Bu güne kadar sayısız yazılar yazdım. Yazılarımı yazarken, siyasi ve dini konuları yazmaktan her zaman için kaçındım. Çünkü herkesin kendi inancı ve kendine has ideolojisi vardır ve çoğunlukla bu doğrultuda hareket ederler. Hayat akışı içerisindeki çalışmaları da, genelde bu yöndedir.
Bütün bunların sonucunda ise, herkesin kendisine göre bildiği ve algıladığı doğruları vardır. Bu doğrular herkese göre farklı olabilir. Fakat bir gerçek var ki, doğru toplumun çoğunluğunda kabul edilendir. Halbuki bu doğrular, kişilerin egosunu tatmin ettiği bir durum değildir. Yani doğru, eşittir ego tatmini değildir. İnsanlar arasında yanlış anlaşılan doğru kavramı, kimi zaman toplumlarda kaos oluşturacak duruma gelebilmektedir ki, bu durum ise oldukça tehlikeli sonuçlar oluşturabilir.
Burada doğrunun ne olduğunu anlatmayacağım. Burada ATATÜRK'ün bazı çevrelerce nasıl algılandığını ve nasıl algılanması gerektiğinden bahsedeceğim.
ATATÜRK ismi dendiğinde, uzun uzun ve derin derin düşünmeli insan. Ayrıca iyi bir bilgiye sahip olmalı. İnsanların algı gücü yüksek olmalı ve ATATÜRK'ü iyi anlamalı.
ATATÜRK......
Vatanımızın içinde bulunduğu en zor koşullarda, memleketimizi düşman işgalinden kurtaran büyük kurtarıcı....
ATATÜRK, yaptıkları başarıları ile gelecek nesillere büyük örnek teşkil eden büyük lider ve büyük önder.
ATATÜRK, üstün zekasıyla çığır açan bir deha...
Bazı çevrelerce ATATÜRK bir etiket gibi kullanılmaktadır, kimileri derneğinde, kimileri de partisinde ismini anmaktadır. Kimileri ise ATATÜRK hakkında hiçbir fikri olmadan, kendisini ATATÜRKÇÜ zannedip ileri geri konuşmaktadır. Oysa ki, yaptıklarının ve anlattıklarının ATATÜRK ile uzaktan yakından alakası yoktur.
Peki, bu konuda konuşmak bu kadar basit midir?
ATATÜRK'ü anlamak zeka ister. Her insan Atatürkçü olamaz ve bu büyük dehayı anlayamaz.
ATATÜRK ne dindir, ne parti, ne bir sivil toplum kuruluşudur, ne de bir takım unsurlarda kullanılabilecek bir isimdir.
ATATÜRK'çü olmak, yakaya rozet takmakla olmuyor. ATATÜRK"ü anlamak kişinin mesleğinin belli bir doruğuna gelmesiyle de olmuyor. Çünkü algı yeteneği mevki makamla olmaz. Algı insanın öğrendiği kadarıyladır. Dünyaya bakış açısı, at gözüyle olduğu takdirde tehlikelidir. Kişi kendisini gelişen çağa göre eğitmelidir. Eğitim kişinin belli standartlarında olmamalıdır. Bilâkis eğitim, gerekenlerin beyne alınması ve teorikten çıkartılıp pratikte uygulanması ile yol alması demektir. Gerçek anlamda eğitimli olan bir kişi, ATATÜRK'ü çok iyi anlar ve çok iyi kavrar. ATATÜRK'ün yaptıklarından ders alır.
ATATÜRK, yaşamı boyunca pek çok liderin hayatını okumuştur. Onlardan esinlenerek ülkeyi yönetmiştir.
Bundan dolayıdır ki ATATÜRK büyük bir değerdir ve bu değeri anlamak her babayiğidin harcı değildir.
ATATÜRK'çü olmak ATATÜRK'ü bilmek ve anlamak araştırmakla olur.