Halkımızı dinin önemli konuları hakkında bilgilendirmek için bu hafta yine sosyal medya üzerinde Kozluk ilçemiz Ünsaldı köyü (Günde Dılşane) Camii İmam hatipi sayın Müsab SEZGİN hocamızla beraberiz. Hocamıza iki soru yönelttik ve sorduğumuz iki soruyu da yazı köşemize taşıdık .
Birinci sorumuz: Sayın hocam kiraya verilen daireler, dükkanlar, arabalar ve bunlara benzer mallarda ticaret zekatı var mı?
İkinci sorumuz: Kar amacıyla daire, dükkân, araba ve bunlara benzer malları kiralayıp başka şahıslara kirayla vermek, bu malların değerinde yada elde edilen kirada ticaret zekatı var mı?
Bize açıklar mısınız sayın hocam. İşte sizlere hocamızdan gelen cevaplar:
Cevap: Bu soru çok sorulan sorular arasında yer alıyor. Gerçekten bu mesele muğlak ve derin bir meseledir. Bunu elimden geldiğince tafsilatlı bir şekilde açıklamaya çalışacağım. وما توفيقي إلا بالله العلي العظيم.
Öncelikle şafi mezhebine göre kısa bir şekilde ticareti tarif edelim.
Ticaret mallarının tanımı: Kazanç sağlamak amacıyla ister mal karşılığı, ister para karşılığı, ister peşin, ister borç karşılığı olsun satın alınan yada kiralanan mallardır. Satın alınan mal satın alınırken yada daha satın alınan mekandan ayrılmadan ticaret niyeti getirmiş olması lazım. Yoksa daha sonra bu malda ticaret niyeti getirse de ticaret malı olmaz. Ticaret senesi başlamaz. Ancak bu malla ticaret niyetiyle başka bir mal alsa o zaman bu alınan mal ticaret malı olur. Ticaret senesi bu alınan malla başlar.
Kısacası bir malın ticaret malına dönüşmesi için iki şey lazım.
Birincisi: Satın alma yada kiralama.
İkincisi: Bu satın alma yada kiralamayla beraber ticaret niyetini getirmiş olması lazım. Eğer ilk aldığında yada kiraladığında şahsı için kullanma niyetini getirmişse ve daha sonra niyetini değiştirip bu alınan yada kiralanan mala ticaret niyetini getirse de bu alınan mal yada kira geliri sadece bu niyetle ticaret malına dönüşmez. Fakat ticaret malı olan bir malda, eğer ev için kullanma niyetini getirse bu ticaret malı sadece bu niyetle ticaret malından çıkar.
Buna fıkıh ta قنية tabirini kullanıyorlar ويصير عرض التجارة للقنية بنيتها. Fakat niyet getirmeyip sadece ara sıra şahsı ihtiyacı için ticaret malını kullansa da bu kullanmayla bu mal ticaret malından çıkmaz.
Fakat yukarıda da beyan ettiğim gibi eğer bir daireyi veya arabayı satın aldığında kendisi kullanmak için almışsa ve daha sonra kar amacıyla satmaya veya kiraya vermek istese de bu daireyi satın aldığında niyetinde kar amacıyla satmak veya kiraya vermek olmadığı için, bu dairenin veya arabanın kira gelirinde yada satış parasında ticaret zekatı yoktur.
Yukarıda beyan ettik ki ticaret malları satın alma yada kiralama yoluyla alınan mallardır dedik. Aynı şekilde kendisi ücretle çalışıp ücreti para değil de mal karşılığında anlaşıp, alınacak malda da ticaret niyeti getirilen mal zekâta tabidir.
Aynı şekilde kar amacıyla elinde olan malı (daire, dükkan vesaire) para karşılığında değil de, mal karşılığına verip bu alınacak malda da ticaret niyeti getirilmişse, kira bedeli olan bu mal ticaret malıdır.
Hulasa: Bir malı kar amacıyla satmak yada kiraya vermek niyetiyle, ister satın almış olsun ister kiralamış olsun yada ücret olarak emeğinin karşılığı almış olsun, bu mal ticaret malıdır. Daha net anlaşılsın diye bunlara birer misal getirelim.
Daire, dükkan, araba vesaire ilk alındığında ticaret niyetiyle alınmışsa yani niyetinde bunları kar amacıyla alıp satmak varsa bu malların değerinde zekat vardır. Fakat bunlar ilk alındığında satmak niyetiyle değil de kar amacıyla kiraya vermek ise o zaman bunların değerinde değil de bunların kirasında zekat vardır. Bu kira ise: Eğer para değilde belli bir mal üzerinde anlaşılmışlarsa bu kira karşılığı olan mal ticaret malıdır. Senesi dolduğunda bu mal nisaba ulaşmışsa 40'ta bir, ticaret zekatı bu maldan çıkartılır.
Fakat günümüzdeki gibi genelde para üzerinde anlaşmışlarsa bu paraları harcamayıp sene sonu nisaba ulaşırsa zekatını çıkartır. Nisaba ulaştıktan sonra tekrar üzerinde bir sene geçmesi şartı yoktur. Çünkü bu şekildeki kiradan elde edilen paralar ticaret paralarıdır. Rent acar yani araba kiralama şirketleri de bu kısma girer. Yani araba değerinde değil de, araba kirasında zekat vardır.
