Hükümetin asgari ücreti açıklamasının ardından başlayan tartışma kolay kolay bitecek gibi değil.
Uluslararası kabule göre asgari ücretin 4 kişilik bir aileyi geçindirecek miktar olarak belirlenmesi gerek.
En son yapılan hesaplamalara göre Türkiye'de dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2102,83 TL.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6849,62 TL.
Bu arada Türkiye'de 8 milyonu aşkın kişi asgari ücretle çalışıyor.
Peki, neredeyse her yıl tartışmaların odağındaki asgari ücret nasıl belirleniyor?
Asgari ücret, Asgari Ücret Yönetmeliği'nde yer alan esas ve usullere göre devlet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirleniyor. Bu Yönetmeliğe göre asgari ücret; İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti ifade ediyor.
Yine bu yönetmeliğe göre; asgari ücretin belirlenmesinde, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumu ve geçim şartları göz önünde bulunduruluyor.
Tabi tüm bu işlemlerin öncesinde Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) belirlediği enflasyon oranları çok önemli.
Yıllık enflasyon oranlarını belirleyen TÜİK verileri ile piyasalar arasında uçurum fark var. Acaba TÜİK fiyatını baz aldığı ürünleri hangi marketten alıyor, biz de oradan alalım.
Sonuç olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonunun belirlediği ve hükümetin açıkladığı 2020 yılı asgari ücreti 2 Bin 324 TL oldu.
Oysa öncesinde toplantılara katılan sendikaların beklediği tutar, 2 Bin 578 TL idi.
Açıklanan rakam ise tam bir hayal kırıklığı.
Üstelik sayın Cumhurbaşkanı bir jest yapacaklarını söylemişti. Jestin bu rakamın ne kadarını kapsadığı merak konusu oldu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Başında 180 Euro’luk başörtüsüyle asgari ücreti açıklarken, “İşçimizi enflasyona ezdirmeyeceğimize dair sözümüzü bir kere daha tutmuş olduk” sözleri ise şaşkınlık yarattı.
Bilinen bir gerçek var ki gerçek enflasyon rakamı, TÜİK tarafından açıklanan rakamın çok üzerinde.
Bu yıl yapılan onca zammın, döviz dalgalanmasının ardından kimse enflasyonun yüzde 12 civarında olduğunu söylemesin.
Söyleyen varsa bilsin ki vatandaşla dalga geçiyordur.
2019 yılında ilaçlara yüzde 48 zam geldi, Sigara fiyatları yüzde 44, otoban geçiş ücreti yüzde 41 arttı, Son bir senede mazot yüzde 3,6; benzin yüzde 5,1; tüpgaz yüzde 15,4; elektrik yüzde 18,9 ve doğalgaza yapılan zam sadece 1 yılda yüzde 53,8’i buldu.
2013 yılında asgari ücret 800 TL iken 450 dolar alınabiliyordu. Şimdi 450 dolar, 2 bin 700 TL yapıyor. 2 bin 20 TL olan asgari ücretle ise ancak 340 dolar alınabiliyordu. Açıklanan 2 bin 324 liralık asgari ücretle ise ancak 390 dolar alınabilecek.
1 Ocak 2020'den itibaren birçok vergi, harç ve trafik cezaları en az yüzde 22.55 oranında artacak.
Yani bir bakıma asgari ücrete yapılan zam çalışanın cebine girmeden geri alınacak.
Kanal İstanbul'a 110 milyar TL ayıran hükümet, işçiye günlük 10 TL’lik zammı çok görmüş olmalı.
Bu kararı alanlar bir ay bu parayla geçinsinler bakalım, becerebiliyorlarsa söylenecek laf olmaz.
İnanın açıklanan asgari ücrete ‘hayırlı olsun’ demeye dilim varmıyor.
Çünkü çalışanlardan utanıyorum…