Yüz yıllardan beri insanlar sürekli olarak bir yerden diğer bir yere göç etmiştirler. Kafası bozulan, canı sıkılan da göç etmiştir. Bulunduğu yerlerde hayat koşullarına ayak uyduramayanlar ya da yaşanamayacak şekilde gelişen iklim koşulları, olumsuz sosyal yaşantı ve ya yine olumsuz yönde etkileyen dini çalkantılar da göç sebeplerindendir.
Göçün tarifini yapmak istediğimizde ise göç; dini, iktisadi, siyasi, sosyal ve diğer nedenlerden dolayı bir ülkede yaşayan insan toplulukların, hayatlarının tamamını veya bir bölümünü geçirmek üzere ya bir ülke içinde ya da başka bir ülkeye giderken ikametini değiştirmesi demektir. Farklı bir yere yerleşmek suretiyle yaptıkları coğrafi yer değiştirme hareketidir.
Türkiye’de uzun zamandan beri göçler doğudan batıya doğru olmaktadır. Bunun nedeni ise batıdaki hayat şartlarıdır. Batıda hayat koşullarının doğudan iyi olması göç nedenlerindendir.
Peki, insanlar neden göç ederler?
Deprem, sel baskınları, heyelan gibi doğal afetler yine insanların göç etmesine nedendir. Bunun yanında terör ve savaşları unutmamak gerekir.
Günümüze baktığımız zaman ülkemiz yoğun bir göç almaktadır. Sınır kapılarında yığınla çadırlar kurulmuş ve göç eden pek çok insan toplulukları devletimiz tarafından koruma altına alınmıştır. Yiyecekleri, içecekleri, barınma ve ısınmalarından giyeceklerine kadar devletimiz tarafından sağlanmaktadır. Suriye'den kaçanlar ülkemize ve diğer ülkelere sığınarak hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.
Hepimizin bildiği gibi burada, insan simsarları harekete geçmekte ve savaştaki bu kötü durumu kullanarak, insanlar üzerinden tüccarlık yaparak büyük rantlar kazanmaktadırlar. Suriye'deki savaştan kaçmaya çalışan halk, kimi zaman yollarda ölümle karşı karşıya gelmekte, kimi zaman da, gideceği yere ulaşamadan hayatını kaybetmektedirler. Savaşta göç eden kişilerin, çocukları ve kendileri göç sırasında, her zaman için her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalmaktadır. Aç susuz yol alan kişiler kendilerine sığınacak yer bulana kadar ailelerini kendileri tek başlarına korumak durumunda kalırlar.
Dünyanın özellikle Avrupa'nın Suriye’den göç etmeye çalışan ve Avrupa’ya sığınmaya çalışan insanlar için, bir şeyler yapar gibi görünüp de bir şey yapmadan seyirci kalması korkunç bir insanlık dramına sebebiyet vermektedir. İnsan haklarının bol olduğu fakat bu tarz durumlarda insanlığı bitiren Avrupa, dünyaya kötü örnek olmaktadır. Bazen düşünüyorum da hani batı doğudan daha ileriydi. Görünüş pek de öyle değil.
İnsanın olduğu her yerde dolu dolu hayat vardır. Hayat koşullarının olumsuz olduğu yerlerde ise her zaman için kaçınılmaz göçler vardır.