FETÖ yapılanması devlet içinde uzun yıllardan bu yana sürüyordu.
Taki 17-25 Aralık soruşturmasına kadar.
Başarısız darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalarda yakalanan ve tutuklanan cemaat içindeki yetkili isimlerin ifadeleri, bu çarkın nasıl işlediğini de gözler önüne serdi.
FETÖ yapılanması içinde yıllarca birlikte kalan ve cemaat için çalışanların büyük bölümü gerçek isimlerini bile bilmiyorlardı.
Genellikle kod isimlerin kullanıldığı FETÖ yapılanmasında evliliklerden tutun da para alışverişlerine kadar herşey alınan ifadelerde deşifre oldu.
FETÖ içinde et yetkili isimlerden biri de ‘Büyük Bölge İmamları’dır.
Örgüt içindeki itaat ile ilgili görüş ise ‘İtaat et ve kurtul’ olarak biliniyor.
‘Büyük bölge imamı’ olarak yakalanan örgüt üyesinin anlattıkları, tüm detayları tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Çarkın ilk devresi FETÖ mensuplarının evlerinde yapılıyordu.
Mütevelliler telefonla aranarak gelip gelmeyecekleri tek tek soruluyor, toplantının yapılacağı yer hatırlatılırdı. Bu sohbetler genellikle sohbete katılan kişilerin evlerinde sırayla yapılıyordu.
Bu toplantılarda toplaması gereken kurban, burs ve himmet miktarları mütevellilere eşit miktarda dağıtılıyordu.
İfadede geçen söylemlerde, bu paraların bazen nakit, bazen de müşteri senetlerinden verildiği belirtiliyor.
Her eyalet yılda bir bütün mütevellilerini Ramazan ayından önce himmet toplantısına çağırır. Bu toplantılarda konuşmacı olarak İstanbul veya Ankara’dan sohbeti güzel, hitap gücü yüksek eski imamlar gelirmiş. Genelde konuşmacı olarak Fetullah Gülen'in yanında yetişen, talebesi olan 'molla' olarak isimlendirilen kişiler olurdu. Burada mütevellilerden yıllık ne kadar himmet vereceği taahhüdü alınırdı.
Bu konuda bir bölge imamının söyledikleri ilginç; “Mütevelliler yıllık verebilecekleri himmeti söylediklerinde, oradaki imamlar veya diğer şahıslar mütevellinin vermeyi taahhüt ettiği himmetin az olduğuna işaret ederek, miktarın iki katını vermesi için zorlanırdı. Bu zorlama herkesin içerisinde alenen yapıldığı için istenen miktarı sosyal bir baskı olduğundan dolayı vermek zorunda kalıyorlardı.”
Cemaat içerisindeki para alışverişlerinin hiçbirisinde makbuz veya belge verilmez. Devlete karşı resmi bir sorumluluk olmaması için resmi bir kayıt tutulmaz ve makbuz ya da belge verilmezdi.
Her imama bağlı öğrenci evleri vardır. İmamlar bu evlerde kalan üniversite mezunu öğrenciler arasından eli ayağı düzgün, konuşması düzgün olan para işinden anlayanlar arasından tasarrufuyla kendine bağlı muhasebeciyi seçer.
Para çarkı akıl almaz bir şekilde sürüyor bu yapılanma içinde. Zaten FETÖ içinde ‘İmam’ pozisyonundaki kişilerin nasıl kısa sürede maddi olarak yükseldiğini bu sistem gözler önüne seriyor.
Bölge imamı ifadesinde, Cemaatten ayrılmak isteyenlerin 'cemaatten ayrılırsan şefkat tokadı yersin', 'manevi olarak sıkıntı yaşarsın' gibi sözlerle vazgeçirilmeye çalışıldığını belirtiyor.
Türkiye’yi 7 bölgeye ayıran FETÖ’nün Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölgesinden sorumlu imamları bulunuyordu
Bu imamlara bölgesindeki iller bağlanır. Her bölgede bir imam bulunur.
İl imamı, ilden sorumlu olan kişidir.
İlde cemaate ait bütün kurum ve yapılanmaların aksaklığa mahal vermeden işlemesi için ildeki bütün işleri denetleyen ve yönlendiren kişidir. İlçe imamı da ilçedeki cemaate ait bütün faaliyetleri takip eden, düzenleyen kişidir.
Cemaate eleman kazandırmak için Cemaate ait okul, öğrenci evi, yurt gibi yerlerde kalan ve okuyanların çevrelerindeki kişileri sohbetlere, yemeğe veya gezilere davet ederek ikna edildiği biliniyor.
Eleman kazanma konusunda genellikle dini duygular istismar ediliyor. Elemanlarda öncelik olarak aranan kriter itaatkar olmasıdır. Ayrıca Allah rızası için faaliyetlerde bulunacak kişilere öncelik verildiği bir bölge imamının itiraflarında yer alıyor.
Bir diğer ilginç durum ise evliliklerle ilgili. Cemaat içerisindeki bekar imamlara bir üstündeki bağlı olduğu imam gelerek, 'evlenme zamanının geldiğini, evlenmek isteyip istemediğini' sorar. Evlenmek istemeyenler, 'biraz daha bekleyeceğini' söyler. Evlenmek isteyenler evleneceği bayanda olmasını istediği özellikleri (boy, güzellik, kilo, çalışıp çalışmaması, memleketi gibi) bildirir. Onlar da cemaat içerisinden istenen özelliklere uyan bayanın fotoğrafını getirerek gösterir. Fotoğraftaki bayanı beğenmezsen, beğenene kadar farklı farklı bayanların fotoğraflarını gösterirler. Fotoğraftaki bayanı beğenirse fotoğrafı gösteren imamın evinde uygun bir şekilde görüştürülür. Her iki taraf da birbirini beğenirse evlilik sağlanır. Görüşme esnasında eğer taraflardan biri diğerini beğenmezse evlilik olmaz. Bu işlem uygun kişiyi bulana kadar devam eder. Buluşmadan önce erkek şahsın fotoğrafı bayana gösterilmez.
Derin bir yapılanmanın derin çarkı böyle işliyor.