Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde öğretmenlerin cep telefonlarına SMS mesajları gönderildi. Mesajlarda tüm öğretmen ve yöneticilerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 14 Aralık 2015 tarihinden itibaren hizmet içi eğitim seminerine alındığı belirtilirken, “Öğretmenlerimiz seminerlerini memleketlerinde alabilir” yazılı mesaj gönderildi.
İlçede yaklaşık Bin 300 öğretmen görev yapıyor. Bu mesajın ardından aileleri başka iyl ve ilçelerde olan öğretmenlerin büyük bölümü kente terk etmeye başladı.
Bu alışık olunan bir durum değil.
Öğretmenler hizmet içi eğitime alınıyor, bu gayet normal. Ancak ‘bu seminerlerin memleketlerinde alınabileceği’ şeklinde mesaj gönderilmesi kafaları karıştırıyor.
Bu aslında “Bu ilçeyi hemen terk edin” mesajının başka bir versiyonu.
Bu eğitimler bunca yıldır öğretmenin görev yaptığı yerde veriliyor. Neden şimdi eğitimcilerin kenti terk etmesi isteniyor. Bu durum bu işin altında başka şeylerin olduğu şüphesini uyandırıyor.
Cizre’de öğretmenlerin ayrılması ilçe halkı arasında da tedirginlik yarattı. İlçe sakinleri, Cizre’de sokağa çıkma yasağı uygulanacağı tahmininde bulunarak, fırın, market, manavlara akın ederek alışveriş yaptı. Özellikle fırın ve marketlerin önünde saatlerce uzun kuyrukları oluştu. Cizre’de polis ilçe giriş ve çıkışlarını zırhlı araçlarla tutarak yoğun güvenlik önlemleri aldığı görüldü.
Bin 701 öğretmenin görev yaptığı Silopi’de ise İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü tarafından öğretmenlere gönderilen mesajda, “Merkez okullarında görev yapan öğretmenler 14-15-16.12.2015 tarihlerinde hizmet içi eğitime alınacağından belirtilen tarihlerde okullar tatil edilmiştir. İş-Kur personelleri belirtilen tarihlerde okullarda hazır tutulacaktır. Okullarda bulunmayan personellerin işlerine son verilecektir. Bilgilerinize rica ederim” denildi.
Silopi’de son günlerde halk arasında ’sokağa çıkma yasağı’ ilan edilecek söylentilerinin ardından öğretmenlere gönderilen mesajların ardından, öğretmenler yanlarına aldıkları kişisel eşyaları ile birlikte ilçeyi terk etmeye başladı. İlçe otogarında da öğretmenlerin ayrılması nedeniyle hareketli anlar yaşadı. Silopi’de köylerden gelen öğrencilerin kaldığı pansiyon ve yurtlarda boşaltılarak, öğrenciler evlerine gönderildi.
Bu duruma ilk tepki Eğitim- Sen Şırnak Şube Başkanı Serhat Uğur’dan geldi; “İnsan Hakları Haftası’nı yaşadığımız şu günlerde maalesef bölgemizde ve Türkiye’de her gün yeni bir hak ihlali ile karşı karşıya kalıyoruz. Bugün saat 2-3 sularında Silopi ve Cizre İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından bütün öğretmen arkadaşlarımıza adeta kentleri boşaltın dercesine sözde bir seminer, hizmet için eğitim semineri safsatası ile bir mesaj gönderilmiştir. Hiçbir yasal dayanağı olmayan, hiçbir mantığı olmayan, bir de zamanlama itibari ile düşündüğümüzde zira eğitim öğretim döneminin ortasındayız. Çocukların Mart ayında sınava gireceği bir döneme denk geliyor. Öğrencilerin en çok öğretmenlere ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bu mesajın öğretmenlere gönderilmesi bizde çok ciddi kuşkular uyandırıyor. Milli Eğitim Bakanlığı bölgede savaş hükümetinin politikalarının payandası haline mi geliyor? İster istemez bunları düşünüyoruz. Öğretmenlerin, öğrencileriyle en çok bir arada olması gerektiği bir dönemde böyle bir kararın mantığı, içeriği tamamen savaş hükümetinin politikaları kararları doğrultusunda doldurulmuş bir kararın bizce hiçbir dayanağı yoktur. Bakanlık öğretmeni öğrencisinden ederek suç işliyor. Bir diğer suç da eğitim öğretim yuvaları diye tanımladığımız okullarımız ve yurtlarımız yine Bakanlığın bu kararı doğrultusunda büyük olasılıkla adeta karargahlara dönüştürülecek.”
Bu kaygıların dile getirilmesi bile düşündürüyor.
Buralarda topyekün bir operasyon düşünülüyor ve bu yüzden eğitimcilerin kenti terk etmesi sağlanıyorsa ortada korkunç bir suç var.
O zaman kentte görev yapan doktorları, memurları, işçileri, din görevlilerini hepsini tahliye edin. Eğer böyle bir operasyon düşüncesiyle bu ilçeler boşaltılıyorsa ve eğitimcilere zarar gelmemesi isteniyorsa, o zaman diğer memur ve işçilerin ne günahı var?
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, konuyu meclisteki basın toplantısında gündeme getirirken, herkesin kaygılarını da dile getiriyordu.
Şırnak'ın Cizre ve Silopi ilçelerinde görevli öğretmenlere gönderilen SMS mesajlarına tepki gösteren Baluken, şunları söyledi; “Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın genelgeleri savaşın gelmiş olduğumuz boyutunu gösteriyor. Süresi ve ne zaman dönecekleri belli olmayan bir takım SMS bilgilerle hangi hazırlıkların yapıldığının işaretini verdi. Devrede bir savaş hukuku olduğunu Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı itiraf etmiş oldular. Kendimizi savaş hukukuna göre konumlandırıyoruz demektir, bu kadar nettir. Bunu iki devlet arasındaki savaşlardan biliyoruz. Utanç verici bir durumdur. Anayasal sürecin bittiğinin en net göstergesidir. Bu savaş kabinesinin olduğunun en açık itirafıdır. Bu savaş kabinesi katliam yapmanın hazırlığını yapıyor. Orada katliam yaptığında Kürt ölsün istiyor. Orada çalışan memurları çekerek başka kimse ölmesin diyor. Açık bir şekilde ırkçılık yapıyor. Bu genelgeler tarihe utanç olarak geçecek ve steril katliama yönelik ses verilmelidir. Net tutumlar alınmalıdır.”
Gelinen durum bu kadar vahim…