Yaşamak güzel bir duygudur. Hele bir de yaşamdaki güzelliklerin farkına varabilirse insan, bir başka güzel olur o zaman hayat.
Hayatımızda pek çok maddelerin deneyini yapan bilim adamları, deney yaptıkları ve gözlemleyip inceledikleri maddelere, baktıklarında değil, mikroskopla incelediklerinde ayrıntılarını görebilirler ve gördükleri maddelerin derinliğinin ne olduğunu, ancak mikroskop sayesinde anlayabilirler. İşte o zaman onun ne kadar güzel olduğunu ve içerisindeki güzellikleri içinde bulunan asıl maddeleri görürler. Yani maddelerin göründüklerinin dışında, farklı olduklarını anlarlar. Çünkü her şey içinde barındırdıkları ile oluşur. Onları da inceleyerek ve öğrenerek görürüz.
Böylece, çevremizde bulunan maddelerdeki ayrıntılarla birlikte, o maddelerin birbirinden farklı güzelliklerinin olduğu anlaşılır. Maddelerin, içerdiklerinin ne olduğunu bildiğimiz zaman, o maddeye herkesin baktığı gibi bakmayız. Çünkü bize daha farklı gelir. Biliriz ki her şey sadece göründüğü gibi değildir.
Örneğin suyun içindeki maddeleri mikroskopla incelediğimizde içinde H2O olduğunu görürüz. Oysa suya ihtiyacı olan bir kişi için su, sadece bir gıdadır. Bir bardak su içer ve su ihtiyacını giderir.
Öyle unsurlar vardır ki, mikroskopla bakılmadan da derinliği görülür. Örneğin bir resmi bir ressamın gördüğü gibi göremeyiz. Çünkü ressamlar duygularıyla bakarlar. Her fırça izinde ayrı bir duygu ve düşüncesi yüklüdür. Ya da bir mühendisin çizdiği evin projelerinin detaylarını mühendis bilir. Çünkü evi satın alan kişi gibi, eve bakmaz ve görmez. Mühendis, eve incelikleri ile bakar ve ölçer, evi o şekilde değerlendirir.
Görmek büyük derinlik ister. Çevremize bakarız ama çoğu unsurları göremeyebiliriz. İnceleyerek bakmak, görmeye başlangıçtır. Görmek, ayrıntıların detayıdır. Hayattaki farktır. Yaşamımızın daha farklı olmasını istiyorsak eğer, o zaman işin detaylarına inmeliyiz. Farkındalık oluşturmalıyız. İnceliklerini bilmeliyiz. Yani dikkatli bakmalı ve görmeliyiz.
Bakmak, detay istemez. Herhangi bir eşyaya, eve, arabaya ya da bahçeye, elmaya, armuda bakar geçeriz. Görmek ise, gözünle seçmektir fark etmektir. Yani derinliğine ulaşmak için çaba göstermektir. Derinliği bilmektir. Araştırmak, incelemek ve bilmektir. Farkındalığı ayır edebilmek görmektir.
Bu bakımdan bakmak şahitlik, görmek akıl ve iradeyle meydana gelen bir derinliktir. Yani görmek, akıl işidir ve insanda büyük bir derinliğe inmeyi ister.