~~ Geleceğimizin teminatı olan gençliğimiz, bizlerin aynı zamanda da yılmaz bekçileridir. Bizleri ileriye taşımaya çalışan, ülkemizin dinamik beyinleridir.
Peki gençlik nedir?
Herkes genç kalabilir mı?
Genç delikanlı, ya da ihtiyar delikanlı ne demek?
Aslında bu soruları ardı ardına sıralamak mümkündür. Çünkü genç kalmak, insanın ruhunun, bedeninin dinamik olması demektir. Dünyaya genç bakmak demektir. Yaşamımızın her yönüyle, genç kalması demektir.
Kendimizi her yönden eğitmemiz gençliği, elimizde tutmamızı sağlar.
Yaşamda bilinçli davranmak, yapacağımız her unsuru, doğru öğrenerek yaşama uygulamak, bizim hayatımızı, çağın bir adım daha ilerisine götürür. Bilinçli gençlik, ülke menfaatleri içerisinde önemli rol oynar.
Dünya ülkeleri arasında, genç bir ülkeye sahip olmak, diğer ülkelere göre, bizim ülkemiz büyük avantaj kazanmış olur. Çünkü, gençliğin fazla olduğu ülkeler daha çabuk gelişir ve dünya üzerinde yerini daha çabuk alır.
İnsanlar bebek olarak dünyaya gelirler. Çocukluk ve daha sonra da gençlik yıllarını yaşar insanoğlu. Ruhen genç kalan insanlar, yaşamdaki dinamikliğini kaybetmez. Dış beden yaşlansa da, ruhen genç ve dinamiktir.
Bizler, dinç kalabilmenin sırrını, eğitim ve hayattan aldığımız, tecrübelerle öğreniriz. Genç kalmayı, bilinçli yaşamdan elde ederiz. Bilinçli yaşam, bizim genç kalmanızı sağlar. Neyi yiyip neyi yemeyeceğimiz, nasıl hareket edeceğimiz ya da neleri nerelerde kullanacağımızı, yine yaşam içerindeki eğitim ve tecrübelerden kazanırız. Stres, sinir, öfke gibi durumlar gençliğin baş düşmanıdır ve bedeni yıpratır.
Öfke, hüzün, hırs, istediğini yapma, çabukluk, atiklik, gibi unsurlar ve istekler, gençliğin vazgeçilmez öğelerindendir. Bu öğeler genç olan kişilerin hal, hareket ve tavırlarında yer alır. Kimi zaman bu hareketlere sahip olan gençliği, yönlendirmek çok zor olabilir.
"Gençlerin kanı hızlı akar" derler. Gençler, yapmak istediklerini yerine getirmek isterler. Bilinçli gençlik sonunu düşünerek hareket eder.
"Ağaç yaş iken eğilir" insanların eğitimi çocukluktan başlar, gençlikte olgunlaşır. Eğitimi küçük yaşlarda alan insanlar, gençliğinden sonra da meyvesini almaya başlar. Sakin bir gençlik bilgilere hâkimdir. Öğrendiklerini çabuk kavrar ve hayata çabuk uygular. Öyle gençlerimiz var ki, geleceğe dair planları, günümüzün ilerisindedir. Teknolojiyi yerinde kullanan, bilgileri beynine depolayıp yeri geldiğinde çevresine de faydalı hale getiren gençlerimiz, bu yaşam tarzı ile kendi geleceklerini de güvence altına almış olurlar.
Gençlik ve eğitim konulu yazımın ikinci bölümünde buluşmak dileğiyle hoşçakalın.