Her insan hayatta bir şeyler yapmak ister ve pek çok durum hakkında fikir beyan eder. Hatta başarıya ulaşmak için pek çok yol dener, pek çok çalışmalarda bulunur. Yaptıkları her icraatı hayata uygulamaya çalışırlar ve böylece memlekete, ülkede yaşayan toplumlara daha faydalı bir durum gerçekleştirmiş olurlar.
Bu durum özellikle devlet bürokrasisinde biraz daha zor ve de çetindir. Memleketimiz için çalışmalar üreten kişiler, yaptıklarıyla belli bir kademe kazanırken, bu başarıyı hazmedemeyenler onların ardından başarıları kadar, başarısızca kuyu kazmaya çalışanlar da olur. Tabi ki de kazdıkları kuyuya kendileri düşerler. Bu da hazımsızlığı oluşturur.
Hazımsızlık çok kötü ve feci bir durum olduğundan, tarihin her döneminde insanoğluna, o veya bu şekilde zarar vermiştir. Birinin ya da birilerini veya bir grubu çekememezlik dünyada yaşayan insanlar için oldukça kötü ve vahim bir durumdur.
Bazen insanları anlamakta güçlük yaşıyorum ve biliyorum ki, siz ne kadar çok başarılı olursanız olun ve ne kadar çok işinizi profesyonelce yaparsanız yapın, yine insanlara yaranamıyorsunuz ve insanlar kendileri, çıkarları için bildiklerini okuyorlar. Bu durum ise toplumumuzun ileriye gitmesini büyük ölçüde engelliyor.
Güncel haberlerde bize, bazen sıkıcı gelen yazılar okuruz. Okuduğumuz her yazı bizler için doğru kabul edilmeyebilir. Çünkü siyasetçilerin taraf olması ve bu doğrultuda açıklama yapmaları, basınında bu durumlardan dolayı konunun ciddiyetinden uzak yazması her şeyi birbirine karıştırmaktadır. Hatta her şeyi birbirine karıştırmaktan öteye gidip ülkeyi yine bir bilinmezliğe sürüklemektedir.
Kişiler ve kurumlar, yapacakları çalışmalarını çok iyi ifade edebilmelidirler. İyi ifade edilemeyen çalışmalar, toplumda istenmeyen sonuçlar doğurmaktadır.
Kimileri bir iki oy daha fazla alayım diye muhalefet ederken, kimileri de bu kaostan faydalanıp yan ceplerini doldurmaktadır.
Ülke geleceğini teminat altına almak hepimizin görevidir.
Bizler tarafsız hareket edip, doğruları göz ardı edemeyiz. Hiç bir zaman ülkemizin gerçeklerinden kendimizi soyutlayamayız.
Günümüzün konusu olan genç yaştaki evlilikler ve bunun üzerine yapılan yanlışlıklar ülkemizin gidişatını zor duruma götürür. Olayı iyi anlamak, iyi kavramak ve iyi ifade ederek, ona göre hareket etmek gerekir.
Ülkemiz için yapılan her türlü adım birilerinin oy deposu olmamalıdır.