Türkiye’de yüzlerce insan iş yerinde can güvenliği olmadığı için çalışırken hayatını kaybetmektedir. Sorumsuzca davranışlar, yüzlerce aileyi param parça etmektedir. Hayatını alın teri ile kazanmaya çalışan işçilerimizin hayatları hiçe sayıldığı için ve iş ile ilgili gerekli önlemler alınmadığı için pek çok kaza olmaktadır.
20. Yüzyıl işyerlerinde, yoğun makineleşme ve üretim sürecine giren binlerce kimyasal maddenin neden olduğu iş kazaları ve meslek hastalıklarının ve bunlar sonucu ölümlerin yoğunlaştığı bir yüzyıl olmuştur. 2006 Yılı SGK verilerine göre ülkemizde tüm iş kazalarının % 12,1’i makinelerin sebep olduğu kazalardır.
Kazaların ülke ekonomileri üzerinde meydana getirdiği kayıplar hesaplanırken, işgücü kaybı yanında kültür ve eğitim harcamalarının kaybı da dikkate alınmalıdır. Ayrıca, sosyal güvenlik sistemleri artık hiç çalışamayacak bir kişiye yaşadığı sürece gelir bağlayacaktır.
İş kazası ve meslek hastalıklarını azaltmanın yöntemlerinden biri, işverenlerin konuya ilişkin yükümlülükleri ve sorumlulukları hakkında yeterli bilgi sahibi olmalarıdır. İşçiden götürmeye çalıştığını, işçinin başına gelenleri fazlasıyla ödemeye çalışır. Yani astarı yüzünden pahalı olur. İşverenler, yükümlülüklerini yerine getirdikleri takdirde hem iş kazası ve meslek hastalıklarında önemli bir azalma olacak, hem de söz konusu kaza ve hastalık hallerinde idari, cezai ve hukuki yaptırımlarla karşılaşmayacaklardır.
İş kazası veya meslek hastalıklarının, işletme ve ülke ekonomilerinde yarattığı kayıplar arasında, insan gücünün kaybı veya iş günü kayıpları, işletmenin ve devletin yaptığı ödemelerinin ülke ekonomisine yarattığı yük, maddi–manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı sonucu sorumlu olan kişi veya işverenin uğradığı kayıplar, işçinin çalışmadığı günlerin tazmini ve yerine çalışacak işçiye ödenecek ücretlerin işletmeye getireceği yük, mahkeme masrafları…
İnsan hayatı kutsaldır ve önemlidir. Bir insan kolay yetişmiyor. Irk, cinsiyet, inanç, yaş, meslek farkı gözetmeksizin herkesin yaşama hakkı güvence altına alınmalıdır. Öyle insanlar var ki bunlar, yaşamlarını ruh ve beden sağlığı içinde sürdürebilmeleri sayesinde hem kendileri hem de bakmakla yükümlü oldukları yakınlarının yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlayan çalışanlardır, yani İŞÇİLERDİR.