İnsanlar hayatlarını keyifli bir şekilde yaşamaya çalışırlar. Bunu yaparken de bir takım yanlışlıkları beraberinde getirirler. Her şeyin kendilerine keyif verdiğini ve sürekli olarak da keyif vereceğini zannederler. Oysa bazı unsurlar vardır ki insana keyif verirken yarar yerine zarar sağlar. Aslında insanlar bu yanlışlıkları yüzünden kendi hayatıyla oynar. Kişi bu durumundan vazgeçmeye çalışsa bile bağımlılık yaptığı için vazgeçemez. Hayati tehlike yaşar, sağlıksız bir yaşam sürdürmeye başlarlar ve kanser olabilirler. Sigara içen insan hem bütçesine zarar verir, hem de sağlığına. Kimi insanlar bacaklarını kesmek zorunda kalırlar. Sinir stres yaparak etrafındaki insanları kırarlar.
Sigara, günümüze gelene kadar, ilk önce tütün yaprağına sarılarak kullanılmıştır. Daha sonra da ince kağıda sarılarak içilmeye başlanmıştır. İlk sigara fabrikası Fransız devlet tekel şirketi tarafından 1845'de kurulmuştur. Türkiye’de ilk kez köylerden getirilen tütünü kıyıp harman ederek sokaklarda satan Mehmet Efendi, önce toptan tütün satıcısı olur sonra Türkiye'de sanayileşmenin en önemli dönemeçlerinden biri olan Cibali Tütün Fabrikası'nı kurar.
Sigara bağımlılığını psikolojik ve fiziksel bağımlılık olmak üzere 2 ayrı alt başlıkta inceleyebiliriz. Aslında sigara içme eylemi bulaşıcı bir psikiyatrik hastalıktır, kuşaktan kuşağa görerek-duyarak bulaşır. Çocuklar ailesindeki büyüklerini ve çevresindeki insanların ne yaptıklarını takip ederek onlar gibi davranırlar, onlar gibi sigara içmeye başlarlar. Doğduğumuz andan itibaren çevremizdeki milyarlarca sigara içicisine ait on binlerce bilinçaltı kayıt ve sigara firmalarının bunları güçlendirmek için kurduğu tuzaklar sayesinde, daha çocukken zihnimize bulaşır. Bu aslında kitlesel bir beyin yıkama programıdır. Yani sigaranın psikolojik bağımlılığı beyin yıkamalar tarafından oluşturulur. Sigara ülkemizde olduğu gibi, aynı zamanda dünyada da önemli bir halk sağlığı sorunudur ve yüksek oranda nikotin içerir. Bu nedenle de bağımlılık yapma potansiyeline sahiptir.
Sigara, nargile, pipo içme veya dumanının solunması zamanla kişide psikolojik ve fiziksel bağımlılık oluşturur. Tütün ürünlerinde 4000’den fazla kimyasal madde bulunmaktadır. Esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Koklanarak burundan çekilen ya da çiğnenen dumansız tütünler de nikotin kadar yüksek düzeyde zehir içermektedir. Şu an ülkemizde devlet tarafından kapalı alanlarda sigara içme yasağı getirilmiştir. İçmeyenler biraz daha sigarasız bir ortamda yaşamaya başlamışlardır. Sigara içen ve içmeyenler aynı ortamı paylaşmak zorunda kalmamıştır. Sigara içen insanlar da pek çok rahatsızlıklar görülür.
• Kalp ve damar hastalıkları
• Bronşların daralması sonucu akciğer rahatsızlıkları ve KOAH
• Damarlarda tıkanma ve buna bağlı felç
• Midede gastrit, ülser ve mide kanseri
• Ciltte sararma, kırışıklık, cilt kanseri
• Ağız kokusu ve dişlerde sararma
• Gebelikte sigara içilmesi erken doğuma ve buna bağlı olarak çeşitli gelişim bozukluklarına, doğum sonrası ise sütün kesilmesine yol açar.
•
• Sigaranın en büyük zararı önce kendimize sonra yanımızdakilere verdiğimiz zarardır.