Bir önerge üzerine geçtiğimiz Nisan ayında açıklama yapan dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, 2010-2015 yılları arasında 16-17 yaşlarında evlendirilen çocuk gelin sayısının 232 bin 313 olduğunu söyledi.
Türkiye’de yapılan evliliklerin yüzde 40’ı 18 yaş altı, yani çocuk evliliklerdir. Şu anda Türkiye’de yaklaşık 5,5 Milyon çocuk gelin var.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun açıklamasında ilginç veriler var.
Türkiye'de 2010-2015 yılları itibariyle çocuk gelin sayısına ilişkin bilgi veren Bakan Ramazanoğlu, “2010 yılında 45 bin 738; 2011 yılında 42 bin 700; 2012 yılında 40 bin 428; 2013 yılında 37 bin 481; 2014 yılında 34 bin 629 ve 2015 yılında 31 bin 337” dedi.
“İmam nikâhı yapmak için önce resmi nikâh kıyma şartının kaldırılması çocuk gelin sayısını ne kadar artıracaktır” sorusuna ise Ramazanoğlu şu cevabı verdi; “Anayasa Mahkemesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 230. maddesinin 5. ve 6. fıkralarını iptal etmiş olması bu konuda bir içtihat değişikliğine gittiğini göstermekte olup, söz konusu kararın açıklamasında 'kişilerin herhangi bir dini tören veya nikâh olmaksızın fiilen birlikte yaşamaları ve çocuk sahibi olmaları, özel hayata saygı gösterilmesi bağlamında hukuk düzenince suç olarak nitelendirilip cezalandırılmazken, kişilerin özel hayatlarına ilişkin tercihleri ve dini inançları gereği evlenmelerinin dinsel törenini yapmalarının suç olarak düzenlenmesi ölçüsüzlük' olarak nitelenmektedir. Bu çerçevede, 27.05.2015 tarihli ve 2015/51 sayılı iptal kararı resmi nikahın gerekliliğini ortadan kaldırmamaktadır.”
ÇOCUKLARI CİNSEL İSTİSMARDAN KORUMAK İÇİN NE YAPMALI?
Türkiye'de erken yaşta evliliklerin önlenmesine yönelik kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere ilgili tüm tarafların katılımı ile kapsamlı çalışmalar gerçekleştirilmekte olduğunu belirten Bakan Ramazanoğlu, şunları kaydetti; “Gerçekleştirilen yasal düzenlemelere bakıldığında; 2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu'nun kadınlar için evlenme yaşını 15 yaşından 17 yaşına yükselterek erkeklerle eşitlenmiştir. 765 sayılı mülga TCK'nın 423'üncü maddesi ile hüküm altına alınan on beş yaşını dolduran bir kız çocuğuna yönelik cinsel istismar fiilinin cezasının 'evlenme ile ortadan kalkması' uygulamasının kaldırılması erken yaşta evliliklerin önlenmesi ve kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik önemli bir düzenleme gerçekleştirilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile reşit olmayan kişiyle cinsel ilişkide bulunmak ve çocukların cinsel istismarı fiillerinin bağımsız suçlar olarak tanımlanmış, 2014 yılında bu suçlara ilişkin cezalarda artırımına gidilmiştir.”
Cezalar attırılmış dahi olsa ne yazık ki çocuk evliliklerin önüne geçilemiyor.
Geçmişten günümüze sanki bir gelenek gibi toplumda kabul gören erken yaşta evlilikler bazen istenmeyen şekilde sonuçlanabiliyor.
Çocuk gelinleri en güzel örnek, Kesmeköprü köyünde yaşayan Fatım Tapkan.
Fatım nine tam 102 yaşında. Bundan tam 90 yıl önce, yani daha 12 yaşındayken toprak karşılığında 70 yaşındaki bir ardamla evlendirilmiş. Yaşadığı ise kayıp bir hayat.
İç çekerek ve biraz da pişmanlığı yüzüne vurarak anlatıyor Fatım Nine; “Henüz 12 yaşındaydım. Bir anda beni biriyle evlendirdiklerini söylediler. Ancak beni evlendirdikleri kişi 70 yaşında ve önceden 5 evlilik yapmış biriydi. Toprak karşılığında anlaşarak beni zorla ona verdiler. Ne kadar istemediğimi söylesem de herşey kararlaştırılmıştı.”
Fatım Nine henüz çocuk yaşında eril zihniyet sömürüsüne ve zorlu bir yaşama maruz kalmıştı.
Yaşamının yarısı ise mağaralarda geçmiş.
Rahat bir yaşam sürememiş ne yazık ki.
“Yıllarca Hasankeyf'teki mağaralarda yaşıyorduk. Mağaralar da çok güzeldi, kışın sıcak yazın ise çok serin olurdu. Eşimle çocuklarımla mağarada yaşıyorduk. Mağaralarımız kat kattı. Su yükselince üst kata çıkıyorduk. 50 yıla yakın mağarada yaşadık” diyor Fatım Nine.
Fatım Nine çocuk yaşta zorla evlendirilenlere bir örnek. Bugün tüm acılara rağmen 102 yaşında ve yaşıyor hala.
Ama tüm çocuk gelinler bu kadar şanslı değil.
3 gün önce yaptığı doğumun ardından fenalaşan ve sessiz sedasız Batman’da özel bir hastaneye getirilen 15 yaşındaki çocuk gelin, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve yaşamını yitirdi.
Türkiye'nin, Kanada ve Peru ile birlikte hazırladığı tasarı 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edildi, ancak cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak ve kız çocuklarının desteklenmesini amaçlayan bu tasarı sadece kağıt üstünde kaldı. Geçtiğimiz 11 Ekim'de, yani ‘Dünya Kız Çocukları Günü’ olarak kabul edilen günde, 14’ünde evlendirilen, 15’inde doğum yapan çocuk gelin yaşamını yitirdi.
Bitlis'in Mutki ilçesinde bağlı Özel Köyü'nde 14 yaşında akrabasıyla imam nikâhıyla evlendirilen Derya B. de eril zihniyetin katlettiği kız çocuklarından biri. Derya B. evlendirildikten bir yıl sonra 15 yaşında hamile kaldı ve 1 hafta önce de evde doğum yaptı. Doğumdan bir süre sonra fenalaşan çocuk gelin, ailesi tarafından şiddetli baş ağrısı, mide bulantısı, kusma şikâyetleriyle hastaneye kaldırıldı.
Muş Devlet Hastanesi'nde yapılan kontrollerin ardından beyin kanaması geçirdiği belirlenen Derya B, Batman'daki özel bir hastaneye sevk edildi. 2 gün yoğun bakımda kalan Derya, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
İşte bir çocuk gelinin daha sonu.