SEN HANGİ ENERJİ DÜZEYİNDEYSEN O ENERJİ DÜZEYİNDEKİ İNSANLARLA BULUŞTURUR HAYAT SENİ
04 Mart 2020, 09:19 Okuma: 10740
Sen hangi enerji düzeyindeysen o enerji düzeyindeki insanlarla buluşturur hayat seni.Zaman zaman böyle afili cümleler ile beyin fırtınası yaparım, yaparız. Ne demektir bu cümlenin anlamı? Tam emin olmamakla beraber bir beyin fırtınası yapacak olsaydım şunları ifade ederdim (Olumsuz düşünen bireyler için kaleme alıyorum. Bir başka zaman da olumlu bireyler için yazarız kısmetse)Mesela bazı insanların enerji düzeyleri düşüktür, hayattan haz almazlar. Negatif bir yapıları vardır ve sürekli olayların olumsuz yönlerini görürler. Bu tarz insanların en belirgin özellikleri kanımca müzik dinlememeleridir. Müzik dediğimde öyle Aleyna Tilki dinleyeni küçümsediğim veya Ciwan Haco ya da Mozart'ı dinleyeni övdüğüm gibi bir anlam çıkmasın lütfen. Müziğin her türlüsü güzeldir ve kimi birini tercih ederken beriki bir başkasını tercih edebilir. Ayrıca kainatın içinde de öylesine güzel bir musiki vardır ki ancak zihni berrak olanların kavrayabileceği bir deneyimdir bu her ne kadar tam olarak dile getirilemez isede. Ancak bir çağlayanın sesi veya bir kanaryanın ötüşü ne demek istediğim hakkında bir ön fikir verebilir. Enerji düzeyi düşük kişi görsel sanatlardan da haz almaz. Resim, heykel, sinema, tiyatro...vs. bunları da yine, ya izlemez ya da boş gözlerle bakar durur.Kahve köşelerinde günün en önemli saatlerini heba eder, tıpkı ömrünün en güzel yıllarını heba ettiği gibi. Kim ne derse desin ama kahvelerde insanlar bir şekilde radikalleşiyorlar da. Bu her zaman böyle olmuştur diyemem ama son yıllarda böyle olduğunu gözlemliyorum. İbadet ve Tanrı ile olan özel ilişki kimseyi ilgilendirmez ancak enerji düzeyi düşük insanların bir şekilde Yaratıcı ile olan ilişkilerinde de bir negatif durum göze çarpıyor. Çünkü hayattan zevk almayan bir kişi maalesef hayatı kendisine bahşedene de minnettarlığını gereğince yerine getiremiyor. Bir uğraşı edinmek, belki para kazanmak, olmadı bir yardım derneğinde gönüllülük de bize hayatı bahşedene bir şükran gösterimi olamaz mıydı? Nerdeee? Boş boş saatlerce futbol maçı izlemek ve yorumları dinlemek, 6 saat nezere, okey oynayıp tost ile öğün geçiştirmek, namazdan geçtim (haşa) insanlıktan da uzaklaşmak olmuyor da ne oluyor? Aile kurmuşsun, al çocuklarını bir pikniğe çık. Olmadı, bir parka git, çimenlere uzan ve onlara değer verdiğini, onlara zamanını ayıraraktan ispatla. Çocuklarını ve yakınlarını günlük sonu gelmez siyasi tartışmalarla boğan bu tarz kişiler çoğu zaman maalesef genel seçimlerde oy da kullanmazlar. Bir şeyden değil, tembelliklerinden. Kanımca ülkenin geleceği adına en önemli parametrelerden biri olan oy kullanmayı önemsemeyen kişi, kusura bakmasın ama ülkenin geleceği ve siyasetinden de bahsetmeye hakkı yoktur. Hangi partiye oy verdiğin kimsenin umurunda değil ama hem oy verme ve hem de siyasileri ve ülke yönetimini eleştir, bu bir samimiyetsizlik değildir de nedir?Enerji düzeyi düşük kişi başarısızlıklarına da her zaman bir kılıf uydurur. Yok yakınlarım göz vurdu, yok kötü nefesleri beni etkiledi, yok şu, yok bu. Vicdanen kendini iyi hissetmek adına topu taca at, yani suçlu başkaları olsun. Tamam, kaderimizde ne varsa o'nu yaşayacağız ama Kaderde Gayrete Aşıktır. Üzerlerinde ölü toprağı serili bu kişiler çevrelerini de çok çabuk kırıp, gönül yıkmaktan da asla çekinmezler. Vasatın altında bir durumda olan bu zatı muhteremler aynı zamanda mükemmelliyetçidirler de. Kolay kolay beğenmezler ve bu beğenmemezlikleri sanki kendilerini bir üst seviyeye çıkarıyormuşcasına bir ruh haline bürünürler. Hani derler ya adama "sevsinler seni". Öyle ya, kendileri her daim en iyi kişilerdir. Öyle kibirlidirler ki asla özeleştiriye açık değildirler ve daha bir şey söylemenize kalmadan lafı boğazına saplarlar. Tek taraflı monolog en önemli özelliklerindendir. Tek kale maç yaparcasına lafı bitirmeden birini ötekine eklemlerler. Sizin anlattığınız bir darbımesel kendileri tarafından biliniyorsa hiç anlayış göstermez ve heyecanlı bir şekilde anlattığınız konunun son can alıcı sözünü söyler ve sizi dumura uğratırlar. Ama sizin bildiğiniz bir şeyi o anlattığında siz sabırla dinlersiniz bu kişinin tam tersine.En son kitap okuması 25 sene öncesine götürür sizi. Yani çeyrek asır öncesine ait kadim bilgilerdir bildikleri. Onca zaman geçip yeni keşifler ve görüş açıları bu kişilerin kapsama alanında değildir.İşte bu tarz kişiler, yani düşük enerjili bireyler çevrelerinin mutsuzluk kaynağı oldukları gibi bu olumsuz özelliklerinden ötürü de çevrelerindeki mutlu, yüksek enerjili insan kaynağından yoksun kalırlar. Dahası kendileri gibi dünyaya yanyan bakan, her olumlu gelişmeye şüpheli, agresif,kompleksli bir insan kitlesiyle haşır neşir olmaya başlarlar. İşte tam da bu yüzden yazımın başında da belirttiğim gibi " hayat, kişi hangi enerji düzeyindeyse o enerji düzeyindeki insanlarla buluşturuyor". Olumsuz özelliklere sahip kişileri anlattığım bu yazımı ileride olumlu özelliklere sahip olanlarla tamamlamayı düşünüyorum.
Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.