Hayatımızda zaman faktörü oldukça önemlidir. Bu faktör bizim hayatımızdaki olayların akış yönünü belirler. Bizler zaman içerisinde ne yapmışsak, yaptıklarımız bizim için gelecekte birer delildir.
Dünyada bulunan ülkeler yapmış oldukları faaliyetlerle kendi güçlerini ortaya koyarlar. Ekonomi, teknoloji ve sanayide gelişmeler gösteren ülkeler birbirleri ile yarışırlar.
Gelişen zaman sürecine ayak uyduran ülkeler, ayakta durmayı başarırlar.
Ülkelerin yapmış oldukları ya da geliştirdikleri teknoloji, kültür, sanat ve bilim alanlarındaki gelişmeler, o ülkelerin kendileri hakkındaki bilgileri verir ve dünya ülkeleri arasında yerini almalarını sağlar. Bu konuda başarısız olan ülkeler, maalesef dünya ülkeleri arasındaki yerlerini alamazlar. Yer alamadığı gibi de yok olmaya, yıkılmaya ve ya sömürülmeye mahkûm olurlar.
Gelişen büyük ülkeler küçük ülkeler üzerinden sömürü yapmaya devam ederler ve yıllar geçtikçe bu sömürü büyür ve kapitalist bir alana yayılır.
Güç dengesi dediğimiz olgu, özellikle dünya ülkeleri üzerinde ki etkisi oldukça büyüktür. Yani dünyada bulunan bütün ülkeler arasında ekonomi, teknoloji, kültürel ve sanatsal alanlarda gelişen ve önde olan, bu saydığımız faktörleri elinde bulunduran ülkelerdir. Bu ülkeler, aynı zamanda da güç faktörünün elinde bulundururlar. Bu ülkeler bu faktörleri elinde bulundurarak dünyada güç dengesini de sağlamış olur ve kendi elinde bulundurdukları bu dengeyi kullanarak diğer ülkelere, maddiyat olarak yardımda bulunurlar. Bununla birlikte o ülkeler üzerinde söz sahibi olurlar. Böylece dünyada güç dengesini oluşturmuş olurlar.
Dünyada pek çok ülkenin bir araya gelmesiyle de güç dengesi oluşabilir. Örneğin Avrupa Birliği ya da NATO gibi.
Zamanın akışına göre güç dengeleri yer değiştirebilir. Başka ülkelerin gelişmesi ile diğer ülkelerin elinde bulundurdukları güç dengesi, gelişen ülkelerle yer değiştirebilir.
Günümüzde bunun pek çok örneği var. En son Kudüs olayı buna en büyük örnektir. Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmasına yönelik Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kullanılan oylamanın sonucu ülkelerin güç dengelerini yakından etkileyerek, büyük güce sahip olan Amerika Birleşik Devleti'nin hem yenilmesini hem de gücünün dünya ülkeleri arasında sarsıldığının en büyük kanıtıdır.
Ekonomik ve siyasal gücü elinde bulunduranlar, büyük gücüde elinde bulundururlar ve güç dengesini her zaman için değiştirebilirler.