CHP, dokunulmazlık oylamasında Ak parti saflarında yer alarak aslında sürpriz yapmadı.
Sonuçta bugün ‘Başkanlık’ isteğine şiddetle karşı çıktıkları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2002 yılında siyasi yasağının kaldırılması için çaba sarfeden yine CHP değil miydi?
Bir başka deyişle, 2002’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Başbakanlık yolunu açan CHP, bugün ise ‘Başkanlık’ yolunu açmış oldu.
CHP’den sadece 20 milletvekilinin dokunulmazlıkların kaldırılması için destek verdiği belirtiliyor. Burada partinin bir grup kararı sözkonusu değil, ancak tek tek belirlenen 20 vekil ‘Evet’ oyu kullandı.
Bu durum sonrası parti içinde ikiye bölünme yaşanıyor şu sıralar.
Son süreci değerlendiren partinin ağır toplarından Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Partisinin çok kötü bir sınav vermekte olduğunu, Kürt sorununun TBMM'de çözülme ortamının kalmayacağını savunuyor.
Antalya toplantısında açıkladığı görüşlerini genişleterek yazılı bir açıklama yapan Parti Meclisi üyesi Fikri Sağlar, AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili teklifine evet diyenlerin üzerinde tarihi bir sorumluluk olduğunu ve tarihi bir hatanın içerisinde olduklarını belirtti.
Sağlar şöyle devam etti; “Ben çok uzun, uzun bu konu üzerinde durmak istemiyorum ama bir tek şeyi hatırlatmak istiyorum. O da kendi ilkelerimizden vazgeçtiğimiz bir politika uyguladığımızı söylemek istiyorum. Anayasa’ya aykırılığı, şusu busu, HDP ile yan yana görünmeme korkusu filan. Bunları bir kenara bırakıyorum ama biz ne dedik? Yıllardır, ‘Kürt sorunu Parlamento’da çözülür’ dedik. TBMM’de Kürt sorununu çözme doğrultusunda sınav veren milletvekillerini, Meclis’in dışına atma noktasında biz de katkıda bulunduk. Aslında katkıda bulunurken biz kendi ayağımıza da kurşun sıktık. 62 milletvekili arkadaşımızı da aynı giyotine teslim ettik. Çünkü arkadaşlarımıza denildi ki daha önce, ‘Biz de hapis yatalım, aydınlar bedel ödüyor.’
Şimdi bir şey yapmak lazım. Evet, siyaset strateji işidir diyebiliriz, 110 milletvekili arkadaşımızla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabiliriz ve bu yasanın reddedilmesi doğrultusunda çaba gösterebiliriz. Bu adımı atmak zorundayız. Arkadaşlarımız çeşitli yerlerden gelen sıkıntıları açıklıyorlar. MHP imza atmayacağını açıkladı, bazı arkadaşlarımız da imza vereceğini söylediler. Ama ondan daha önemlisi biz 134 kişiyiz arkadaşlar. 110 imzayı toplayarak gereğini yapabiliriz diye düşünüyorum.”
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de, CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programında bu konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Muharrem İnce’nin konuşmasından satır başları şöyle; “Dokunulmazlıkların kaldırılması terörle mücadelede katkı sağlamaz. Terör örgütünü propaganda olmaktan çıkarılan AKP’dir, CHP değildir. Dokunulmazlıkların kaldırılmasının terörle mücadeleyle uzaktan yakından alakası yoktur. Başkanlık sistemi için yolda pürüz olacak insanları, Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılamak için yapıldı. Ben dahil hepimizin fezlekeleri var. Yenileceğiz psikolojisiyle siyaset yapılmaz amacımızı anlatabilirdik.
Ben HDP’ye destek vermem, peşlerine takılmam. Dokunulmazlığı gerekirse CHP AYM’ye götürür, HDP’nin peşine takılmam.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise, dokunulmazlık düzenlemesini Anayasa Mahkemesi'ne götürmek için CHP'ye yeni bir öneride bulundu. Baluken, “HDP'nin hazırladığı taslağa imza atmak bazı milletvekillerini zorluyorsa, o zaman bireysel birkaç ismi ön plana çıkan milletvekili bir taslak metnini hazırlar, bunu imzaya açarlar. HDP'li vekiller, CHP'liler metne imza atarlar. Böyle esnek formül de devreye girebilir” dedi.
CHP içinde oluşan çatlak şimdilik su yüzüne çıkmadı. Ancak bunun uzun sürmeyeceği belirtiliyor. Oylamada ‘Hayır’ oyu kullanan vekillerin Anayasa Mahkemesine gitmesi sürpriz olmayacaktır.
Bu gelişmeler partililer tarafından üzeri örtülürken, 100’ün üzerinde, aralarında akademisyen, sanatçı, gazeteci, yazar, avukat ve çeşitli mesleklerden kişilerin bulunduğu aydınlar, CHP milletvekillerine hitaben yayımladıkları açık mektupta, yasama dokunulmazlıklarıyla ilgili anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru çağrısı yaptı.
Ayşegül Devecioğlu, Bilge Selçuk, Dilek Gökçin, Emine Uşaklıgil, Erol Önderoğlu, Erol Katırcıoğlu, Ferhat Tunç, Gazi Çağlar, Gürhan Ertür, Haluk Tekeli, Lale Dilligil, Levent Gültekin, Mebuse Tekay, Mehveş Evin, Nesrin Nas, Nurcan Baysal, Orhan Alkaya, Oktay Etiman, Oya Baydar, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Semra Somersan, Yalçın Ergündoğan gibi isimlerin de aralarında olduğu 85 imzalı açık mektupta, “Sizleri ülkemizin geleceği için onurlu bir tutum almaya davet ediyoruz” denildi.
Anayasa değişikliğine ‘hayır’ oyu kullanan milletvekillerinin tutumunun demokrasi mücadelesi ve siyasal alanın savunulması adına moral verici olduğu belirtilen mektupta, “Sizleri ülkemizin geleceği için bugünden onurlu bir tutum almaya davet ediyoruz” denildi.
Şimdi herkes CHP’nin neden meclisteki oylamada Ak Parti ve MHP’nin yanında yer aldığını sorguluyor. Bazı kesimler ise CHP’nin Sağ çizgiye kaydığını bile iddia ediyorlar.
Ama herkesin ortak fikri; CHP’nin Anayasa Mahkemesine ‘İptal’ için başvurması yönünde.