Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Kur'an bizim bireysel ve toplumsal hayatımızın merkezinde yer alır. Çocuklarımızın doğumundan, ölenlerimizin cenazelerinde, çeşitli merasimlerde hep Kur'an vardır. Kur'an'da geçen güzel isimlerin çocuklara verilmesi de Kur'an'ın kültürümüze olan tesirlerinden biridir.
Kültürümüzde Kur'an'a saygının en güzel örneklerinden biri, Osman Gazi ile ilgili anlatılan hadisedir. Osman Gazi, şeyh Edebalı'yı sık sık ziyaret ediyordu. Bir defasında gece konuk olmak zorunda kaldı. Uzun süren sohbetin sonunda kendisine bir oda gösterildi. Orada yatmak durumunda idi. Ancak yatacağı anda duvarda danteli bir muhafaza içinde asılı bulunan Kur'an-ı kerim-i fark etti. O gece Allah kelamına saygısızlık olur diyerek ayağını uzatıp yatmadı. Bir köşeye çekilip oturduğu yerde biraz kestirebildi. Sabahleyin odasına girenler yorganın hiç kaldırılmadığını fark ettiler. Niçin yatıp uyumadığını sordular? O yüce insan, gerçeği açıklamak zorunda kaldı. “Oda da Kur'an-ı Kerim'in asılı olduğunu gördüm, ona karşı saygısız yapmaktan, edep dışı davranışta bulunmaktan haya duyarım deyip ayaklarımı uzatarak yatmak istemedim.”
Kur'an-ı Kerim'e gösterdiği saygıdan dolayı dünyaya hüküm sürdü. Kur'an'a karşı saygı, öncelikle okurken abdestli olmalıyız. Temiz bir yerde, kıbleye karşı diz ūstü oturarak okumalıdır. Okurken konuşmamalı ve onu mutlaka dinlemelidir. Cünüb halinde el sürmeyeceğiz ve okumayacağız. Kadınlarda hayız ve nifaslı halde oldukları zaman dokunmayacaklar ve okumayacaklar onlara haramdır. İlk okuduğunda eüzü ve besmele-i şerif ile başlanılmalıdır. Layık olduğu temiz ve yüksek bir yere konmalıdır. Okurken bel hizamızın üzerinde tutmalıyız. Açık bırakmamalı, üzerine hiçbir şey koymamalıyız. Okurken veya dinlerken sükûnet içerisinde olup ellerimiz ve ayaklarımızla oynamamamız gerekiyor. Ele alındığında öpülür, hürmet gösterilir. Mümkün olduğunca her gün açılır. Duvara süs olarak bırakmamalıyız. Öğrenipte mazeretsiz olarak her gün ağzını açmayanlara öbür dünyada azab vardır.
Peygamber Efendimiz "Kur'an Allah (c.c.)’dan sonra her şeyden üstündür. O halde kim Kur'an'a saygı gösterirse Allah'a saygı göstermiş olur ve kim Kur'an'a saygısızlık ederse Allah'ın hürmetini küçümsemiş ve saygısızlık yapmıştır” buyurmuştur. Arapça yazılar başta olmak üzere takvim yaprakları gibi üzerinde mübarek ayetlerin ve diğer arapça yazıların bulunduğu kağıtlara hürmet etmeliyiz. Yerlere atmamalıyız, görünce kaldırmalıyız. Bişr-i Ğafi hazretleri, önceleri meyhaneden çıkmayan birisi idi. Bir gün sarhoş bir halde giderken, üstünde Allah'ın ismi yazılı bir kağıt gördü. İçi sızlayıp yerden aldı. Öptü, çamurlarını silip temizledikten sonra, güzel kokular sürüp evinin duvarına asınca "Ey Biş-r Allah'ın ismini yücelttiğin için Allah da seni iki cihanda yüceltecektir” hitabına muhatap oldu. Kur'an-i Kerim'e gösterilecek en önemli hürmet, onu okumak ve anlamaktan geçer kuşkusuz.
Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, mağfireti, inayeti, hidayeti, hepimizin üzerine olsun. Hakka namzet ol.