Sevgiliye selam olsun...
Selam olsun dosta, yare...
Kendisini kardeşten öte görenlere selam olsun...
Gerçek dostluğa, gerçek kardeşliğe...
Bugün böyle bir yazı yazmak istedim. Böyle başlamak istedim yazıma. Çünkü gerçekten de, dünyamızın, gerçek kardeşliğe ve gerçek dostluğa ihtiyacı var. Gerçek dostluklar, dünyamızın daha güzel günlere doğru gitmesinde, büyük önem arz eder.
Kardeşlikten, dostluktan öte düşünenler, hakikatten de çok kötü bir şekilde planlar yaparak, dünyamızın kötü durumlara sürüklemektedirler. Dünyada iyi insanlar olmalı ki, bazı güzel dengeler bozulmamalı. Bu dengeler insanlık için önemli dengelerdir. Çünkü bu dengelerle birlikte insanoğlunun devamı sağlanacaktır. Aksi takdirde insanoğlunun insanlık vasıfları, bir yerde biter ve yerine robotlaşmış, insanlıktan nasibini almayan yaratıklar ortada cirit atmaya başlar.
Sevginin ve vicdanın olmadığı bir dünyada, doğadaki kuşlar uçmaz olur, balıklar ölür, çiçekler solar, insanlar birbirine düşman olur. Hayat kaosu içinde olur ve ölüm kalım savaşı ile mücadele çoğalır.
Oysa ki yaşamak ne güzel bir duygudur. Canlıların devamına vesile olmak insana büyük bir haz vermelidir.
İnsanlar neden kötü olur?
İnsanlığın genlerinde kötü olmak mı var?
Hayatı güzel yaşayalım ki, bütün dengeler yerinde kalsın. Belki, kötülük de yaşam içerisinde bir dengedir kim bilir. Ama böyle bir denge kabul edilemez, edilmemelidir. En azından sen, ben, o, biz, siz kötü olmayalım. Kötü olmayalım ki, insanların canı acımasın. Canlılar güzel yaşasın. Dünyamız huzur bulsun. Yoksa insanlar hep kötülükten kaçmaya çalışarak, yaşamak için türlü türlü tehlikelerden sürekli korunmak zorunda kalacak. Diyeceksiniz ki, zaten hep öyle değil miydi hayat. Evet hep öyleydi. Ama tehlikelerden korunmaya çalışılırken, bütün dünya her gün maske takmıyordu mesela ya da hastaneye gidersem virüs kaparım diye korkmuyordu. Yani dünya dengesi bu şekilde bozulmuş değildi. Her gün korku ile güne başlamıyordu. Çünkü, vicdanın olmadığı yerde, korku ve öfke hakim olur. Bundan dolayı da güzel yaşamak ve dünyaya güzel bakmak gerekir.
Şu kısacık ömrümüzde, üzerimize düşeni başarılı bir şekilde yaparak, hayatımızı idame etmemiz en doğru bir yaşam şeklidir. Aslında bu durum aynı zamanda da bizim yaşamdaki en güzel güvencelerimizden biri ve hayattaki rahatlığımız olacaktır. Böylece beraberinde mutluluk ve huzur gelecektir.
Unutmayalım ki, biz nasıl yaşarsak, hayat da bizi o şekilde kucaklar.