Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla.
"Gecenin son üçte biri" için kullanılan "seher" kökünden gelen "sahur" oruç tutmak üzere fecrin doğuşundan önce yenen yemeğe verilen isimdir. Gecenin yarısından sonra yenen bu yemek için genellikle "sahur" kelimesi kullanılmıştır. Bir hadiste şöyle geçmektedir.
Efendimiz (s.a.v) buyuruyor: "Bizim orucumuzla ehl-i kitabın orucunu ayıran şey sahur yemeğidir.” (Müslim siyam 461.) Ehl-i kitaptan farklı olmamız için mutlaka sahura kalkmalıyız.
Yine Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki: "Sahur yemeği yiyin, çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.” Müslümanlardan bir yudum su ile olsa da mutlaka sahur yapmalarını istemiştir. Efendimiz sahabeleri sahura davet ederken de "mübarek yemeğe gel" diyerek çağırıyordu. Efendimizin sözünden anlaşılıyor ki, sahur yemeği hayırlı ve bereketlidir. Ayrıca sahur yapanlara Allah-u Teâla’nın merhamet meleklerinde hayır dua edeceği müjdesini vermiştir. Bu bereketli gece yemeği imsak vaktiyle sona erer.
"Bir şeyden el çekmek, kendini tutmak" manasına gelen "imsak" oruç tutmak üzere belirlenen vakitte kişinin kendisini yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak tutmasını ifade eden bir terimdir. Kur'an-ı Kerim'de "akşama kadar" oruç tutulması emredildiği ve iftar vaktinin tam olarak ne zaman girdiği açıklanmadığı için sahabe konuyu Peygamber efendimize danışmıştır. Hz. Ömer'in “iftar vakti ne zamandır?” sorusu üzerine sevgili Peygamberimiz, "Gece gelip gündüz gidince ve güneş kaybolunca oruçlu iftar eder" diyerek güneşin batışıyla iftar vaktinin girdiğini bildirmiştir. İftar vakti müminler için sevinç ve huzur vaktidir. Hz. Peygamber (s.a.v) müminin iki sevinci vardır. Birisi iftar vaktinde orucunu açtığı andaki sevinci, diğeri rabbine kavuştuğu zaman orucunun (mükâfatından kaynaklanan) sevincidir buyurmuştur. (D.İ.B hadislerle islam s.427)
Allah resulü, iftar vakti gelince oruç açmada acele edilmesini tavsiye etmiştir. "İnsanlar vakti girince iftar etmekte acele ettikleri sürece hayır üzere olurlar” buyurmuştur.
Hz. Enes anlattığına göre Allah Resulü, akşam namazını kılmadan önce birkaç taze hurma ile eğer yoksa kuru hurma ile iftar ederdi. O da yoksa birkaç yudum suyla orucunu açardı. İftar ederken de ellerini açarak şöyle dua ederdi: "Allah'ım senin rızan için oruç tuttum ve senin verdiğin rızkınla orucumu açtım." Orucumuzu taze hurma yada kuru hurma ile bunlarda yoksa su ile açmak sünnettir. Bizlerde iftarımızı ona göre açacağız.
Bu ayda diğer aylardan daha çok cömert olmaya çalışacağız. Efendimiz de bu ayda daha çok cömert davranıyordu ve şöyle buyuruyordu; "Her kim bir oruçluya iftar yemeği yedirirse kendisine onun sevabı kadar sevap verilir. Oruçlunun ecrinden de hiçbir şey eksiltilmez. (D.I.B. hadislerle islam s. 428)
İftar yemeğinden lüks ve israftan uzak duracağız ve pandemiden dolayı iftar davetlerine ara vereceğiz, misafirliğe gitmeyeceğiz ve misafir kabul etmeyeceğiz. Ev ziyaretlerini terk edeceğiz, dinimizin emri bu doğrultudadır. Bu ramazan da fakirleri de unutmayacağız. Onlara gıda yardımı, para yardımında bulunacağız ve onlara merhamet edeceğiz ki, cenabı rahmanda bize merhamet etsin. Pandemi kuralarına uyacağız, (temizlik, sosyal mesafe, maske) uymayanları uyaracağız. Rabbim bu ayın hürmetine bu belayı (korona virüs) bir an önce yok etsin inşallah.
Allah'ın selam, rahmeti, bereketi, mağfireti, inayeti, hidayeti hepimizin üzerine olsun hakka namzet.