2015’in Temmuz ayında yeniden başlayan çatışmalarda hergün can kayıpları yaşanıyor.
Siyasetin dili de bu süreçte gittikçe sertleşiyor.
Kendini ‘Başkan’ zanneden ‘Tarafsız’ Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün siyaset diliyle konuşarak mecliste bulunan HDP’liler hakkındaki fezlekelerin işleme konulması talimatını verdi.
Gün gelecek şu an süren savaşın bitmesi için belkide tarihi bir rol oynayacak olan bir siyasi parti şu an ne yazık ki dışlanıyor.
Meclisteki tük partiler HDP’yi karşısına almış durumda.
Unutulmamalıdır ki HDP’nin şu an mecliste olması bu ülke için bir şanstır.
HDP 7 Haziran öncesi neyse şimdi de o.
O zaman iyi bir müttefikti hükümet için. Dolmabahçe mutabakatına birlikte imza atmış, birlikte poz vermişlerdi.
Hangi sevda uğruna 2,5 yıl süren ve kimsenin burnunun kanamadığı süreç bitirildi.
Savaşla, şiddetle hiçbir sorunun çözülemeyeceği dünyadaki binlerce örnekle ortada iken hala bir savaş politikası gütmek ne kadar anlamsız.
Sonunda barış için savaşan taraflar aynı masa etrafında toplanmayacak mı?
Şimdilerde ihtiyacımız olan acil şeylerden biri bu değimlidir?
Yeteri kadar insan öldü.
Şimdi yeniden 7 ay öncesine dönmenin zamanı gelmiştir.
Belki Haftasonunda Batman’da yapılacak miting buna bir vesile olacaktır.
HDP Eşgenel Başkanının katılımıyla iki büyük miting planladı.
Uzun bir aranın ardından HDP alanlara iniyor.
Günlerdir Pazar Günü 16 Mayıs Şehir Stadının önünde yapılacak olan mitingin hazırlıkları devam ediyor.
7 Haziran öncesinde yine Demirtaş’ın atıldığı Batman’daki tarihi mitingden daha büyük bir önem veriliyor bu mitinge.
HDP iki büyük miting planladı bu süreçte.
Biri bölgenin en önemli illerinden biri olan Batman’da yapılacak, diğeri ise Batıya açılan önemli şehirlerden ve Kürt nüfusunun fazlaca olduğu Mersin’de düzenlenecek.
Belki Batman mitingi Diyarbakır’da planlanıyordu, ancak oradaki karışık durum gözleri Batman’a çevirdi. Bu mitingde önemli açıklamaların olacağı kesin. Herkesin gözü kulağı bu mitingde olacaktır.
Ancak ne hikmetse fısıltı gazetesi her zaman olduğu gibi yine devreye girdi ve valiliğin bu mitinge izin vermeyeceği söylentileri yayıldı.
Umarım bu sadece söylentide kalır.
Çünkü HDP cephesinde böyle bir durumu bırakın, böyle bir düşünceye bile tahammül yok.
Gerek HDP PM Üyesi Davut Bozan, gerekse HDP Milletvekilleri Mehmet Ali Aslan, Saadet Becerikli, Ayşe Acar Başaran ve DBP İl Eşbaşkanı Abdülbari Karaağaç, tüm hazırlıklarını yaptıklarını ve bu mitingi ne olursa olsun düzenleyeceklerini belirttiler.
7 Hazarin sonrası Türkiye’nin İnsan Hakları karnesi dibe vurdu. Bu durum dün yayınlanan Uluslar arası Af Örgütü’nün 2015 raporunda da yer aldı.
Raporun Türkiye bölümünde şu ifadeler var; “Basın, hükümet tarafından uygulanan eşi benzeri görülmemiş bir baskıyla karşı karşıya kaldı; çevrimiçi ve çevrimdışı ifade özgürlüğü ciddi şekilde zarar gördü. Barışçıl toplanma özgürlüğü hakkı ihlal edilmeye devam etti.
Polisin aşırı güç kullanımı ve gözaltında kötü muamele vakaları artış gösterdi. İnsan hakları ihlallerinde cezasızlık devam etti. Solcu ve Kürt yanlısı aktivist ve göstericileri hedef alan İslam Devleti (İD) adlı silahlı grubun ayrı ayrı gerçekleştirdiği intihar saldırıları 139 kişiyi öldürdü. Hakim ve savcıların siyasi amaçlı atamaları ve yer değişiklikleri, zaten bağımsız ve tarafsız olmayan yargıya daha da zarar vererek tüm yıl boyunca devam etti.
PKK’nin Eylül ayındaki ölümcül saldırıları sonrasında, milliyetçi çete saldırıları, Kürt kökenli sol görüşlü Halkların Demokratik Partisi (HDP) bürolarının yanı sıra çoğunlukla Kürtleri ve mallarını hedef alarak Türkiye’de hızla yayıldı. İçişleri Bakanlığı, iki kişinin hayatını kaybettiğini, 51 kişinin yaralandığını, 69 parti binasının ve 30 ev ve işyerinin zarar gördüğünü bildirdi. HDP, 126’sı kendi bürolarına yönelik olmak üzere 400’den fazla saldırı yapıldığını bildirdi. Yerel yetkililer Güneydoğu’daki illerde YDGH’yi hedef alan polis operasyonları sırasında 24 saatlik uzatılmış sokağa çıkma yasakları uyguladı.”
Liste uzadıkça uzuyor.
Şimdi bu kadar kötü bir karneye Pazar günü yapılması planlanan mitingi yasaklayarak kötü bir not daha düşüleceğini sanmıyorum.
Sonuçta buraya Türkiye Büyük Millet Meclisinin Üçüncü partisinin genel başkanı miting için geliyor. Bu miting her anlamda bir şans olabilir. Belkide silahların susmasının ilk adımı olacaktır.
En azından ben böyle umuyorum. Sanırım herkesin gönlünden geçen de budur. Bu aynı zamanda Batman’ın yönetenler için de bir şans olacaktır.