Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Hz. İbrahim (a.s) İsmail oğlu küçük İsmail-i kesmeye götürdüğü zaman annesine dedi ki güzel elbiseleri giydir. Bugün bayramdır fakat çok hüzünlüydü. Hz. Hacer anlamadı çünkü Allah emretmişti. Onu yolda giderken kes. (Ayettir) İbrahim dedi ki; “Evladım seni kestiğimi görüyorum ne diyorsun” İsmail dedi ki, “Hep ayetle Allah o, sözleri bize Kur'an dan indirmiştir. Babacığım neyle emir oluyorsan onu yap inşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” Henüz 6 yaşında bakın kahramanlık taslanmak filan yok ben feda olayım değil inşallah sabredeceğim diyor. Bir baba ile evlat arasında ne hazin bir konuşmadır ve şu oluyor, bu oluyor Allah onu O, beladan kurtarır. Koç geliyor ve İsmail kurtulur. Hz. İbrahim bıçağı kaldırdığı zaman Allah'ü Teala bütün meleklere hitap etti. Dedi ki; “Adem-i yaratığımda sana isyan edecek olanlarımı yaratıyorsun demiştiniz ve bende demiştim ki, siz benim bildiğimi bilmezsiniz” (ayettir) Melekler itiraz ettiler insanın yaratılıyor olmasına siz benim bildiğimi bilmezsiniz dedi. Allah'ü Teala şimdi melekelere gösteriyor manzarayı. Evladını yatırmış, bıçağı kaldırmış tablo bu... Adem-i yarattığımda sana isyan edeceklerimi yaratıyorsun demiştiniz ya şimdi bakın hanginiz bunu yapardınız. Öz evladına bıçağı kaldırmış. Bir kere var gücüyle indiriyor ki, tek hamleyle işini bitirsin fakat Allah'ın hikmeti kesmiyor. Kesmeyince bıçağa sesleniyor O, kızgınlıkla O, daralmışlıkla niye kesmiyorsun. Bıçaktan fasih ibranice cevap geliyor. Bıçak konuşuyor. Diyor ki, "ğelil kes diyor, Celil kesme diyor" bi daha bıçağı kaldırdığında Hz. Cebrail'in semavi sesiyle gökleri titreten ve eriten sesiyle tekbir getirerek koçu getirdiğini görüyor. Allah'ü ekber, Allah'ü ekber, Hz. Cebrail gökleri titretiyor. Onu görür görmez lütfü anlıyor, keremi anlıyor ve Hz. İbrahim diyor ki, Lailahe illallah'ü vellahü ekber. (Allah’tan başka ilah yoktur ve O, en büyüktür.) Hz. İsmail anlıyor ki, kurtuldu diyor ki; Allah'ü ekber welillahi hamd... (Allah en büyüktür ve hamd ona mahsustur.)
Kurban bayramında işte biz bunu tekrarlıyoruz. Bu kadar çok tekbirler getirilmesinin hikmetinde bu sahne vardır. Şimdi kalkıyorlar birbirine sarıyorlar, baba oğul ağlaşıyorlar. Yani büyük bir bela üzerinden kalkmıştır. Kolay değil ve dönüşte konuşuyorlar, sohbet ediyorlar, artık rahatlamışlar ya soruyor; oğlum sen mi daha cömertsin ben mi? Hz. İbrahim soruyor? Zannederim ben daha cömerdim evladım diyor. Çünkü bir babaya bunu yapmak kendimi öldürmek O, kadar zor değildi. Bir babanın kendi evladını kurban etmesi imkansız bir şey. Herhalde ben daha cömerdim. Evladımı feda ediyordum deyince... İsmail der ki; hayır babacım ben daha cömerdim senin daha çok çocuğun olurdu.ben bu canı veririm.ikisinede vahiy gelir.siz birbirinize cömertlik mi yapıyorsunuz.
Allah buyuruyor: En cömert olanı benim. İsmail'i İbrahim'e bağışladım. İbrahim’in yeminini kabul ettim ve sevdiğim kulu sizin neslinizden gönderiyorum. Allah Resulünün geleceğini o zaman haber verir. Dua da buluşmak dileğiyle, Allah'a emanet olun.