Şimdi taraflı tarafsız (Ak Partililer hariç) kime sorarsanız sorun, HDP mitinginin bugüne kadarki en büyük ve görkemli miting olduğunu söyleyecektir.
Bırakın meydanı, meydana çıkan ve Demirtaş’ın görünmediği sokaklar bile insan seline dönüşmüştü.
Bazıları bu miting ile Ak Parti mitingini karşılaştırıyor.
HDP’liler buna, “10 katlı apartmandan bile anlaşılmıyor mu?” diye cevap veriyorlar.
Halkın büyük bölümünün kanısı şu; “HDP’ye oy vermeyenler mitingine de gitmezler” şeklinde.
Kimilerine göre 100 Bin kişi vardı, kimilerine göre daha fazla.
Şimdi siz rakip partiden olursanız bu durum karşısında ne yapardınız.
Şevki kırılan seçmeni tekrar canlandırmak ve rakibi karalamak için acelece bir şeyler bulur, bir yaygara çıkarırdım.
Zaten onu yaptılar.
Birkaç gündür Batman mitingindeki bir pankartı süsleyerek yandaş meydanında fırınında ısıtıp servis ettiler.
Neymiş, Batman’daki HDP mitinginde, “Barajı aşarsak; bizler bulutuz, güneşiz, yağmuruz., Barajı aşamazsak; benim meskenim dağlardır dağlar” şeklinde bir pankart açılmış.
Şimdi bu pankart üzerinden bir propaganda yapılıyor.
Bu pankartın HDP tarafından hazırlandığı ne malum?
Böyle bir bilgi var mı?
YOK…
Bunu ferdi olarak taşıyan vatandaş yazmış olabilir mi?
EVET…
Bunu HDP’ye mal etmek siyaseten etik mi?
Bunu sizlerin takdirine bırakıyorum.
Şimdi bu pankartı bu kadar büyütüp ‘Tehdit’ boyutuna taşıyan zihniyet nedir biliyor musunuz?
Bu apaçık yenilmişliğin beyanıdır.
Pankartı gündeme getiren yandaş medyaya, devletin ajansı da destek vermiş.
Kimlerle röportaj yapılacağını, ne sorular sorulacağını bile merkezdekiler belirliyor ve yapılan bu haberler röportajlar servis ediliyor.
Ne de olsa devletin ajansı ve devletin bir politikası.
Bu pankart ile ilgili görüşlerinin alındığı kişi ve kuruluşlar iktidar partisi milletvekili ve STK’lar.
Bunların başka bir görüş belirtmesi zaten beklenemez.
Tabi ki bölgede tek rakip olarak gördükleri HDP’yi karalamak için her yolu deneyeceklerdir. Ancak sadece tek bir pankarta takılırlarsa, 8 Haziran sabahı atı alan Üsküdar’ı çoktan geçecektir.
Pankarta tepki gösterenlerden biri de AK Parti Batman Milletvekili Ziver Özdemir.
Açılan pankartın kabul edilemez olduğunu dile getiren Özdemir, dağların hiçbir zaman çözüm olmadığını, bundan sonra da olmayacağını belirtti.
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Danışmanı ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Çözüm Süreci'nde bu tür bir pankartın açılmasını doğru bulmadıklarını belirtti.
Doç. Dr. Şeyhanlıoğlu, seçim sonucunun HDP için çok da önemli olmadığına işaret ederek, “Barajı aşsak da aşmasak da önceliğimiz dağlar, dağlardan başka, silahtan başka çözüm yok' gibi bir durum söz konusu. HDP Doğu'da halkın üzerinde adeta namluyu gezdirip, korkutuyor. Bu pankart Çözüm Süreci'ne ve seçmene yönelik bir tehdittir” dedi.
Bir akademisyenin böyle bir yorum yapması düşündürücü.
Şimdi dönelim HDP’nin Batman mitingine ve yankılarına.
Miting alanı 7'den 70'e her yaştan kişinin katılımıyla dolarken, miting alanı ve çevresi de doldu taştı. Miting alanına sığamayanlar her HDP mitinginde olduğu gibi çevredeki binaların çatı ve balkonlarına çıktı. Genç ve kadınların çoğunlukta olduğu miting alanı "Bizler HDP Bizler Melcise" sloganlarıyla inlerken, hazırlanan birbirinden farklı ve dikkat çekici pankart ve döviz ise içerdiği mizansen mesajlarla gözlerden kaçmadı.
Yani alanda sadece yandaş medyanın gündeme getirdiği bir tek o pankart yoktu.
İşte o pankartlardan bazıları; “O da HDP'ye oy verecekmiş iki gözümün çiçeği”, “Selo gelecek dediler eski sevgilimi de ikna edip geldik”, “Ampullerinizi söndürün güneş doğmak üzere”, “Ampul ile kararan tek ülkeyiz”, “Îca yüzde 10 nedir, bize gelişi yüzde 13”, “Selocan ile bağlan meclise”, “Alma mazlumun ahını çıkar HDP HDP”