Biz ille de, her seferinde başımızda bir çoban olsun istiyoruz. Zor anların atlatılmasındaki çözümü, kendimizin değil de, bir başkasının bulmasını isteriz.
Peki çözmemiz gereken bir konu varken, bu konunun çözümünü neden bir başkasından bekliyoruz?
Biz pek çok konuyu çözebilecek durumdayız ve pek çoğumuz, yaşantımız içerisinde çok zor durumların üstesinden geldik. Ben inanıyorum ki biz, yine zor olan bu durumların üstesinden gelebiliriz.
Toplum olarak çok zor durumlardan geçerken, aynı zamanda da, yaşanılanlardan büyük tecrübe kazanmaktayız. Yaşamımız boyunca kazanmış olduğumuz bu tecrübeleri hayata uygulayarak, İçinde bulunduğumuz zor şartları kolay hale getirebiliriz.
Yaşanılır bir dünyayı oluşturabilmek için, bizlerin gerçekte nasıl yaşayabilmemiz gerektiğini pratikte de uygulamamız gerekir. Yani doğru olanı yapmak, doğru olanı uygulamak kişileri pek çok kötü durumdan kurtarır.
Gelişen dünya kuralları, her ülkenin yaşam koşullarına göre değerlendirilir. Bizlerin içinde bulunduğumuz durum, bizim toplum içerisinde olduğumuzu ve bu kulların da, bu toplumların yaşayış biçimlerine göre belirlendiğini biliyoruz.
Öyle kurallar da vardır ki, bu kuralların kanunlaşması gerekmiyor. Tıpkı günümüzde olması gereken, dışarı çıkma kuralı gibi. Bizim dışarıya çıkmamamız gerekiyor ise, o zaman çıkmamalıyız. Neden ille de devletinizden sokağa çıkma yasağı uygulanmasını bekliyoruz ki. Yani her şeyin yasallaşması yerine, olması gerekenleri, bizim yaşamımızın kolay ve rahat olması için ve bu kuralın doğru olduğunu düşünerek, sağlığımız için yapmamız gerekir.
Unutmayalım ki hayatımız, tehlike altında. Gerekenleri doğru bir şekilde yapmazsak, sağlığımız açısından büyük tehlikeler bizi bekliyor. Belki bu kuralları yapmak zor. Belki işlerimiz geride kalacak, ama unutmamak gerekiyor ki, bir insan sağlığını kaybederse ve akabinde de hayatını kaybederse, hepten her şeyini bitirmiş olur. Yani son nokta konur. O zaman hiçbir şey yapamayacaksınız, çünkü sağlığınızı yitirmiş olacaksınız, belki de hayatta kalmamış olacaksınız.
Elbette ki tüm dünya zor günler yaşıyor. Pek çok vatandaşımız corona virüs yüzünden hayatını kaybediyor. Bir kısmı müşahede altında iken, bir kısmı da ne yazık ki yoğun bakımda corona virüsü ile mücadele ediyor. Hasta yakınları bu durumdan dolayı hem üzgün, hem de yakınlarını görememekten dolayı mutsuz ve huzursuz.
Yani anlayacağımız, bizler doğru olanı doğru bir şekilde yaparsak eğer, bu kötü durumdan en az kayıp ile ve en az hasar ile atlatmış olacağız.