Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.
Peygamberlere inanmak imanın esaslarından birisidir. Peygamber kelimesinin sözlük anlamı elçi, habercidir. Terim anlamı ise Allah'ın kulları arasından seçtiği, vahiyle şereflendirdiği ve vahyi insanlara ulaştırmak üzere görevlendirdiği kişilere Peygamber denilmektedir. Arapça karşılığı ise resul kelimesidir. Resul ise yeni bir şeriatla insanlara gönderilen Peygamberlere denilmektedir. Nebi ile farkı buradan kaynaklanmaktadır. Nebiler emir ve yasakları insanlara haber vermekle görevlidirler. Ancak nebilere yeni bir kitap yeni bir şeriat verilmemiştir. Peygamberlere inanmak Allah'ın gönderdiği her şeye eksiksiz olarak inanmak demektir.
Allah-u Teala hiçbir Peygamber arasında ayrım yapmaksızın hepsine inanmayı farz kılmıştır. Yüce Allah insanlık tarihi boyunca mesajlarını Peygamberler aracılığı ile insanlara bildirmiş ve hakikate çağırmıştır. İnsanlar dünya ve ahirette mutlu olmak isterler. Bu mutluluğun yollarını onlara gösterecek rehberlere ihtiyaçları vardır. Bu rehberler, yüce Allah'ın elçileri olan peygamberlerdir. Kesbi, yani çalışmakla elde edilir bir şey olmayan peygamberlik ve elçilik, Allah'ın kendi seçtiği kullarına bahşettiği şerefli bir paye ve görevdir. Bununla ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır: "Allah, meleklerden de resuller seçer, insanlardan da"(Haç,22/75.)
İnsanlar, peygamberler sayesinde Allah'a karşı kulluk görevlerini öğrenirler. Bu görevlerini yapmayacak olurlarsa hesap gününde rablerine karşı kendilerini savunacak mazeretleri de kalmaz. Bununla ilgili olarak yüce Rabbimiz bizleri şöyle uyarmaktadır: "Müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdik ki, peygamberlerden sonra insanların Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın."(Nisa,4/165.)
PEYGAMBERLERE niçin ihtiyaç vardır?
Vahiyden mahrum bir akıl, madde aleminin yapısı ve vazifeleri hakkında bir şeyler söyleyebilir ama "Bu alem niçin yaratılmıştır. Bu kainatın sahibi kimdir, isimleri, sıfatları nelerdir, insan Rabbine karşı şükür vazifesini nasıl yerine getirecektir. Bu dünyadan sonra hangi aleme gidilecektir" gibi hakikatleri akıl tek başına bilemez. Bunlar ancak Kur'an güneşinden istifade ile ve bir peygamberin rehberliğinde bilinebilir. Yaratılış amacını bilmede kendine yetersiz kalan insan, var oluş nedenini; nerden gelip nereye varacağını anlamak ve bilmek için de peygamberlere muhtaçtır.
PEYGAMBERLERİN SIFATLARI
1- İSMET: Peygamberler suç işlemezler, Allah'ın yasaklarını çiğnemekten uzak dururlar. Günahsızdırlar.
2- EMANET: Emin, yani güvenilir olmak. Her bakımdan emin ve güvenilir olan peygamberler, ilahi emir ve yasakları ilave ve eksiltme yapmaksızın insanlara tebliğ etmişler. Kendilerine duyulan güveni boşa çıkartmamışlardır. Mesela peygamberliğine iman etmedikleri halde bazı müşrikler, para ve kıymetli eşyalarını Hz. Muhammed (s.a.s)'e emanet bıraktıkları tarihen sabittir.
3- TEBLİĞ: Bütün peygamberler, Allah tarafından kendilerine gelen vahyi ümmetlerine tebliğ etmiş asla gizlememişlerdir.
4- FETANET: Zeki olmak, bütün peygamberler, akıllı, zeki ve bilinçli kimselerdir. Bu niteliğe sahip olmasalardı inkarcılara karşı delil getiremez. Allah yolunda davette ümmetlerini ikna edemezlerdi.
5- SIDK: Doğruluk, bunun zıddı yalancılıktır. Yalancılık bırakınız bir peygambere, sıradan bir insana bile yakışmaz ve ismet, emanet gibi sıfatlarla bir arada bulunamaz. Şunu da belirtelim ki; peygamberlerin tamamı erkeklerden seçilmişlerdir. Kadınlardan peygamber seçildiği vaki değildir. Bu husus Kur'an-ı Kerim'de açıkça belirtilmektedir. "Senden önce de ancak, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. (Nahl, 16/43.)
Son zamanların en kurak yılını yaşadığımız bu günlerde ülkemizde suya ve yağmura ihtiyaç duyulmaktadır. Kıymetli halkımız kıldığımız farz namazlardan sonra gönülden dua edelim. "Allah'ım! Sen Allah'sın senden başka ilah yoktur. Sen zenginsin, biz fakiriz, bize bol yağmur indir. İndirdiğin yağmuru bize kuvvet ve güç eyle ve yağmuru (muhtaç olduğumuz) zamana kadar indir.”
Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, mağfireti, inayeti, hidayeti hepimizin üzerine olsun. Hakka namzet ol.