Fakat bu malları ilk aldığında eğer ticaret niyeti yoksa. Mesela kendisi bu dairede oturuyordu, daha sonra yeni bir daire aldı diyelim yeni daireye yerleşip eski daireyi kiraya verdi diyelim. İşte bu dairenin ne değerinde nede kirasında ticaret zekatı vardır. Sadece bu kiradan elde edilen paralar toplanıp nisaba ulaştığında senesi başlar. Yani nisaba ulaştıktan sonra bir sene üzerinde geçmesi halinde zekatını çıkartır. Malumunuz bu zekat ticaret zekatı değil para zekatıdır. Fakat bu dairenin ücretini para değil de eşya üzerinde anlaşırsalar ve bu şahsın niyetinde anlaşma başında bu kira karşılığında olan malda, ticaret yapmak varsa o zaman bu kira karşılığında olan mal ticaret malıdır. Sene sonu nisaba ulaşmışsa bu malın zekatını çıkartır. Fakat kira karşılığı olan bu mal da ticaret niyeti yoksa kendisi kullanacaksa o zaman bu ticaret malı değildir. Bu mal her ne kadar nisaba ulaşırsa da zekâta tabi değildir.
Bir malı kar amacıyla kiralayıp kiraya vermekte ticaret zekatına tabidir dedik. Misal olarak bir kaç tane araba kiralayıp kar amacıyla başka birilerine günlük, haftalık buna benzer, kiraya vermek gibi. Bu meselemizde aynı ilk alındığında daire, dükkan, araba ve benzeri mallarda satmak niyetiyle değil de kar amacıyla kiraya vermek için nasıl ki bunların değerinde değil de bunların kirasında zekat vardı. Bunda da aynı şekilde sadece bu arabaların kirasında zekat vardır. Aynı şekilde bu kira: Eğer para değil de belli bir mal üzerinde anlaşmışlarsa bu kira karşılığı olan mal ticaret malıdır. Senesi dolduğunda bu mal nisaba ulaşmışsa 40'ta bir, ticaret zekatı çıkartılır. Fakat günümüzdeki gibi para üzerinde anlaşmışlarsa bu paraları harcamayıp sene sonu nisaba ulaşırsa zekatını çıkartır. Nisaba ulaştıktan sonra tekrar bir sene üzerinde geçmesi şartı yoktur. Çünkü bu şekildeki kiradan elde edilen paralar ticaret paralarıdır.
Yukarıda kendisi ücretle çalışıp ücreti para karşılığı değil de mal, eşya karşılığına anlaşılan, alınacak malda da ticaret niyeti getirilen mal zekâta tabidir dedik.
Buna misal olarak bir şahıs bir binanın elektrik yada sıva ve benzeri işine karşılık malum bir daireye anlaşmak. İşte bu daire her ne kadar satın alınmamışsa da onun çalışma karşılığı olduğu için satın alınan mal hükmündedir. Eğer bu adamın niyetinde bu anlaşma esnasında bu daireyi aldığımda kar için satmak varsa, bu daireyi emeğinin ücreti olarak kabul ettiğinde ticaret senesi başlar. Bu daire senesi dolduktan sonra satılmasa da değeri hesaplanıp zekatı çıkartılacak. Fakat eğer niyetinde kar amacıyla bu daireyi kiraya vermek ise o zaman senesi dolduğunda sadece kira gelirinde zekat vardır. Fakat niyetinde o evde oturmak varsa o zaman hiç bir şekilde bunda zekat yoktur.
Not : Bir malı kiralayıp ticaret için bu kiralanan malı kar amacıyla kiraya vermek meselesi: İbni Hacer elheytemi Tuhfetul muhtaç kitabında buna misal olarak: Bir araziyi kar amaçlı icaretle vermek için icaret etmek ve bir senesi dolduğu halde icaret edecek adam bulamadı diyelim işte bu adam sene sonu bu arazinin kirasının ücretul mislini hesaplayıp zekatını çıkartacak diyor. Yanlış anlaşma olmasın kiranın, ücret değerini hesaplayıp zekatını çıkartacak diyor, arazinin değerini değil. Kiraya verse ücretini alsa ve nisaba ulaşmışsa ve bu ücret sene sonunda da harcanmamışsa minhac şarihlerin hepsi bu ücrette zekat olduğuna dair ittifak etmişlerdir. Fakat misalde beyan ettiğimiz gibi eğer kiracı bulamasa da İbni Hacer Saraheten söylüyor ki: Ücretul mislini hesaplayıp zekatını çıkartacak diyor. Diğer şarihler ise buna değinmemişler. Fakat Suleyman elkurdi ve muhaşşi Şirvani bunun sıkıntılı olduğunu beyan ediyor. Hatta Şirvani diyor ki; Muhaşşi ibni Kasım bu konuda sukut etmiş muhaşşi Ruşeydi ise ibni Hacer’in ibaresini aynen nakl etmiş demek ki anlaşılan Ruşeydi bunu tastik etmiş. Şirvani buna rağmen bunun muşkil bir mesele olduğunu bunun araştırılıp diğer şafi fıkıh kitaplarında sarih bir ibare görmeden hüküm verilmemesi lazım diyor.