BİR SORU, BİR CEVAP

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Sosyal medya üzerinde bu sefer bayanları yakından ilgilendiren bir soruyu Ünsaldı köyü
Kürtçe (Dırşane) camii imam hatip-i sayın Musab SEZGİN hocamıza sorduk.
Sorduğumuz soruyu ve cevabını yazı köşemize taşıdık. Kıymetli bayan kardeşlerim
imkanınız varsa Cuma günkü gazete baskısını mutlaka alın. Yanınızda bulunsun size
faydası olacak. Ne zaman konuyu unutsanız gazeteye bakıp hatırlayacaksınız. Hocamız
konuyu detaylı ve güzel bir şekilde açıklamıştır.
SORU: Kadınlar kan gördüklerinde ne yapmaları gerekir, yada kanamaları
kesildiğinde ne yapmaları gerekir?
CEVAP: Şafi mezhebinde bir bayan ister mubtedie olsun (ilk defa hayız gören kadın)
ister mutade, ister mumeyyize olsun kanaması başladığından itibaren namaz ve diğer
ibadetlerini terk etmesi lazım. Kısacası hayızlı kadına haram olan şeyleri terk etmesi
lazım.
Fakat 24 saati dolmadan, kanaması kesilip ve 15 güne kadar hiç kanaması olmasa bu
demektir ki bu görünen kanama hastalık kanamasıdır. Bu süre zarfındaki kılmadığı
namazları kaza etmesi lazım yada bu kadının kanaması devam edip 15 günü geçerse bu
demektir ki bu kadın mustehazedir. Bu kadının kanaması 15 günü geçtiğinde hemen
başını yıkayıp ibadetlerine devam edecek. Bu 15 günün içerisindeki kılmadığı ibadetler
ise, bu kadının bu 15 günlük kanamasının içerisindeki hayız ve hastalık kanı ayırt edilip
ona göre kazasını yapacak. Bu kadın mubtedie mi, mutade mi, mumeyyize mi ona göre
bakılıp hayız kanı ve hastalık kanaması birbirinden ayırt edilecek. Bunun detayını daha
önce açıklamıştık. O yazıdan istifade edilebilir.
Fakat bu kadının kanaması 24 saati geçip ve 15 günü geçmeden kesilirse bu demektir ki
bu kadının gördüğü bütün kanamalar hayız kanamasıdır.
Yukarıda kanaması 15 günü geçtiğinde bu demektir ki bu kadın mustehazedir dedik.
Şimdi bu mustehaze kadın ikinci ayda ibadetlerini nasıl yapacak sorusuna gelince?
Bu kadın 15'inci günü beklemeyecek. Bu kadın eğer mubtedie ise bu ikinci ayda sadece
24 saat ibadetlerini yapmayacak. 24 Saat geçtikten sonra başını yıkayıp ibadetlerini
yapmaya devam edecek. Çünkü mubtedie kadına her ay ilk 24 saat hayız verilir geriye
kalan 29 günlük tuhr verilir.
Bu kadın eğer mutade ise: O zaman ikinci devrinde daha önceki adeti sayısınca
ibadetlerini terk edecek. Başını yıkayıp ibadetlerine devam edecek. Kanamasının 15’i
geçmesini beklemeyecek.
Mümeyyize kadında yine aynı şekilde ikinci devrinde kalın kanama süresince ibadetlerini
terk edecek, kanaması zayıfa dönüştüğünde hemen başını yıkayıp ibadetlerine devam
edecek. Kanamasının 15’i geçmesine beklemeyecek. Bu mubtedie, mutade veya
mumeyyize kadın döngüsüne bakıp ona göre başını yıkadı diyelim, ibadetlerini yaptı
diyelim ve bir kaç gün sonra kanaması 15 günü geçmeden durdu ve temizlendi diyelim, o
zaman anlaşıldı ki yaptığı ibadetler hayızdayken yapmış. Hayızdayken yaptığı için
ibadetleri geçersiz olup fakat günahkar olmaz.
Fakat bu kadın tekrar başını yıkaması lazım. Çünkü anlaşıldı ki ilk yıkaması geçersizdi
daha hayızdan çıkmamıştı. Şimdi yeni hayızdan çıktığı için ikinci defa guslünü alması
gerekir.
