~~Türkiye günlerdir Kartal'da çöken binayı konuşuyor.
İstanbul'un Kartal ilçesinde 7 katlı ve 14 daireli bir binada çökme meydana geldi. Çökmede enkaz altında 35 kişinin kaldığı belirtilirken bunlardan 21'i hayatını kaybetti, 14 kişi sağ çıkarıldı. Binanın 3 katının kaçak olduğu ve altta bulunan konfeksiyon atölyesinin de ruhsatsız olduğu ortaya çıktı.
Bilgi kirliliği yüzünden mi, yoksa gerçeklerin ortaya çıkmasından korkulduğu için mi bilinmez, ama konuyla ilgili yayın yasağı getirildi.
21 insanımızın canına mal olan binadaki 3 kat kaçak.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kartal'da çöken binada deniz kumu kullanıldığının tespit edildiğini belitti.
Ama en ilginç olanı ise yine Bakan Kurum’un açıklamalarına göre çöken binanın yanında bulunun bina ile ilgili durum; çünkü bahse konu 10 katlı binanın tam 7 katı kaçak olarak yapılmış.
Uzmanlar, çökmenin bağıra bağıra geldiğini söylüyor. Bir yandan enkaz kaldırılıyor. Ama şu ana kadar hiç kimse ‘Bina neden yıkıldı?’ sorusu cevap vermiş değil.
Konu ile ilgili iddialar birbirini izlerken, bilinen ise camlarının peş peşe kırılması. Yani çöken binada daha önce bazı dairelerin camları patlamış.
Batman Belediyesi tarafından 2004 yılında Batman'a davet edilen ve bir dizi araştırma yapan dönemin Jeofizik Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, cam kırılmasının çok büyük bir belirti olduğunu belirtiyor ve bunu bir örnekle anlatıyor; “5 katlı yapının üzerine 1 kat daha koyarsanız hamalın üzerine çimento koymuş gibi yamulur eğer 2 tane koyarsanız biraz daha eğilir. 3 tane daha koyarsanız taşıyamayacağı için göçer. Burada hem yer göçer hem de yapı göçer. Yer bu ağırlığı taşımıyorsa yamulmaya başlar yamulmaya başlayınca kapıları pervazları sardığı sıktığı için orada camlar patlar.”
Şimdiye kadar binanın nasıl çöktüğü ile ilgili sorular yanıtsız kaldı.
Ancak bu binaya kaçak kat izni nasıl verildi, kimler tarafından verildi ve bu konuda ihmali olanlar ile ilgili en küçük bir sorgulama dahi yok veya var biz bilmiyoruz.
Prof. Ercan’ın çok tartışma yaratacak bir iddiası daha var. Ercan, “İstanbul'da yaklaşık 1 milyon 600 bin tane yapı var bunların 1 milyon 120 bin tanesi ortalama olarak kaçaktır” diyor.
Sık sık olası bir İstanbul depremi ve yaratacağı büyük yıkımdan bahsediliyor.
Düşünebiliyor musunuz, ortada bir deprem yok, bir sarsıntı bile yok ve durup dururken 8 katlı bina çöküyor.
Olası bir depremde neyler yaşanabileceğini düşünmek bile istemiyor insan. Çünkü 20 Milyon insanın yaşadığı bu mega kentte bu kadar kaçak bina varsa, gerisini varın siz düşünün.
Peki, Batman için durum ne?
Yapılaşmanın son hız devam ettiği kentteki binalar ne kadar sağlam?
Bir zamanlar ‘heyelan bölgesi’ veya ‘bataklık’ olarak bilinen bazı bölgeler, şu an kentin en gözde mahalleleri oldu.
Batman belediyesi ve ilgili kurumlar mevcut binalarla ilgili bir inceleme yaptı mı?
Bildiğim kadarıyla şu ana kadar detaylı bir inceleme yapılmış değil.
Eminim ki Batman’da da risk taşıyan toprak zeminler ve binalar vardır.
İnsan hayatından daha değerli bir şey yoktur.
İnsanlar ölmeden, önlemlerin alınması gerekiyor.
Yoksa İstanbul’da olduğu gibi masum insanlar yaşamını yitirdikten sonra önlem alsan ne yazar.
Türkiye'nin deprem haritası 22 yıl aradan sonra güncellendi. Yeni haritaya göre; 46 ilde deprem tehlikesi riski azalırken, 6 ilin ise deprem tehlikesi oranı arttı. Ayrıca eski haritada binaların yüzde 44'ü tehlikeli grupta yer alırken yeni haritada bu oran yüzde 26'ya düştü.
Batman güncellenen haritada önceki konumunu korudu. Yani Sason ve Kozluk ilçeleri birinci derecede deprem riski taşıyan ilçeler, diğer ilçeler ise ikinci derecede risk taşıyorlar.
Derhal Batman’ın risk haritasının çıkarılması ve binaların deprem açısından ne kadar risk taşıdığı tespit edilmelidir. Ayrıca yıkılma riski olan binalar için önlemler alınmalıdır.
Yıllardır en önemli konulardan biri kaçak yapılaşmadır. Ne yazık ki bunun önüne bir türlü geçilemedi.
Yetkililer, İstanbul’da yıkılan ve 21 cana mal olan binanın rant amaçlı yapıldığını belirtiyorlar. Aslında orada çöken bir bina değil, buna izin veren sistemin ta kendisidir.
Bu ülkede insan hayatı işte bu kadar ucuz…