Arapça "K-r,e" fiilinden türemiş bulunan Kur'an, sözlükte "okumak, toplamak, bir bilgiyi zihinde tutmak, açıklamak veya toplayıp bir araya getirmek, beyan etmek" gibi anlamlara gelmektedir. Terim anlamı olarak ise Kur'an: Allah-u teala tarafından CEBRAİL vasıtasıyla ayet ve hadislerde belirtilen yollarla, ancak mahiyeti bilinmeyen bir biçimde son Peygamber Hz. Muhammed'e indirilen Mushaf'larda yazılan, tevatürle nakledilen, okunmasıyla ibadet edilen, Fatiha süresiyle başlayıp Nas süresiyle biten kendisine has özelikleri bulunan, başkalarının benzerini getirmekten aciz kaldığı Arapça müciz bir ilâhi kelâmdır.
Bir hidayet kaynağı olmak üzere yüce yaratıcımızın emir ve yasaklarını bize bildirmek üzere gönderdiği vahiy veya Allah kelamı olan KUR'AN-I Kerim'de eksiklik ve fazlalık yoktur. Vahyedildiği hali ile korunmuştur. Kur'an-ı Kerim hakkında efendimiz şöyle buyurmuştur: "Sizin en hayırlınız, Kur'an-ı öğrenen ve öğretendir. İlk önce öğreneceksin, öğrenme yedi yaşından başlayıp ömrün sonuna kadar devam etmektedir. Öğrenmek için belirli bir yaş sınırı yoktur. Hangi yaşta öğrenmek istersen öğrenebilirsin. Yaşlı yaşta öğrenen bir sürü insanlarımız vardır. Yeter ki hevesli olalım. Okumak için herhangi bir vakite camiye gidip imam hocalardan ders alabilirsiniz yada Kur'an kursuna gidip ders alabilirsiniz. Herhangi bir imam size hayır diyemez kanaatindeyim. İmkanlar kadın olsun erkek olsun herkes için sağlayabilirler. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığımızın da çok güzel çalışmaları vardır. Örneğin, Kur'an kursları, Yaz kur'an kursları, camilerde Kur'an öğretimi, 4-6 altı yaş grubu Kur'an kursları, camilerde imamlarımız. Bütün bu hizmetler başkanlık tarafından Kur'an öğrenmek için yapılmaktadır. Başkanlığımıza çok teşekkür ederim. Cenabi Allah onların hizmetlerini daim eylesin. Kur'an-ı kerimin öğrenmesine ne kadar hizmet etsek yine azdır. Güzel bir şekilde öğrendiğimiz zaman (yani harflerin mahreçlerini güzel çıkartıp ve güzel talim aldığımız zaman) artık başkalarına da ders verebiliriz. Bu sayede hem öğrenmeden hem de öğretmenden sevap alırız. Çocuklarımızı da unutmayalım onları da gerek camii de, gerek Kur'an kurslarında olsun Kur'an öğrenmeye gönderelim. Onları Kur'an eğitiminden mahrum bırakmayalım.
Efendimizin emridir yedi yaşından itibaren çocuklarınıza Kur'an-ı öğretin. Bu emre icabet etmemiz dini bir görev ve sorumluluktur. Çocuklarımızı Kur'an okumak için teşvik ve gayret edelim, onlara sevindirelim. Mesela onlara şöyle diyelim ‘Yavrucuğum bugün camii ya da kur'an kursuna, kur'an okumaya gidersen sana bir hediye alacağım’ çocuk buna sevinecek ve okumaya heveslenecek. Ben görev yaptığım köyde geçen sene (2019) yaz Kur'an kursuna gelen öğrencilerin sayısı azdı. Ben öğrencilere dedim ki ‘Haftanın beş günü derse gelenlere beşinci gününde dondurma alacağım’ bunu duyan çocuklar sevinerek Kur'an okumak için gelmeye başladılar. Gün gittikçe sayıları artmaya başladı. Köylülere her zaman diyorum kim Kur'an okumak istiyorsa namaz vakitlerinde gelip okuyabilir. Camimiz her zaman okumak için açıktır. Bu duyurum pandemiden önceydi. Pandemiden sonra az öğrenci, temizlik, maske ve sosyal mesafe kuralına uymak şartıyla ders veriyoruz. Kur'an dersleri bu PANDEMİ nedeniyle ara verildi ama şimdi Allah'ın izniyle tekrar başladı. Rabbim bizleri ilk önce Kur'an öğrenen ve sonra öğretenlerden eylesin. Çocuklarımıza Kur'an okumayı sevindirsin. Kur'an-ı kerim hürmetine ülkemizi bu virüs belasından koru ve bu belayı dünya üzerinde kaldır yarabbi!...
Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, mağfireti, inayeti ve hidayeti hepimizin üzerine olsun. Hakka namzet ol.