Bazen bir kuş olup uçmak isterim, uçsuz bucaksız dağlarda, sonu olmayan uzayda ya da, denizlerin ve gölerin üzerinde. Bazen bir damla su olmak isterim, evet bir damla su yeryüzüne düşüp de bir çiçeği yeşertmek ya da bir nehir oluşturmak veya okyanuslara karışmak isterim.
Ben bir insanım, hem kuşu severim hem de denizi ve böceği………
Ben bir insanım, her şey benim içindir, değerini bilirsem…….
Ben bir insanım, benim bir çok şeye ihtiyacım olduğu gibi bir çok şeyin de bana ihtiyacı var………
Evet kişiler birer ferttir yani bireydir. Bireyler ise toplumları oluşturur. Dini, dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun, sonuçta bir toplumun birer parçasıdır bireyler. Peki biz toplumda ne kadar rahat yaşayabiliyoruz. Toplumdaki her şey bizim istediğimiz gibi mi? Tabi ki mümkün değil. Ancak isteklerimizin kısmi bir bölümü bizim istediğimiz gibi olabilir. Çünkü birlikte yaşamın kuralı ortak noktalarda hareket etmektir. Yani ben değil biz olmaktır. Bunun için de bireyin istekleri değil, toplumun istekleri ön plana alınır. Ben elmayı severim, bir mahalle armudu sever. Yani toplum çoğunluk demektir, pazarcı tek bir kişiyi dikkate almaz satışını yaparken.
Bizim kafamızdaki toplum kavramı nedir. Biz toplumun neresindeyiz?
Öncelikle toplum ne demektir bir bakalım.
Sınırları belirlenmiş bir ülke içindeki aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşamlarını sürdüren, ortak bir politik iradeye bağlı, kültürlerinde ortak değerlere sahip olan, ayrıca ana unsurları belirlenmiş çıkarları sağlamak için iş birliği yapan insanların tümüne toplum denmektedir. Bir yerde de insanı etkileyen gerçek ilişkiler bütününü oluşturur. Birey ise toplumu oluşturan temel unsurlardandır. İnsanlar birbirlerine ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçlarını tek başlarına karşılamaları mümkün değildir. Bundan dolayıdır ki, belirli ihtiyaçlarını karşılamaları için bir araya gelmeleri gerekmektedir. Böylece bir araya gelen bu birey ya da diğer bir deyimle fertler, toplumu oluşturur. Topumun beli kuralları vardır. Bizim içinde bulunduğumuz yaşamın ortak değerleri, bir nevi bu kurallardan oluşur. Biz toplum olarak bir arada yaşamayı becerebilirsek, hayat şartlarımızı o derece kolaylaştırırız. Bir arada yaşamayıp, sürekli savaş içinde olursak ve ya kavga edersek hem yaşama alanlarımızı daraltmış oluruz, hem de içinde bulunduğumuz koşulları zorlaştırmış oluruz. Böylece hayat düzenimiz olur olmaz, saçma sapan çıkarlar yüzünden içinden çıkılmaz hale gelir.
Toplum huzuru bir arada yaşamayı becerebilmekten geçer. Toplum başarısı ise insanların ortak değerler derecesinde oluşturulan kurallara uymasıdır.
Bir sonraki yazımda toplum değerlerine dikkate alarak, toplum kurarlını oluşturan siyaset ve toplum ilişkisinden bahsedeceğim.