Sürekli gündemden düşmeyen konulardan biri de "KADINA ŞİDDET". Televizyon ekranlarında ve basın yayın organlarında "KADINA ŞİDDET” konusu ilk sıradadır. Sūrekli gündemde yerini tutuyor. İşte falanca yerde tecavüz edilmiş, falanca yerde istemediğiyle zorla evlendirmiştir, falanca yerde töre cinayetine kurban edilmiştir vesaire vesaire örneklerini çoğaltabiliriz.
Erkeklerin hanımlarına karşı yumuşak ve tatlı dilli olmaları ufak, tefek kusurlarını görmemezlikten gelmeleri esastır. Bu şekilde davranmak sünnettir. Kadın sahabelerden bazıları, Hz. Peygamber (S.A.V)’e gelerek kocalarının kendilerini meşru bir sebep yokken dövdüklerinden şikayetçi olmuşlardır. Bunun üzerine Hz. Peygamber (a.s) mübarek kaşlarını çatarak, "Ne oluyor ki bu erkeklere, kadınlarını dövüyorlar" diyerek bu durumdan hoşlanmadığı bir gerçektir. Rahmet peygamberi daima kadınlara karşı merhametli davranmıştır ve ūmmetinin de onlara karşı merhametli davranmasını ikaz etmiştir. Hz Peygamber (a.s) bu konuda veda hutbesinde erkekleri uyarmıştır ve onlara şu hitapta bulunmuştur: "Kadınlar hususunda Allah-u teala'dan korkunuz, sakınınız zira siz onları Allah -u teala'dan emanet olarak almışsınızdır.”
Boş yere ve bir sebep olmadan kadına fiziksel şiddet; tokat, tekme, yumruk atmak gibi duygusal şiddet, kadını küçümsemek, kendisine özgüvenini yitirmesine yol açmak gibi... Ekonomik şiddet kadının çalışmasına izin vermemek, kadının parasını elinden almak gibi... Kadına yönelik sayılan bu şiddetlerin hiç biri dinen kabul edilemez. Bu şiddetleri uygulayan insanlar Allah'ın emanetine ihanet etmiş olurlar. Bana sorarsanız kadına yönelik şiddet uygulamasında kadınlarında payı vardır. Örnek olarak çoğu kadınlar, kocalarına karşı iyi tavırlar sergilemiyorlar. Kocalarını azarlamak için bahaneler arıyorlar, kocalarında habersiz işler yapıyorlar. Rusya'da ve birçok Avrupa ülkelerinde yapılan bir araştırmaya, göre ise kadınlar kendisine yönelik şiddeti gerekli gördükleri ortaya çıkmıştır. Bu anlaşılmasın ki biz kadına şiddeti destekliyoruz. Kesinlikle kadına yönelik şiddete hayır diyoruz. Çünkü her kadın bir anne adayıdır. Saygıya ve hürmete değerli bir varlıktır. Erkek ve kadınların evlilik konusunda Hz. Peygamber (a.s) ve Hz. Hatice anamızı örnek almaları gerekir. Onların evlilikleri birbirlerine karşı saygı, sevgi ve dürüst davranmaları üzerine kurulmuştur. Zaten bir evlilikte dürüstlük yoksa o evlilik devam edemez. Evliliğin olmazsa olmaz şartı dürüstlüktür. Öncelikle karı koca birbirlerine karşı dürüst davranmaları gerekir. Birbirlerine yalan söylerlerse o yuva devam edemez dağılır, huzursuzluk ve şiddet yerini alır.
Karı ve koca arasında şiddeti önlemenin en etkili yolu, karı ve koca birbirlerine karşı ancak saygı, sevgi ve dürüstlükle olur. Aksi halde şiddet yerini alır. Gerek devlet büyüklerimiz gerek sivil toplum kuruluşları, gerek diyanet işleri başkanlığımız ve bütün vatandaşlarımız, kadına yönelik şiddete karşı ellerinden geleni yapmaları elzemdir. Cenabı Allah (c.c)'tan ūlkemizde ve bütün islam ülkelerinde kadına yönelik şiddetin bir daha olmamasını dillerim. Son olarak kadına kalkan eller kırılsın diyoruz. Hakka namzet ol.