Bilgi kirliliğinin çoğaldığı şu günlerde, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayabilmek oldukça zor. İnsanlar, artık önüne geleni veya aklına eseni araştırmadan ve doğru kaynaklara ulaşmadan yazmaya ve çizmeye başladı. Herkes kendi başına "Ali kıran baş kesen oldu." En küçük yanlış haber ya da kelimeler sosyal medyalarda doğru olarak yayılmaya başladı. İşin kötü tarafı ise, bu durumun insanları çok fazla rahatsız etmemesidir. Yanlış haberin yanlış olduğunu bildikleri halde "Bak yanlış yazmışlar." deyip es geçmeleri çok doğru bir durum değildir.
Bunları yapanlar ise insanoğlu...
Herhangi bir siyaset yapılırken taraf tutulduğu için, tarafını haklı ve ya güçlü çıkartabilmek için, çeşitli yazılar yazılmakta ve sosyal medyalarda bu yazılar paylaşılmaktadır. Ya da, dünyamızın çok kötü günlerde geçtiği şu dönemlerde, ortaya çıkan yalan yanlış haberlerin, belli alanlarda paylaşılması ne kadar doğrudur?
Her söylenen ya da her yazılan ve ya her çizilen doğru mudur sizce?
Bana soracak olursanız, bence doğru değildir.
Peki doğru olup olmadığını nasıl anlarız? Tabii ki de araştırarak, okuyarak ve doğru kaynaklara ulaşarak anlarız.
Peki bu araştırmaları ve okumaları nereden yapacağız?
Bütün bu araştırmaları ve okumaları doğru kaynaklardan yapmamız gerekmektedir. Kalkıp internet üzerinden sosyal medyadan yaparsak yanlış sonuca ulaşırız. Her şeyi Google Amca'ya başvurursak yine olmaz. Çünkü her yazılan doğru değildir. Her çizilen doğru çizilmemiştir.
Bizlerin sürekli, ama sürekli araştırması ve okuması gerekmektedir. Biz bir şeyi duyuyoruz ama hemen duyduğumuzu doğru olarak kabul edersek yanlışa düşeriz. Bilgilerin doğruluğunu, ancak ve ancak doğru kaynaklardan araştırmalarımız sonucunda, doğruluğunu kabul etmemiz gerekmektedir.
Biz insanoğluyuz. Basit düşünemeyiz. Çünkü basit insanlar değiliz. Biz araştıran, geliştiren, üreten, bilime hizmet eden insanlar olmalıyız. Eğer bunları yapmazsak, geleceğimizi tehlikeye atmış oluruz. Gelecek nesillere çok tehlikeli bir dünya bırakmış oluruz.
Bizi neler bekliyor bilmiyoruz. Yalan yanlış haber yapmak yerine, geleceğe yönelik düzenli planlar yaparak, hayatımızı güven altına almak zorundayız. Bizim hayatımızı güven altına almamız demek, çocuklarımızın ve çevremizin de korunması demektir. Aksi takdirde hem kendi hayatımızı hem de çocuklarımızın hayatını riske atarız.
Bu dünyada yaşamak güzel. Yeter ki yaşamımızı anlamlı hale getirelim. Hayatta verimli olmayı öğrenmemiz ve öğretmeniz gerekmektedir.
Çünkü...
Hayat bir yerde biterse bir daha başlamayacaktır...