Her gün yeni güne başlarken yarınlarımızdan umutla yaşamak isteriz. Yarınlarımızdan umutla yaşamak demek, hayattan beklentilerimizin olacağından emin olmak ya da, isteklerimizin sorunsuz, dürüstçe olacağını beklemek ve yaşadığımız zaman dilimlerinin mutlu ve huzurlu geçmesini istememiz demektir.
Ömrümüzün her zaman için dolu dolu geçmesi, bizim ileriye hedef koymamız ve bu hedefe doğru ve dürüstçe ilerlememiz anlamına gelir. İnsanoğlu geleceğe yönelik hedefini belirleyemezse, boş yaşamış ve hayatındaki zamanları boşa geçirmiş anlamına gelir.
Çocukluktan itibaren bizlere gelecekle ilgili hedeflerimiz sorulmuştur. Yani en çok bilinen sorulardan biri olan "büyüyünce ne olacaksın?" Tabi ki bu soruya da çocukluk edasıyla cevaplamışızdır. Böylece her çocuk masum yüreğiyle, çocuk olduğunun farkında olmadan, büyüdüğü zamanki hedefinin ne olacağının hayallerinin temellerini atmış oluyor.
Hedeflerin büyüklüğü bizim işimizin de yoğunluğu olacağını belirtir. Bizler hedeflerimizi belli çerçevelere oturttuğumuz taktirde, işimizi yaparken pek çok unsur sorunsuz ilerleyecektir. Eğer bu durum aksi olur ise, yani işlerin iyi bir şekilde gitmemesi durumunda ise, işlerin yapılması için işleri yapan kişiye yönelik, yalakalık, işlerin hak edilmediği şekilde halledilmesinin istenmesi, rüşvetin verilmesi, yerine getirilemeyen vaatler ve benzeri gibi kötü davranışlar sergilenmeye başlanır.
Bu davranışlar karşıdaki kişileri farklı isteklere yönlendirirken, insanları istemem görünüp yan cebime koy safhasına getirir ki, bu durumda da kişilerin birbirlerine olan güvenlerinin yıkılmasına sebebiyet verir. Çünkü işi yapan kişi alacağı rüşveti bilir, işi yapmaya çalışır ama aynı zamanda da işi yapamadığı zaman kişilerin birbirlerine olan güvenin kaybına neden olur.
İşlerini düzgün yürütmek isteyen kişilerin zaten mecazen de olsa böyle unsurlar için rüşvet verebilecekleri yan cepleri olmaz. Çünkü böyle bir şeye ihtiyaç duymaz. Dürüst olan kişilerin ne yan cepleri olur, ne de başkalarının rüşvet vermek için yan cepler oluştururlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her kademesinde bulunan kişilerin, işlerini yaparken, hedefleri doğrultusunda yapmalı ve dürüst çalışmaları ile doğru bir çizgi çizmelidir. Ayakları yerlere iyi ve sağlam basmalı.
Dünya üzerinde bulunan bütün insanların yaptıkları doğru ve ya yanlış davranış biçimleri, toplumların yapılarını belirler.