bir insan.
Aslen Gaziantep’li olan Özgentürk,
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde okudu.
Üniversite yıllarında çeşitli tiyatrolarda hem yazar, hem oyuncu olarak görev aldı.
Daha sonra çocuk edebiyatı alanında çeşitli ürünler verdi. Ardından yetişkinler için yazmaya başladı. Uzun yıllar Cumhuriyet Gazetesinde röportajlar yaptı. Filim senaryoları ve oyunlar yazdı. ‘Seni Seviyorum Rosa’ filminin senaryosunu yazdı ve yönetti. Filim ulusal festivallerde pek çok ödül kazandı ve yurtdışında çeşitli festivallerde Türkiye’yi temsil etti.
Pek çok radyoda çeşitli sohbet ve eğitim programları yapmakta olan Özgentürk Cumhuriyet Gazetesi’nde de sürekli olarak köşe yazıları yazıyor.
Gazetecilikle oldukça iyi bir kariyer ve deneyim sahibi.
Yazılarını hergün onbinlerce kişi okuyor.
Ama aynı Işıl Özgentürk dün Cumhuriyet Gazetesinde yayınlanan ‘Porno çukurunda debeleniyoruz’ başlıklı yazısında öyle bir skandala imza attı ki, affedilir cinsten değil.
Yazısında Batman’da 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz eden ve ölümüne neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan’ın arkadaşlarıyla yaptığı mesajlaşmaları paylaşmış.
Öncelikle şunu belirteyim ki eğer bu yazışmalar doğruyla ve bu dava dosyasına girmişse, sırf bu yazışmalardan bile, bırakın serbest bırakılmasını, uzman çavuş Musa Orhan’ın en ağın cezayı alması gerekirdi.
Işıl Özgentürk’ün köşesine taşıdığı bu mesajlaşmaların yer aldığı bölüm şöyle; “Siirt’te görev yapan bir Uzman Çavuş Musa Orhan, Batmanlı İpek Er’i on beş gün bir evde tutup sürekli tecavüz etti. Bu arada arkadaşlarıyla yazıştı, yazışmalar şöyle, hiç değiştirmeden aldım: “Nebtın gardaş kıza”, “15 gündür a…koydum gardaş usandım vallaha”, “Yuh gardaşım sakın başını yakma”, “Sıkıntı yok almazlar daha önce de deneyimim var gardaşım”, “Bir ara bana da getir”, “Bakarız”, “Hadi lan naz yapma.”
Son günlerde, bu olayın Musa Orhan’a yönelik bir komplo olduğunu, aslında birlikteliğin ‘rıza’ ile olduğu ve bu çocuğun hiçbir suçunun olmadığını iddia edenlere bir tokattır bu mesajlar.
Işıl Özgentürk yazısında aslında İpek Er’e destek vermiş, Musa Orhan’ın ne kadar pislik bir mahlukat olduğunu dile getirmiş.
Ancak yazının devamında ‘kaş yapayım derken göz çıkarmış’ adeta Işıl Özgentürk.
Bu kadar deneyimle bir gazetecinin yapmaması gereken bir hata yapmış.
Öyle bir hata ki 608 Bin nüfuslu bir kentin tümüne hakaret etmiş, aşağılamış.
Batman’ın durumunu anlatırken bir eğitimcinin mektubuna yer vermiş güya.
Ve Batman’ı karalayan ve yerin dibine batıran o bölümde şu ifadeler yer alıyor; “On beş gün sürekli tecavüze uğrayan İpek Er, daha sonra serbest bırakılmış, o da şöyle yazmış bir kâğıda: “Bana tecavüz etti, ağladım.” O, bana “Ağlama, diktirirsin” dedi. Daha sonra İpek intihar ediyor, ölüyor, Batman’daki çok sayıdaki kadın intiharlarına bir sayı daha ekleniyor. Evet, Batman kadın intiharlarının en çok olduğu kenttir. O bölgeyi çok iyi bilen, bir öğretmen dostum şöyle anlatmıştı: “Buralarda kız çocuklarına hiç değer verilmez, babalar kız çocuklarını çocuktan saymaz, onlar okutulmazlar, mal gibi satılırlar. Mirastan onlara hiçbir pay düşmez. Herhangi bir beceri edinmeleri, yaşamlarını kendi ayakları üstünde sürdürmeleri için hiçbir yardım almazlar. Bu durumdaki genç kızların iki seçeneği vardır: Ya dağa çıkmak ya da kentlerinde görev yapan asker, bürokrat biriyle evlenerek kurtulmak. Bu nedenle pek çok genç kız umutsuzca kendini kandırır, evlilik hayalleri kurar ve ansızın bürokrat, asker bir başka bölgeye tayin olur gider. Çoğu bekâretini kaybetmiş genç kızlar için intihar, bir kurtuluş olur.”
2000’li yılların başında oluşturulan bir algı ile Batman ‘intiharların başkenti’ ilan edilmiş ve sanki hergün birkaç kadının intihar ettiği bir kent olduğu ima edilmişti.
Bunun sıkıntısını yıllar boyunca yaşayan kente hep kötü gözle bakılmış ve imajı yerlerde sürüklenmişti.
Bu kent bu kötü imajı üzerinden atmak için çok çabaladı. Bunda bir gazetecilerin de emeği oldu.
Ancak belki de bu güne kadar hiç Batman’a gelmemiş bir köşe yazarının hiçbir dayanağı olmayan böyle iddiaları köşesinde paylaşması, bütün bir kenti aşağılamaktır, hakarettir.
Bu yazıya Batman’da birçok kesimden tepki var. Tepkilerin tüm kentten yükselmesi gerekiyor. Çünkü bu hakaret tüm bir kente yapılmıştır.
Böyle bir saygısızlığı yapmaya kimsenin hakkı yoktur.
Işıl Özgentürk’ü kınıyorum ve derhal tüm Batmanlılardan özür dilemeye davet ediyorum…