7 Haziran seçimlerini beğenmeyenler tekrar seçim kararı verdiler.
Seçim değil sanki mahalle maçı.
Zaten 1 Kasım’da yapılacak seçimlere bir hafta kala hala seçim heyecanını bile yaşayamadık.
Liderlerin çoğu seçim çalışmalarını kısıtlı tutuyor. Öyle her ilde mitingler yok bu seçimde.
Yapılan mitinglerde de siyasilerin çekişmeleri, hakaretler havada uçuşuyor.
Eski seçimleri bilmeyen yeni nesil, şimdiki seçimler ile 30 yıl öncesinin seçimlerini kıyaslama imkanı bulamıyor.
Siyasi çekişmeler eski seçimlerde de vardı. Ancak şimdiki gibi hakarete varan konuşmalar yoktu.
Daha çok vaatleri ile konuşulurdu siyasi liderler.
Seçim meydanlarında ortaya atılan vaatlerin gerçekleşme ihtimalinin olmadığı bilinse de, Demirel’den Çiller’e Mesut Yılmaz’dan Ecevit’e, Bahçeli’den Erbakan’a kadar hemen hemen her siyasi parti lideri, farklı tarihlerdeki seçimlerde, seçmenin karşısına birbirinden cazip vaatlerle çıktılar. Geçmiş seçimlerin unutulmayan vaatlerini ise Demirel’in ev ve araba anahtarı olmak üzere “herkese iki anahtar”, “ekonomiyi 500 günde düzlüğe çıkarma”, Çiller’in “her mahalleye milyoner”, Bahçeli’nin “Öcalan’ı asma”, Erbakan’ın “Taksim’e cami” vaatleri oluşturdu.
Vaatler, 1991 seçimlerinde tavan yaparken, Demirel’in “Kim ne veriyorsa beş lira fazlasını vereceğim” sözü siyasi literatürde yerini aldı. Demirel, o günlerde sağ kolu olan Çiller’in hazırladığı UDİDEM projesine uyarak biri ev biri araba olmak üzere iki anahtar vaat etti. Emeklilik yaşını indirme sözü de veren Demirel’in vaatleri seçmen üzerinde etkisini gösterdi. Demirel yüzde 27 oy olarak iktidara geldi ama sözlerini yerine getirmeden Özal’ın vefatının ardından Çankaya Köşkü’ne çıktı.
Ekonomiye yönelik vaatler neredeyse her seçimde liderlerin dilinden düşmezken, Demirel’in vaatleri kendisinden sonra koltuğa oturan Çiller’e de ilham verdi. Çiller “Her mahalleye milyoner” vaadini zamanla daha da geliştirerek “Her mahallede 100 trilyoner”, “Her çiftçiye traktör”e kadar ilerletti. Çiller seçim söylemlerini süsleyen vaatleri arasında ise sadece yeşil kartı yaşama geçirebildi.
Mesut Yılmaz da Çiller’den geri durmadı ve en büyük vaadini 1999 seçimlerinde “Susurluk’u çözeceğiz” diyerek verdi.
18 Nisan 1999 seçimlerine damgasını vuran en önemli olay ise Abdullah Öcalan’ın seçimden kısa bir süre önce Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi oldu. O günlerde seçmen Ecevit’i, Öcalan yakalanıp Türkiye’ye getirildiği için ödüllendirdi, MHP’ye ise Bahçeli’nin “Apo’yu asacağız” vaadi nedeniyle oy verdi. MHP lideri türban sorununu ise “Ürkekçe değil erkekçe çözeceğiz” sözleriyle seçim meydanlarına taşıdı.
Kapatılan Refah Partisi’nin lideri Necmettin Erbakan ise seçim vaatlerinin başköşesine ‘Adil düzen’i koydu. Seçmene her ile havaalanı, hızlı tren vaat eden Erbakan’ın en dikkat çekici vaadi ise “Taksim’e cami” oldu.
Dikkat edin 1991 seçimlerinde de olaylar almış başını gidiyordu.
Ancak o zamanlar ne sandık güvenliği, ne sandıkların taşınması tartışmaları vardı, ne de kan üzerine siyaset yapılırdı.
Anlayacağınız seçimlerin suyunu çıkardılar.
BATMAN’DA İNCE HESAPLAR
Seçim havasını ne yazık ki Batman’da da görmek mümkün değil.
Ne miting yapıldı, ne doğru dürüst seçim lokalleri bile açılmadı.
Seçim lokali açan tek parti Ak Parti oldu.
Ak Parti için 1 Kasım seçimleri bir nevi kader seçimleri olacak.
7 Haziran seçimlerinde az farkla aldıkları bir vekili kaptırmamak için var güçleriyle çalışıyorlar.
Siyasi partiler 7 Haziran’da kararsız kalan seçmenlerin yanısıra, vaatleri ile diğer partilerden de seçmenleri çekmenin gayreti içinde. Ama bundan daha çok gözler seçime giremeyen Hüda Par seçmenlerinde.
Neredeyse HDP dışındaki tüm partiler bu partinin il yönetimini ziyaret ederek sıcak temaslarda bulundu. Kimisi daha da ilerleterek yapılan etkinliklerine bile neredeyse tam kadro katıldılar.
7 Haziran’da olduğu gibi 1 Kasım seçimlerinin de kilit partisi HDP.
Tüm siyasi partiler, “HDP baraj altında kalırsa” diyerek ince hesaplar yapıyorlar.
Çok değil, 6 gün sonra herkes istediğini alacak.
Yada seçmen istediğini sandığa yansıtacak.
Şu ana kadar kavgasız-gürültüsüz bir seçim kampanyası yürütülüyor. Seçime kadar böyle gideceğe de benziyor. Birileri gülecek, birileri ‘Başka seçime’ diyerek bayraklarını toplayacak.
Ama gerçek kazanan Demokrasi olacak.
Spot: Siyasi partiler 7 Haziran’da kararsız kalan seçmenlerin yanısıra, vaatleri ile diğer partilerden de seçmenleri çekmenin gayreti içinde. Ama bundan daha çok gözler seçime giremeyen Hüda Par seçmenlerinde.