Bölgede çatışmaların başladığı 30 yılı aşkın süredir, bir kaçı hariç tüm bayramları burada yani Batman’da geçirdim.
İnsanın sevenleriyle bir arada bayramı kutlamalı.
İşte o zaman bayram bir anlam kazanır.
Düşünüyorum da acaba kaç kişi bu bayramda sevenlerinden uzakta olacak, ailesiyle, akrabalarıyla bayramı kutlamanın sevincini yaşayamayacak.
İş icabı veya çeşitli nedenlerle uzakta olanlar belki sadece bu bayramda sevenlerinden uzakta olacak.
Peki ya hiçbir zaman bayramı sevenleriyle kutlayamayacak olanlar…
Sadece şu iki aylık sürede yaşanan çatışmalarda kaç can gitti.
İşte onların hiçbiri bir daha yakınlarıyla bayram sevincini yaşayamayacak ne yazık ki.
Savaş veya terör ne derseniz deyin ama insanlar ölüyor.
Anneler kucaklamayı bekledikleri yavrularının tabutlarına sarılıyor.
Çözüm süreci ile birlikte gelen huzur ve en önemlisi ölümlerin yaşanmaması herkesin istediği bir durumdu.
Ancak birilerinin hırsı ile ortalık yeniden kan gölüne döndü.
30 yıllık çatışmalardan ve silahlı yöntemlerden sonuç alamayanlar, bu kez siyaseten sorunu çözelim dediğinde büyük bir kesimin takdirini aldılar. Aynı kesimler şimdi yeniden çatışmaları ve ölümleri başlattı. Onlara destek olanlar şimdi lanet yağdırıyor.
Gençliğim, 30 yılım çatışmalı ortamda geçti, ancak bundan sonraki ömrümü çatışmalarla, kan ve gözyaşıyla geçirmek istemiyorum.
Çatışmaların yaşandığı bunca yıllık sürede ilk kez bu kadar çok sivil insanın yaşamını yitirdiğine tanık oluyorum.
Bölgenin her tarafından çatışma ve sivil ölüm haberleri geliyor.
Sadece Cizre’de onlarca sivil insan yaşamını yitirdi.
Birileri çıkıyor bunların PKK ve uzantıları olduğunu söylüyor.
Hatta Başbakan Davutoğlu, hiçbir sivilin ölmediğini belirtiyor.
Ancak içlerinde 50, 60, 70 ve hatta 80 yaşında insanlar ve daha 7, 10 yaşlarında çocuklar var.
Bu sivilleri PKK’nin öldürdüğünü söyleyip işin içinden çıkmak olmaz.
Bu ölümlerin yaşandığı yerlerde ciddi soruşturmaların yapılması gerekiyor.
Katıldığı bir televizyon programında, daha önce, “Sivilleri PKK katletti” sözlerine rağmen, Cizre’de tek bir sivil kayıp olmadığını belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu, “23 Temmuz'dan bu yana sivil kayıp vermedik. Bu yüzden güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum. Bu tür operasyonlarda genelde sivil kayıplar olur ama olmadı. Cizre'de sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin nedeni, herkes evindeyken, teröristlere ve silah depoladıkları evlere müdahale edebilme çabasıydı. Vatandaşın güvenliği için yapıldı” diyor.
Vatandaşın güvenliği için ise o zaman neden bu kadar vatandaş öldü?
Bu sorunun yanıtını verecek biri var mı acaba?
Sanmıyorum…
Kim verecek ki.
Baksanıza Başbakan bile çıkmış ‘tek bir sivilin ölmediğini’ söylüyor. Hatta bundan dolayı güvenlik güçlerini kutluyor.
Son zamanlarda şehitlik adıyla yapılan mezarlıklara yönelik saldırılar oluyor.
Başbakan Davutoğlu bunun emrini verdiğini belirtiyor.
Sadece yapıların yıkıldığı, mezarlara zarar verilmediği belirtiliyor.
Görünen ise çok daha vahim.
Mezarların yanısıra, burada yapılan küçük camiler ve ibadethaneler bile yerle bir ediliyor.
Başbakan Davutoğlu, bu girişimleri şöyle savunuyor; “Varto civarındaki bütün yığınaklarını yıktırdık. Sözde şehitlik yapıyorlar. Talimatımız açık; bütün bu yapılar yıkılacak.
Kesin talimat verdim. Terörle mücadele konusunda düğmeye bastığımız anda her yerde büyük darbeler vurabilecek konumdaydık. Son şans onlara verildi, onu kullanmadılar. Seçimden sonra tam bir kibirle, serhildan dedikleri ayaklanmaya kalkıştıklarında hak ettikleri cezayı aldılar. Devletin son üç seçim suhulet içinde geçsin diye bir tavrı vardı ama şimdi bu mücadele sonuna kadar devam edecek.”
Tüm bunların yanında son dönemlerde seçilmişlere yönelik tutuklamalar dikkat çekiyor.
Batman’da 26 kişi, Sason ilçesindeki çatışmayı durdurmak için canlı kalkan oldukları gerekçesiyle tutuklandılar.
Aralarında belediye başkanları, eşbaşkanlar, il ve belediye meclis üyelerinin de olduğu kişiler tutuklandı.
Bu insanların oraya gitmelerinin tek bir nedeni vardı, ne asker, ne de gerillanın ölmemesi.
Sonuçta orada bir çatışma var ve daha çok insanın ölmesi an meselesi.
Yarın Bayram ve belkide birkaç annenin evladından ayrı bayramı yaşaması engellendi. Sırf bu yüzden insanlar tutuklandı. Ölümlerin önüne geçmek neden suç sayılır anlamış değilim.
Bu mübarek bayramın hatırına bari elleri tetikten çekin. Ne ocaklara ateş düşsun, ne de analar ağlasın.
Umarım bu bayram barışa ve nihai ateşkese vesile olur…
Bayramınız mübarek olsun…