BİLGİ KİRLİLİĞİ

Çevremizdeki belirli kişiler aracılığıyla bizlere sürekli belli bilgiler empoze edilmektedir. Biz kimi zaman bu bilgiler dahilinde hareket ederek, plan ve projelerimizi bu bilgilere göre yerine getirir ve ona göre hareket ederiz.
     Bizlerin hayatında bilgilerin önemi büyüktür ve bizim hayatımızı kolaylaştıran en büyük araçtır. Özellikle bizi ilgilendiren konularda bilgilenmek, yapacağımız işin doğru ve az hatayla yapılmasını sağlar. Örneğin önümüzdeki günlerde değişecek olan yasalarla ilgili doğru bilgiler, bizim doğru karar vermemizi kolaylaştırıcı etkenlerden biri olacaktır.
     Ama ne yazık ki çevremizi saran büyük bir bilgi kirliliği, bizim kararlarımızı olumsuz yönde etkileyebilir.  Özellikle sanal ortamlarda edinilen bilgilerin pek çoğu, doğruluğu araştırılmadan birbirinden kopya edilerek oluşturulduğu için, gelecekte oluşabilecek yanlış bilgilerin ve alınacak yanlış kararların temel kaynağını oluşturmaktadır.
     Bir bilginin doğruluğunu anlayabilmenin en güzel yolu, o bilgiyi doğru kaynaklar vererek araştırmak ve okumaktır.  İnsanlara faydalı bir hale getirmek için doğru bilgilendirmektir. Bilginin oluşumunda en önemli unsur, iyi araştırmalar sonucunda elde edinilen denemelerin, yaşanan tecrübelerin ve gözlemlerin etkisidir. Bu olgular insanlık için  oldukça büyük önem taşır.
    Tıpkı teknik bilgide olduğu gibi, insanın hayat içerisinde temel ihtiyaçlarını karşılamak ve günlük yaşamını kolaylaştırmak için, özellikle teknolojik bakımından ortaya çıkacak araç gereç yapımı ile ilgili gerekli olan bilgilerdir. Bu bilgiler belli periyotlarla ve belli bir eğitim sonucunda  öğrenilir.
     Bunun yanında dini bilgiler vardır ki, bu bilgileri doğru öğrenip iyi kavramak gerekir. Allah'ın biz insanlara peygamberler aracılığıyla, vahiy yoluyla bizler için en doğru olan yaşam tarzını bildirmesi şeklindedir. 
     Bilgilerin nesnel olma özelliği ve bütün evreni ilgilendirmesi ayrıca evrensel olması ve bireyden bireye değişmeyip herkes için aynı olması ise bilimsel bilgi olduğunu gösterir. Bilim kimseye ait değildir. Yani herhangi bir topluluğa ve ya ırka mensup değil bütün bir insanlığa aittir. Akla ve mantığa dayalıdır ve bilimsel özelliğe sahiptir.
     Bilgiler yalan yanlış temeller üzerine oturtulmaz. Her bilgi araştırma, deneyler ve edinilen tecrübeler sonucunda sağlam kaynaklara dayandırılarak oluşturulmalıdır.