Paris’teki saldırının ardından toplanan Antalya’daki G20 Zirvesi’nin sonunda yayımlanan bildiride ‘Teröre karşı ortak mücadele’ kararlılığı vurgulandı.
Bu aslında bekleniyordu.
Paris’te 140 kişi yaşamını yitirmişken böyle bir karar sürpriz olmadı zaten.
Ama asıl sürpriz bence Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den geldi.
Zirvenin kapanışında öyle bir söz söyledi ki, aslında zirvenin de ötesine geçti bu söz.
Rusya Devlet Başkanı Putin, G20 liderler zirvesinin kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, IŞİD'in dış ülkelerden finansal destek aldığına dikkat çekti.
Putin, “IŞİD, 40 ülkeden finansal destek alıyor. Bunlar arasında G20 üyeleri de var” diye konuştu.
Bu sözler buz etkisi yarattı.
Bir yandan zirveye katılan ülkeler ‘Teröre karşı ortak mücadele’ kararı alıyor, diğer yandan Putin G20 üyeleri arasında IŞİD’e destek verenlerin olduğunu söylüyor.
Tabiri caizse ‘Son dakika golü’ tam da budur.
Bir araya geldiği G20 ülkeleri liderlerine, IŞİD’in finansman kanallarına ilişkin bilgiler verdiğini açıklayan Putin, “Meslektaşlarıma, teröristlerin yasadışı petrol ticaretinin boyutlarını ortaya koyan, uzaydan ve uçakla çekilen fotoğrafları gösterdim. (Fotoğraflarda görülen) petrol yüklü konvoyların uzunluğu onlarca kilometreyi buluyor” ifadelerini kullandı.
Terörle mücadele için uluslararası bir koalisyon kurulmasının halen mümkün olduğuna inandığını ifade eden Putin, “Bence bu halen mümkün olduğu gibi zorunlu da. Eylül ayında yapılan BM Genel Kurulu Toplantısı’nda teröre karşı tek bir koalisyon kurulması çağrısı yapmıştım. Toplantının ardından yaşanan trajik olaylar, bizim haklılığımızı kanıtladı” dedi.
İç ve dış basında Türkiye’den IŞİD’e katılan binlerce insan olduğuna ilişkin haberler çokça çıktı.
Hatta Türkiye toprakları içinde IŞİD’e cihatçı yetiştiren kamplar olduğu söylenmişti.
Suriye’deki çatışmalarda yaralanan IŞİD militanlarının sınıra yakın illerin yanısıra İstanbul gibi büyük kentlere kadar götürülerek tedavi edildiği biliniyor.
Hatta IŞİD petrolünün pazarlanmasında da Ankara’nın önemli rol oynadığı iddia ediliyor.
Amerikalılar, Almanlar, Ruslar, İngilizler bu konularda kafa yorup defalarca yazdılar.
Hatta BM Güvenlik Konseyi raporunda ‘IŞİD’e Türkiye üzerinden silah gitti’ saptaması yapıldı.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında yayınlanan BM raporunda, bu konuda şöyle deniliyor; “Ayrıca IŞİD ordusunda geleneksel savaş deneyimi olan ve tank ve ağır silahlar da dahil pek çok silah sistemine hâkim savaşçılar bulunmaktadır. Silah ve teçhizat, 1980’ler ve 1990’larda depolanmış mühimmatın yanı sıra daha yeni malzemelerden oluşmaktadır. Bunların pek çoğu ya Irak ya da (daha nadiren) Suriye Arap Cumhuriyeti’nin silahlı kuvvetlerinin el konulmuş teçhizatıdır veya öncelikle Türkiye üzerinden geçirilen kaçak silahlardır.”
Düşünüyorum da tüm bunlar Putin’in bahsettiği IŞİD’e destek veren ülke için ipuçları veriyor mu acaba?
Önemli bir ipucu daha; IŞİD’in Paris saldırılarının ardından ellerinde siyah bayraklar ve araçlarla şehir turu atan ve saldırıları “Kutlayan” kişilerin haber ve görüntüleri yayınlandı. Ancak resmi olarak bu görüntülerle ilgili ne bir açıklama yapıldı, nede gözaltına alınan var.
Ankara katliamı da G
Zirvesinde sık sık gündeme geldi.
Bu saldırının tek sorumlusu soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı tarafından IŞİD olarak açıklandı.
Ama hükümet yetkilileri ısrarla suçlu olarak sadece IŞİD’i saymadılar.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan suçlu olarak hep IŞİD’le birlikte PKK, DHKPC, PYD, Suriye istihbaratı ve hatta paralel yapıyı gösterdi. Hiçbir zaman IŞİD’i tek başına suçlu ve terörist olarak göstermedi.
Yanına diğerlerini ekledi ve bilinçli şekilde kalabalık göstererek IŞİD’i gizlemeye çalıştı.
Türkiye, çeşitli saldırılarda 150’ye yakın vatandaşını katleden IŞİD’i hiçbir zaman hedef almadı. Hedefinde hep PKK ve PYD oldu. Bu guruplar öncelikle yok edilmesi gereken gruplar olarak görüldü.
Sırf bu yüzden ısrarla Suriye’de ‘Güvenli ve uçuşa yasak bölge’ oluşturulmasını istiyor. Buradaki amaç Suriye’de bulunan PYD’yi etkisiz hale getirmek ve hatta bitirmektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu G20 zirvesinde de dile getirdi. Bu konuda bir kararın çıkmasını umuyordu. Ama olmadı.
ABD Başkanı Barack Obama, G-20 Antalya Zirvesi'nin son gününde düzenlediği basın toplantısında bu konuya son noktayı koydu.
Obama, IŞİD ile mücadelede ‘güvenli veya uçuşa yasak bölge’ ile ilgili, “Verimli olmayacağına karar veriyoruz” dedi.
Obama, “Bizim stratejimiz IŞİD’i hedef almak, kapasitesini kısıtlamak, Suriyeli, Iraklı ve Kürt güçleri desteklemektir, işte takip etmemiz gereken strateji budur” diye konuştu.
Türkiye bu konuda ABD’den beklediği desteği görmedi. Bakalım bundan sonra nasıl bir strateji izlenecek.