Kanamanın kesilme meselesi ise: Kanama 15 günün içerisinde kesildiğinde bu
kesilmenin akebinde beyaz akıntı olsun yada olmasın fakat temiz bir bez hayız mahalline
sürdüğünde leke yoksa kuru ise o zaman bu kadın başını yıkayıp ibadetlerini yerine
getirmesi lazım. Cinsel ilişkiye de girebilir. Kısacası temiz kadının hükmü neyse buda

böyledir. Eğer bir kaç gün sonra tekrar kanaması olsa o zaman ibadetlerini terk edecek.
Yine bir kaç gün sonra tekrar kanaması kesilse tekrar başını yıkaması lazım. Bu böyle
devam eder taki kanaması 15 günü geçene kadar. Eğer kanaması 15 günü geçerse o
zaman bu kadın mustehazedir. Mustehaze kadının hükmünü daha önce zaten
açıklamıştık.
İki kanamanın arasındaki yaptığı ibedetler ise : Kavli lakt (اللقط) veya kavli telfik (التلفيق)
görüşüne göre sahih olup geçerlidir. Tekrar kaza etmesine gerek yoktur. Fakat şafi
mezhebinde kuvvetli görüş olan kavli Sahbe (السحب) göre aradaki temizlikte hayız sayılıp
tuttuğu oruçları tekrar kaza etmesi lazım.
Şimdi buraya kadar beyan ettiklerimiz ilk defa arada kesinti yaşayan kadınlar içindir.
Fakat bir bayanın kanama kesintisi ikinci, üçüncü ve üzeri ise yani kesintisi adet haline
gelmiş ise: Mesela bir beyan sürekli ilk beş gün kanama görse ve ardında iki gün sürekli
temizlense ve yine ardından tekrar bir iki gün kanama görse bu kadın biliyor ki ilk beş
günden sonra iki günlük temizlik görüp tekrar ardından hayız kanamasını göreceğini
biliyor. Şimdi bu kadın bu iki günlük temizlik günlerinde namaz, oruç ve diğer ibadetlerini
yapması gerekiyor mu? İkincisi kocası onunla cinsel ilişkiye girebilir mi?
Bu mesele şafi mezhebinde ihtilaflıdır. İbni Hacer elheytemi bu konuyu Tuhfe kitabında
şu şekilde açıklıyor: İmam Rafiye göre bu kadın inkita zamanında yani misalimizde bu iki
günlük temizlikte hiç bir ibadet yapmaması lazım ilişkiye girmemesi lazım. Çünkü büyük
ihtimalle bu iki günden sonra tekrar kanama görecek ve şafi mezhebinde kuvvetli görüş
olan sahb ( السحب) görüşüne göre bu iki günde hayız sayılır. İbni Hacer elheytemi bu
görüş vecih (Makbul) bir görüştür diyor.  Daha sonra devam edip Amma velakin imam
Nevevinin Tahkik ve Ravdet kitaplarında hatta Mecmu kitabındada menkul görüş odur ki:
Bu kadının hükmü ilk defa kesinti gören kadının hükmü gibidir. Yani bu kadın her ne
kadar bundan önce defalarca bu şekilde kesintiyi görmüşse de yine ilk defa kesinti gören
kadın gibi davranacağını beyan ediyor. Yani bu kesinti zamanında namaz kılacak, oruç
tutacak ve ilişkiyede girebilir. Fakat kesintiden sonra tekrar kanaması olursa ve bu
kanamalar kesintilerle beraber 15’i geçmese şafi mezhebinde kuvvetli görüş olan sahb
görüşüne göre tuttuğu oruçları kaza etmesi lazım. Bu kesinti zamanında cinsel ilişkiye
girmişse de günahkar olmaz. Zaten hayız döneminde kılınmayan namazlar kaza edilmez.
Fakat kavli lakte göre yaptığı ibadetler geçerlidir. Tuttuğu oruçları kaza etmesine gerek
yoktur. Çünkü bu zayıf görüşe göre iki hayzın arasındaki kesinti tuhur sayılır.
Not : Anlaşılan ibni Hacer elheytemi imam Nevevi'nin görüşünü tercih etmiştir.
Şafi mezhebinde kuvvetli görüşte budur.
Fakat isteyen imam Rafinin görüşünü taklit edip amel edebilir. Şahsi olarak bu görüşlede
amel edilebilir.