Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Bir ülkede kullanılan dil, o ülkenin konuşma dilindeki zenginliğini belirtir. Doğru olarak kullanılan kelimeler, deyimler ve ya atasözlerin, günlük hayatımızda karşımızdaki kişi veya kişilere, duygu ve düşüncelerimizin doğru bir şekilde iyi ifade edebilmemizi sağlar.
Herkes konuşma dilinde bir yol tutturmaya çalışıyor. Özellikle gençler kendi aralarındaki konuşma dillerinde kullandıkları yanlış kelimelerle, adeta gerçek kelimelerden uzaklaşarak farklı bir dil oluşturuyorlar. Günlük konuşmalarında belli bir kalıpta sözcük kullanıyorlar. Yanlış olan sözcükler doğru olarak kabul edilip toplum tarafından benimseniyor ve dilimize yerleşerek, çoğunluğun konuşma dilinde sıkça yer alıyor.
Galat-ı meşhur dediğimiz, kelime veya deyimlerin toplumumuzda kullanılan dilde, yaygın olarak yanlış bir biçimde kullanılması sonucu, doğru olan kelime veya deyimle yer değiştirerek, o kelimenin veya deyimin yerini almasıdır. Yani burada ilginç bir sonuca ulaşıyoruz. Bu durum da, herkesin doğru bildiği ve doğru olarak kullandığı kelimeler veya deyimlere aslında yanlış da diyebiliriz.
Her yörenin kendine özgü konuşma dili vardır. Toplumumuzun belli kesimlerinin kullandığı şiveler Türkiye'nin belli yerlerinde değişiklikler gösterir. Fakat Galat-ı meşhur dediğimiz zaman ise yanlış kelimeleri doğru kelime olarak algılayıp konuşmaktır. Yani yanlış doğru olarak kabul edilmiştir.
Peki bu durum ne kadar doğrudur düşünmek gerekir. Herkes tarafından kullanılan sözcükler yanlış olmasına rağmen doğru sözcükler olarak kabul ediliyor. Bir dildeki kelimelerin gerçek anlamını bilmek için, iyi okumak, iyi araştırmak gerekir. Günlük hayatta kullandığımız dildeki kelimeleri iyi bilmek gerekir. Aksi taktirde kullanılmayan doğru kelimeler yerine farklı kelimeler kullanarak o kelimenin yerini almış oluyor. Aslında kullanılmayan o kadar çok kelimeler var ki ve bu kelimelerin yerine dilimize giren farklı kelimeler günlük hayatımızda kullanılmaktadır.
Galat-ı meşhur ise aslının dışında yanlış kullanılan kelime ve ya deyimlerin halk arasında doğru olarak kabul edilmesidir. Yani yanlış olan doğru.
Örnek verecek olursak; Türkçede kullanılan "İngiltere" kelimesiyle kastedilen aslında Birleşik Krallık'tır. Gerçekte ise İngiltere, Birleşik Krallık'ı oluşturan devletlerden birisidir. Fakat bu kelimeyi o kadar çok kullanmıştır ki artık bu kelime yanlış kabul edilmez.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşayan toplumların millî hisi ile dili arasındaki bağı, oldukça kuvvetlidir. Dilimizin zengin olması, hislerimizin gelişmesinde başlıca etkendir.
