Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.
Meleklerin varlığına iman etmek imanın esaslarından ikincisidir. Melekler gayb alemine ait varlıklardır. Allah katında imanın en makbulü de gayba olan imandır. Sözlükte melek kelimesi "haber getiren, elçi, dirayetli, güçlü ve kuvvetli" gibi manalara gelir. Terim manasında melek "Allah'ın emirlerine tam olarak itaat eden iyi nitelikteki ruhani varlık” şeklinde ifade edilir.
Kendilerini diğer varlıklardan ayırt edici özelliklerine bakarak bir tanımlamada bulunacak olursak melekler değişik şekillerde görülebilen, zor görevleri yerine getiren, Allah'a itaatten asla ayrılmayan erkeklik veya dişilikleri olmayan, nurdan yaratılmış, insanlarca algılanamayan, Allah'ın çok değerli kullarıdır. Dinimizin temel kaynağı teşkil eden Kur'an-kerim de meleklere imanın gerekliliği açıkça belirtilmiş, bu hususla ilgili bir ayeti kerimede cenabı Allah şöyle ferman ediyor: Şunu iyi biliniz ki iyilik yönünüzü doğuya veya batıya çevirmekten ibaret değildir. Asıl iyilik kişinin Allah'a ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere inanmasıdır. (El-bakara 2/177) Onların mevcudiyetini cenab-ı hak, kur'an-ı kerimde haber vermiş, Peygamber efendimiz (s.a.v) de melekleri hem görmüş hem de kendileri hakkında bilgi vermiştir. Allah-u teâlâ’nın ve Resul-i Ekrem'in bildirdiği her şey şüphe yok ki doğrudur. Meleklere inanan insan söylediği her sözün, yaptığı her iş ve davranışın kaydedildiğini ve bunlardan sorumlu olduğunu bilir, tedbirli olur kendine çeki düzen verir. Meleklerin gözle görülmeme özellikleri, onların yokluğunu gerektirmediği gibi inkar edilmelerini de gerektirmez. Aslında var olduğunu kesin olarak bildiğimiz halde görmediğimiz sadece melekler değildir. Evrende görmediğimiz daha nice varlıklar bulunmaktadır. Mesela akıl, ruh, zekâ, sevinç ve üzüntünün varlığını biliyoruz, hissediyoruz ama bunları somut olarak göremiyoruz. Bunları göremiyoruz diye onların yokluğuna hükmedemeyiz. Melekler içinde aynı durum söz konusudur. Göremiyoruz ama vardır. Varlıklarını bize Allah ve peygamber bildirmektedir. Biz meleklerin varlığını ancak akıl yoluyla anlar ve naklî delillere dayanarak onların varlığına iman ederiz. Melekler bu kainata olup biten her şeyle ilgilidirler. Yüce Allah melekleri her işe ve her varlığa nezaret etmekle ve kainatın nizamını sağlamak ile görevlendirmiştir. Melekler hep insanların yanında bulunur ve onlardan hiç ayrılmazlar. Onlara yardım eder, hakka ve hayra ulaşmalarına vesile olurlar. Yaratılmışlar arasında insanlara en yakın olan meleklerdir. Öyle ise yanlış yapıp da onları üzmeyelim, hep güzel ameller ve hayırlı işler yaparak onların duasını alalım.
Dört büyük melekleri de tanıyalım.
Birincisi CEBRAİL (a.s) Allah tarafından peygambere vahiy getirmekle görevlidir. Meleklerin en üstünü ve en büyüğüdür.
İkincisi MİKAİL (a.s) tabiatla ilgili olayları ve canlıların rızıklarını idare etmekle görevlidir.
Üçüncüsü İSRAFİL (a.s) görevi ise sur'a üflemektir. Sura iki kez üfleyecek, ilkinde kıyamet kopacak, ikincisinde ise yeniden diriliş meydana gelecektir.
Dördüncüsü AZRAİL (a.s) de, ölüm sırasında canlıların ruhunu almakla görevlidir. İnsanların ruhlarını almakla görevli olduğu için "melekü'l-mevt" (ölüm meleği) adıyla anılmıştır.
Allah'ın rahmeti, mağfireti, bereketi, inayeti, hidayeti hepimizin üzerine olsun. Hakka ve hakikate namzet ol.