Lütfen bekleyin..

FLAŞ HABER

Seda ERTUĞRUL

DUYGUNUN DİLİ

02 Kasım 2020, 16:17 Okuma: 1064

     Duyguları anlatmak için, insanların yaşadıklarını ve yaşadıklarına karşı taşıdıkları duyguları bir nebze de olsa bilmek gerekir. Duygular, insanların kendilerini ifade etme biçimlerindendir.
     Güllük gülistanlık yaşayan toplumlarda, insanların olaylara karşı olan duyguları ile savaş, yokluk ve sıkıntılar içerisine yaşayan toplumların, olaylara karşı gösterdikleri duygular aynı değildir. İnsanlar yaşadıkları ile gelişirler ve olgunlaşırlar. Tecrübeleri, yaşadıkları ile orantılıdır. Duyguları da o yönde ilerler.
     Duygu insanın kendisidir ve insanını yaşadıkları ile özdeştir. Sevinçlerimiz, mutluluklarımız, üzüntülerimiz, kızgınlık ya da öfkelerimiz hatta ve hatta susarak tepki vermemiz, duygumuzun birer dilidir.
     Biz, bir olay karşısında öfke duyduğumuzda, kolaylıkla kızar ve öfkemizi beden dili ile dile getiririz. Beden dili, duygularımızın dışa vurulmasında en büyük etkendir.
     Her insan aynı olaya karşısında aynı duyguyu taşımaz. Çünkü o olayın, her insandaki yeri ve yaşanmışlığı farklıdır.
     Örneğin, bir kedi gördüğümüzde, kimimiz evde kedi besleyemediği için üzülürüz. Kimimizin kedisi ölmüştür onu hatırlar, daha farklı tepki gösteririz. Kimimiz kedi sevmeyiz, kediden iğreniriz. Kimimiz de kedileri çok sevdiğimiz için, kediye büyük bir şefkatle bakar ve onu bağrımıza basarız. Bu tarz duyguları ardı ardına sıralamak mümkündür. Kedi ile ilgili yaşadıklarımız, kediye karşı olan duygumuzu belirler. Çünkü bir olay karşısında oluşan duygular, kişiden kişiye değişmektedir. Her insan aynı olaya, aynı duygu ile karşılık vermemektedir. Birisi üzülürken, diğeri sevinebilir. Tıpkı bir oyunu kazanan ve kaybeden gibi. Kazanan taraf sevinirken, kaybeden taraf üzülür.
    Duygularını içine atan kişiler ise, ileride oluşabilecek psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalır. Kimseyle konuşmayan, sorunlarını dile getiremeyen kişilerde, yaşam ile ilgili büyük hasara sahip olurlar. Yaşamları boyunca bu hasarı düzeltmeye çalışırlar.
     Çaresiz insanlar aynı zamanda da duygu yoğunluğuna en fazla sahip olan kişilerdir. Sığınacak bir yeri olmayan kişiler, toplum içerinde kendisine, duygusal açıdan baskı yapan ve bunun altında ezilen insanlardır.
     Gülmek, üzülmek, kızmak gibi duygular, belli olaylara karşı verilen tepkilerdir.
     Birine yardım ederek merhamet duygusunu taşıyan kişiler, ettiği yardım sonunda, kendisinde rahatlama hisseder. Duyguları dışa vuran kişiler, aynı zamanda da rahatlarlar.
     İyi duygulara sahip olabilmek için ruhen rahat olmamız ve zor da olsa yaşamımızı o doğrultuda yönlendirmemiz gerekir.

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1081 gün önce
1096 gün önce
1143 gün önce
1165 gün önce
1203 gün önce
1241 gün önce
1249 gün önce
1256 gün önce
1265 gün önce
1270 gün önce
1277 gün önce
1284 gün önce
1298 gün önce
1305 gün önce
1375 gün önce
1403 gün önce
1424 gün önce
1431 gün önce
1438 gün önce
1445 gün önce
1452 gün önce
1458 gün önce
1466 gün önce
1474 gün önce
1480 gün önce
1522 gün önce
1529 gün önce
1536 gün önce
1613 gün önce
1657 gün önce
1663 gün önce
1678 gün önce
1712 gün önce
1748 gün önce
1761 gün önce
1776 gün önce
1790 gün önce
1804 gün önce
1817 gün önce
1832 gün önce
1839 gün önce
1846 gün önce
1881 gün önce
1899 gün önce
1902 gün önce
1909 gün önce
1923 gün önce
1986 gün önce
2011 gün önce
2014 gün önce
2021 gün önce
2028 gün önce
2041 gün önce
2048 gün önce
RSS
© 2025 - Batman Medya Gazetesi
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=