Bilgisayar korsanları tarafından internete yüklenen bir veri tabanının, 50 milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kişisel bilgilerini içerdiği ortaya çıktı.
Böyle birşeyi ne duydum, ne de rastladım. Ama unuttuğum bir şey var; yahu burası Türkiye burada herşey olabilir.
Ulaştırma, Denizcilik ve haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, “50 milyon Türk vatandaşının kimlik bilgilerinin çalındığı haberi doğru değil. Bu olayın güncel değeri yok. Bu haber çok eski bir haber. 2010 yılında da böyle bir iddia ortaya atılmıştı. Şimdi bu, zaman zaman ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor, yeni bir haber gibi servis yapılıyor. Şu an ortaya çıkan haberlerin güncel bir değeri yok. Bu, bildiğimiz bir konudur, geçmişte yaşanmış bir hadisedir” diye konuştu. CHP ise iddialara kayıtsız kalamayarak konuyu Meclis gündemine taşıdı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da haber sitelerindeki haberleri ihbar kabul ederek konuyla ilgili soruşturma başlattı. Peki yaklaşık 50 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kimlerin kimlik bilgileri nasıl ve nereden çalındı?
Uluslararası haber sitelerinden edinilen bilgilere göre; geçtiğimiz Pazar günü, 2010 yılından önce çalındığı düşünülen yaklaşık 50 milyon vatandaşa ait temel kimlik bilgilerini içeren 7 GB büyüklüğünde bir veri tabanı Romanya kökenli bir siteye yüklendi. Romanya merkezli siteden ise dünyanın dört bir yanına dağıldı.
Sızdırılan veri tabanında; 2011 seçimi öncesinde seçmen sıfatı kazanmış 46 milyon 611 bin 709 vatandaşın TC kimlik numaraları, anne-baba isimleri, nüfusa kayıtlı oldukları yer, doğum tarihleri ve bugünkü MERNİS’e kayıtlı adresleri var.
Örneğin bilgileri sızdıran sitede yapılan aramada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kimlik bilgilerine bile ulaşılabiliyor. Erdoğan’ın Ankara Subayevleri’ne kayıtlı olduğu gözleniyor.
Tüm Türkiye’yi yakından ilgilendiren skandalda bilgilerin nasıl çalındığına yönelik ise çeşitli ‘teoriler’ var. Birincisi teori; 2010 yılında bu verilerin Yüksek Seçim Kurulu’ndan çalındığı. İkinci teori ise aynı yıllarda merkezi MERNİS sistemine girilerek tüm bu bilgilerin çalındığı yönünde.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ise, bilgilerin yasa gereği bilgilerin siyasi partilere verildiğini belirtti.
YSK Başkanı Sadi Güven, 50 milyona yakın vatandaşın kimlik bilgisinin sızdırıldığı iddialarına ilişkin, “Bilgi çalındı diye bir şey yok, iddia onlar. Biz her seçim döneminde yasanın amir hükmü gereğince seçmen listelerinin kütüklerini siyasi partilere veriyoruz. Bundan ötesi ne oldu onu bilemiyorum. Kütüklerde hangi bilgilerin olacağı yasada belirli. Biz ana adı, baba adı, doğum yeri, adres kayıtlarını yasa gereği veriyoruz. Yasanın izin verdiği seçmen bilgi kağıtlarında bir kısmında biz bunları bugüne kadar son zamanlarda yıldızladık sıkıntı olur diye, bazı TC kimlik numaralarını. Ancak diğer kayıtların olması zorunlu. Biz bunları daha önceki dönemlerde verdiğimiz gibi şimdi de veriyoruz. Ondan ötesine yargı bakacak” ifadelerini kullandı.
Bu bilgiler verilirken böyle bir sıkıntının olabileceği nasıl olurda düşünülemez. Onun da ötesi benim bilgilerimi hangi yasa siyasi partilerin bilgisayarlarına yüklenmesine izin veriliyor.
Türkiye şu anda, dünyada eşi benzerine az rastlanacak bir olayı yaşıyor.
2010 yılında 18 yaşını doldurmuş tüm kişilerin kimlik bilgileri, internete sızdırıldı.
Şu an yargı kararıyla, kimlik bilgilerini yayınlayan siteye erişim engellenmiş olsa da, bu hamle tehlikeyi azaltabilecek bir hamle asla değil. DNS değiştirme ve VPN gibi yöntemlerle pek çok iyi ve kötü niyetli kişi, 50 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bilgilerine ulaşabilecek.
Şimdi merak edilen bir konu şu; bu bilgilerle neler yapılabilir?
Uzmanlara göre; sızdırılan kimlik bilgileri ile kredi çekmekten, resmi belge almaya, vekalet vererek mal varlığı devrinden, okul ve ehliyet gibi resmi işlemlere kadar birçok şeyi yapmak mümkün.
Şimdi bu durumda bazı kişiler tüm TC kimlik numaralarının değişmesi gerektiğini belirtiyorlar.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, kişisel bilgilerin çalınması ile ilgili konuyu ciddiyetle ele aldıklarını söyleyerek, Ulaştırma Bakanlığı'nda bununla ilgili bir çalışma yürütüldüğünü kaydetti.
Davutoğlu, kişisel bilgilerin korunması için gerekli tedbirleri alacaklarını söyledi ve “Vatandaşlarımız gereken tedbirlerin alındığından emin olmalı” diye konuştu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da yaptığı açıklamada, konu ile ilgili olarak adli ve idari çalışma yürütüldüğünü söyledi. Ayrıca haber kanalları da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili soruşturma başlattığını duyurdu.
Böyle bir durumda her an korku ile yaşamak gerekecek sanırım. Çünkü her an biryerlerden adınıza düzenlenmiş borçlu veya suçlu olduğunuzu bildiren bir yazı alabilirsiniz.