Sosyokültürel Hayat
Batı Trakya halkı ile Türkiye halkı arasında oldukça fazla benzerlikler bulunmaktadır. Eskiden beri Yunanistan’ın kuzeydoğu bölgesinde bulunan Trakya’ya yerleşmiş Batı Trakya Türk Azınlığı Türk kültürünün özgün karakterini ve niteliklerini taşımakla beraber, insan emeği ve düşüncesine olan katkısını yansıtmaktadır. Dini bayram benzerliklerini ise gözden kaçırmamak gerekir. Kurban Bayramı ya da fedakarlık Bayramı İslam’ın önemli gereklerinden biri olan ortak sosyal sorumluluk göstergesidir. Türkler, Batı Trakya’da geçmişi oldukça eskiye dayandığını daha önceki yazılarımda belirtmiştim. İslami gereklere göre bir hayvan kurban eden aileler, kurban etinin, eş dost, arkadaşlar, aile ve yardım kuruluşları arasında paylaştırırlar ve bu paylaşıma yönelik, paylaşımı anlatan pek çok kuralları bulunmaktadır.
Sizlere biraz da Batı Trakya’da yaşanan kurban bayramını anlatmak isterim. Bayramın öncüleri olan yine gençlerdir. Kurban Bayramı’nda köyün gençleri “Gelin ve Damat” kıyafetleri içerisinde özel bir gece düzenlerler ve davul ile zurna çalarak kasabadaki evleri dolaşırlar.Gittikleri evlerde onları karşılayan ev sahibi kurban etinden ikram eder ve gençlere hediye olarak para verir. Kasabada pek çok ev dolaşıldıktan sonra köyün gençleri köyün gençlik odasında bir araya toplanırlar ve sabaha kadar eğlenirler. Gençler kendilerine bayram armağanı olarak verilen parayı, kendilerine harcamayıp, yardıma muhtaç insanlara verirler.
Müziklerimizin benzer tarafları bizi hiç şaşırtmasın. Türk halk müziği ise vazgeçilmez bir müzik türü olup, günlük yaşamın parçasıdır. Halk şarkıları genellikle günlük yaşamla alakalıdır. Bu kimi zaman çalışırken söylenen bir şarkıdır, kimi zaman aşk hikayesini anlatan bir ağıttır ya da oyun şarkısıdır. Şarkının konusu ise insanların çevresinde ve hayatlarında yaşadıkları kesitleri, yaşam ve çalışma şeklini, yörelerini, konuştukları dili, çaldıkları enstrümanları dile getirir. Bu olay spora da yansımıştır. Örneğin halk müziğinde çokça kullanılan davul ve zurna eşliği olmaksızın Türk yağlı güreşi o yörede yaşayan halkın aklından bile geçmez.
Toprak, Batı Trakya’da günlük yaşamın ve kültürün tamamlayıcısıdır. Üretici olan halk toprakla bütünleşmiştir. Bölge, temel olarak tarıma ve sosyal yaşamın bir parçası ve gelenek olan tütün üretimine dayalıdır. Toprak, Batı Trakya’da günlük yaşamı tanımlayıcı özelliktedir, tütün üretimi ise Türk azınlığın yüzyıllardır ve bugün olduğu gibi yaşam şeklini tanımlamaktadır.
Meriç ilinin doğusunda bulunan Dimetoka şehri, Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1361 yılında fethedilmiştir. Şehir bir dönem başkentlik yapmıştır. Pek çok eserin bulunduğu Batı Trakya bölgesi içinde yer alan bu şehirde, Osmanlı İmparatorluğu, bugün şehir merkezinde bulunan Avrupa kıtasında kendi türünün ilk örneği olan
büyük camiyi ve hamamı inşa etmiştir. Türkler bu şehirde oldukça yoğun olarak yaşarlar. Eski geleneklerin ve halk bilincinin yüzyıllardır canlı tutulduğu ve asimile olmadığı bir yerdir. Folklor geleneği Batı Trakya’da oldukça güçlüdür, günlük yaşamın bir parçasıdır.
Gelecek yazımıza Batı Trakya Türklerinin sosyokültürel hayatı ile devam edeceğim.