Türkiye çok zor süreçlerden geçmektedir. Eskiden günümüze baktığımızda, toplumumuz oldukça fazla hareketli dönemler yaşamıştır. 60'lar, 70'ler, 80'ler ve 28 Şubat, 15 Temmuz 2016 ve benzeri dönemleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin zaman sürecinden geçmiştir.
Aynı şekilde bu durum diğer ülkeler için de geçerlidir. Biraz eski yıllara gittiğimizde karşımıza bazı unuttuklarımız çıkmaktadır. Örneğin Irak'ta Saddam Hüseyin yönetimi sırasında çekilen büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Irak'ın bu günkü durumuna baktığımızda, çektiği o kadar eziyet ve kötü günlerin sonunda acaba ne duruma gelmiştir. Tabi ki, iki dönem arasında değerlendirme yapmayacağım, fakat bir dönemden kurtulmaya çalışılırken, acaba yeni dönem daha mı iyi, daha mı kötü oldu, iyi analiz etmek gerekir. Irak yönetimi burada akılcı davranabilmiş midir?
Vatanımız için şu durum aklımıza gelmektedir. Acaba her ülkede yaşanan olaylar gibi ülkemizde de yaşanan pek çok olay sonucunda, ülkemizin geldiği sonuç nasıl olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eskiden günümüze pek çok kötü dönemi atlattığını biliyoruz. Her atlattığı kötü dönem, Türkiye'yi geriye mi, ileriye mi götürdü diye düşünmek gerekir. Öyle süreçler yaşanmıştır ki, bu süreçler ülke insanımızı derinden etkilemesine rağmen, ülkemiz dimdik ayakta kalmasını başarmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yıkılmaz bir bütün olduğunu tüm dünya 15 Temmuz 2016 tarihinde ki süreçte öğrendi. Bütün olmak ve birlikteliği koruyup akılcı davranmak, ülkelerin ileriye gitmesinde büyük etkendir. Devlet yöneticileri herhangi bir olay karşısında akılcı bir şekilde davranırsa, hem ülkeyi kaostan kurtarır, hem de ülkenin ileriye gitmesini sağlar.
Japonya'ya atom bombası atıldığında Japonya çok kötü duruma düşmüştü. Fakat kendi ülkesine gelen gelirlerinin büyük bir kısmını eğitime harcayarak, Japon topluluğunu teknoloji ve üretime geçmesini sağladı. Böylece kişilerin ve ülkesinin ayakta kalmasına katkıda bulunarak, diğer ülkeler arasında, dünyada gelişmesini ve kalkınmasını sağlamış oldu.
Bir ülke mantık çerçevesi içinde, bir takım problemleri ve güçlükleri atlatırsa eğer, işte o zaman ileriyi daha iyi tespit eder ve görür.
Yukarıda bazı olaylardan ve bazı ülkelerin yaşadığı evrelerden bahsettim. Bizim ülkemizde bazı evreler geçirdi. Geçirdiği her olayın, ülkemize kattığı eksi ve artıları nelerdir. Günümüze baktığımızda ekonomi, sosyal durum, teknoloji ve benzeri bakımdan diğer ülkelerin neresindeyiz.
Ülkemiz ileriye mi gidiyor, geriye mi?
Ülkemiz de pek çok ülke gibi hızla gelişiyor ve ilerliyor. Ekonomide, hukukta, teknolojide, sosyal yapı gibi pek çok alanlarda diğer ülkelerin önüne geçmektedir ve ileriye doğru gelişme göstermektedir.
Akıllıca davranması ve pek çok güçlüğü akıllıca sindirmesi birçok tehlikeden ülkemizi koruyor. Bu durum da bizim açımızdan oldukça pozitif bir durumdur. Eğer bizim ülkemiz de diğer ülkeler gibi, karşısına çıkan olumsuz olayları karşılamasını bilmeseydi, bazı ülkeler gibi bölünüp parçalanabilirdi.
Bir ülkeyi ayakta tutan en büyük unsur, iyi yönetim ve halk desteğidir. İyi yönetilmeyen ve halk desteği almayan bir ülke batmaya, bölünmeye ve dağılmaya mahkumdur.