Batman şu sıralar yine manşetleri süslüyor, yine adından söz ettiriyor.
Bu kentin olumlu bir yönden adından ne zaman söz ettirdiğini bile unuttum.
Hep olumsuzluk, hep kötü-kaka, hep çirkin durumların gündemi oluyoruz ne yazık ki.
Bir dönemler ‘Faili Meçhul Cinayetlerin Başkenti’ ilan edildik.
5-6 Bin kişinin bu cinayetlere kurban gittiği yazıldı-çizildi.
Oysa resmi kayıtları baktığınızda bu cinayetlerin sayısı 500’ü bile geçmiyordu.
Bu imajı silmek için yıllar geçmesi gerekti.
Sonra ne hikmetse bu kez ‘İntiharların Başkenti’ oluverdik bir anda.
Bilmeyen sanki kentte günde 20-30 intihar olayı yaşanıyor sanacak.
Oysa intiharlara bakıldığında Türkiye’de 35. Sırada yer alıyordu Batman.
Tek talihsizliğiniz, kadın intiharlarının dünya ortalamasının üzerinde olmasıydı.
Bu kötü imajı silmek için de kentin yöneticileri çok mücadele ettiler.
Şimdi artık Batman intiharlarla anılan bir şehir değil.
1990’lı yıllardın bugüne kadar talihsizliklerle boğuştu durdu bu kent.
Şimdilerde yine gündemde Batman.
Bu kez geçtiğimiz günlerde Batman Şehirlerarası otogarında yaşanan bir cinayetle gündemden düşmüyor.
Olay bir kan davası olayı.
Sıradan adli bir olay.
Hergün ülkenin çeşitli kentlerinde buna benzer cinayetler işleniyor. Ancak cinayet anında çekilen görüntülerin sosyal medyaya yansımasının ardından büyük tepkiler gelmeye başladı.
20 yaşındaki Suat Yüksekbağ, hısımları tarafından 24 bıçak darbesi ile öldürüldü.
Bu olay Şehirlerarası otogarda ve onlarca kişinin gözleri önünde yaşandı.
Bu olayın aslında bir geçmişi var.
Öldürülen Suat Yüksekbağ’ın ağabeyi, bir süre önce tartıştığı birini öldürüyor.
Ölen kişinin kardeşleri ve yakınları da Suat Yüksekbağ’ı takip ederek burada öldürüyorlar.
Kısa süre önce işlenin ilk cinayet ile ilgili iddialar var ortada dolaşan.
İddiaya göre, Siirt’in Ziyaret beldesinde yaşanın ilk cinayetin ardından arabulucular devreye girerek 180 bin TL kan parası bedelle aileleri barıştırıyor.
Bu paranın 100 bin TL’sinin ödendiği, kalan 80 bini içinde Baba ve kardeşlerin çalışarak parayı toplamaya çalıştıkları belirtiliyor.
Yıllardın süregelen kan davası olayları var.
Bir şekilde iki kişi arasında başlayan ve ölümle sonuçlanan bir olayın ardından mutlaka aracılar araya girer ve başka ölümlerin yaşanmaması için tarafları barıştırırlar.
Bölgenin kanaat önderleri ve din alimlerinin araya girmesiyle sağlanan barışın ardından ölen kişinin ailesine belli bir miktar kan parasının verilmesi kararlaştırılır.
İddiaya göre bu aile barışmış ve kan parasını bile almış, ancak ardından bu cinayet işlenmiş.
Bunun yorumunu sizlere bırakıyorum.
Şimdi asıl skandal olan ve Batman’ı gündeme getiren olaya gelelim.
Öncelikle bu cinayetin organize ve planlı olduğu ortada.
Otogar çalışanlarının iddialarına göre birkaç kişi tüm girişleri tutmuş, ölen kişi ise R.K. ve A.K. kardeşler tarafından daha otobüsün içinde saldırıya uğruyor.
Ardından kaçmaya çalışıyor, ama başaramıyor.
O sırada otogar bahçesindeki iki polise vatandaşlar, saldırganlara müdahale etmedikleri için tepki gösteriyor.
Sosyal medyaya da düşen görüntülerde otogar çalışanları polislere ‘müdahale edin’ diye bağırıyor, ancak polisler ‘biz görevli değiliz, müdahale edemeyiz’ diyor. Bu kabul edilemez.
Polis gözlerinin önünde işlenen bir cinayete müdahale etmeyecek te neye edecek.
Bu aşamadan sonra otogar çalışanları kendileri müdahale ediyor, ancak cinayeti işleyenlerin yakınlarının demir çubuklu saldırısına uğruyorlar.
İlk müdahale eden kişiye anında arkasından biri vuruyor, otogar görevlisinin kafası yarılıyor Hastahaneye kaldırılan bu kişinin kafasına 10 dikiş atılıyor. Ardından başka bir otogar çalışanı da katile saldırıyor ancak oda birden arkasından başka bir şahsın demirli saldırısına uğruyor ve kolu kırılıyor.
Tüm bunlar yaşanırken, yaralı genç kan kaybından yaşamını yitiriyor.
Bu olayın öncesi Batman’da yaşanmıyor.
Bu kişiler Batmanlı değil.
Ama Batman olumsuz yönde gündeme oturdu.
Olayın tek olumlu tarafı, orada müdahale etmeyen polisler hakkında soruşturma başlatılması.