Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Kıymetli okurlar bu hafta yine sosyal medya üzerinde sizler için Ünsaldı köyü Cami İmam hatipi sayın Musab Sezgin hocamıza şöyle iki soru yönelttik ve sorduğumuz iki soruyu ve cevaplarını da yazı köşemize taşıdık.
Birinci soru: Tırnak altındaki kirler, abdest veya gusül alırken suyun tırnak altına ulaşmasına engel olursa, alınan abdest veya gusül geçerli mi?
İkinci soru: Vücudun herhangi bir bölgesinde göbek ve benzeri yerlerdeki kirler, menşei beden olan, zamanla bu biriken kirler kalıplaşıp suyun altına ulaşmasına engel oluyorsa alınan abdest ve gusül geçerli mi?
Cevaplar: Bu konuda dört mezhep alimleri farklı içtihadlara gitmişlerdir.
Şafi mezhebi: Bu konuyu şafi mutaahhirin ulemalarından Suleyman elkurdi fetva kitabında nakiller getirerek detaylı bir şekilde bize beyan etmiştir.
Hulasa: Suyun cilde temas etmesine engel olan nesneler üç kısma ayrılır.
Birinci sorunun cevabı: Göbek ve benzeri yerlerinde menşei bedenden olan kirler, zamanla birikip kalıplaşan, suyun altına ulaşmasına engel teşkil etseler de bu kirler bedenin bir parçası hükmünü aldıkları için fetva vardır. Hatta bu kirler bedenin bir parçası haline geldikleri için bu kirlere dokunmakla şafi mezhebinde abdestte bozulur.
İkinci sorunun cevabı: Bedenden değil de dışarıdan vücuda yapışan, toplanan ve suyun cilde ulaşmasına engel teşkil eden kirler: Toz, çamur, kum vb. İmam Nevevi’nin tercih ettiği görüş bu çeşit kirlere fetva yoktur. Kesinlikle suyun bu kirlerin altındaki cilde erişmesi lazım.
Fakat İmam Gazali, zerkeşi ve bunlara tabi olan alimlere göre bu çeşit kirlerde, sadece tırnak altlarında olanlara meşakkatten dolayı fetva vermişlerdir.
Üçüncüsü ise: Fethul muin sahibi ve Ubbadi beyan ediyorlar ki: Fetva veren alimler (çamur, kum ve benzeri) için fetva vermişlerdir.
Hamur ve benzerinin bundan istisna edildiğini, bunlara fetva vermediklerini beyan ediyorlar.
Suleyman elkurdi diyor ki: Bu konuda her ne kadar imam Nevevi’nin tercih ettiği görüş şafi mutaahhirin alimlerin tercihi ise de İmam Gazali, zerkeşi ve bunlara tabi olan alimlerin görüşleri de amel edilebilir derecesinde kuvvetlidir. Hatta bu görüşün benim nezdimde kavaid bakımından diğer görüşten daha zahirdir diyor.
Evet Süleyman elkurdi' nin dediği gibi gerçekten bundan meşakkat vardır. Özellikle işçiler için.
Not: Fetva veren alimler sadece işçiler için değil, mutlak bir şekilde fetva vermişlerdir. Yanlış anlaşılma olmasın.
Hanefi mezhebinde ise: Toprak, çamur, bedende zamanla kalıplaşan kirler, sıvı yağlar ve sinek, pire vb. hayvanların pisliğinin altları, meşakkatten dolayı suyun bunların altına ulaşmaması abdest ve gusle engel değillerdir. Kuvvetli görüşe göre ister köylü ister şehirli fark etmez. Fakat hamur ve benzeri için Hanefi ulemelarının çoğu fetva vermemişlerdir. Fakat bazıları ise buna da fetva vermişlerdir. İbni Abidin diyor ki Nehir kitabında hamura' da fetva verilmiş.
Evet Bahrur raik, kitabında' da bir ayırıma gitmemiştir.
Maliki mezhebinde ise: Haşiyetu dusukide geçiyor ki: Tırnakların altında ki kirlere fetva vardır. İzalesi vacip değildir. Yeter ki çok fazla olmasın diyor.
Hatta maliki kitaplarında şöyle bir ihtilaftan bahsediliyor: Abdest alan kişi onun koluna, tırnaklarına ve saire az bir mikdar hamur ve zift yapışmışsa bazı maliki alimleri buna meşakkatten dolayı fetva vermişler. Bazıları ise fetva vermemişlerdir.
Hanbeli mezhebinde ise: Hanbeli ulemalarından ibni Ukeyl tırnak altındaki kirlere fetva vermemiştir. Suyun kesinlikle tırnak altına ulaşması lazım diyor. Fakat Hanbeli ulemaların çoğu fetva vermişlerdir. Sahih görüşte budur. Hatta Hanbeli ulemalarından Şeyh Takyeddin suyun cilde temas etmesine engel olup, fakat az olan bütün cisimlere tırnak altındaki kirlere ilhak edip fetva vermiştir.
Yukarıda bahsettik ki maliki ulemalarından da bazıları bu şekilde fetva verdiklerini duada buluşmak dileğiyle Allah'a emanet olun.