“Bazı müdürler var, koltuklarına yapışkanla yapışmışlardır onları oraya yapıştıran ağababalarıdır. Onların hükmü yoktur. Zaten koltuğu da dolduramazlar orada eğreti gelin misali dururlar. Hatalarını yüzlerini okudun mu, salya sümük ağababalarının gölgesine sığınırlar, sonra haddini bilmeden hadsiz yaparlar.”
Gazeteci, bağımsız kamu denetçisidir. Muhaliftir ve amacı topluma haber vermektir, yorum farkı sunmaktır. Bunu yaparken de ilkeleri vardır ve o ilkelere sıkı sıkı bağlıdır.
Çoğu zaman yapılan haber ve yorumlar muhataplar tarafından tenkitle karşılanır, hatta bu tehdit düzeyine kadar çıkar. Oysa yapılan haber ve yorum kamu yararı için yapılmıştır.
“Devlet malı deniz, istediğimize veririz” anlayışını hiç kimsenin toplumda kabulleneceğini ve kabul göreceğine inanmıyorum.
Açıkçası kamuda böylesi zihniyetlerin varlığına da inanmıyorum, eğer varsa da bunlar tek tüktür ve kamuda yerleri de yoktur.
Bazı müdürler var, koltuklarına yapışkanla yapışmışlardır onları oraya yapıştıran ağababalarıdır. Onların hükmü yoktur. Zaten koltuğu da dolduramazlar orada eğreti gelin misali dururlar.
Arkalarına aldıkları siyasetçinin gölgesinde serinlerler ve o gölgeye bakıp, kendilerini kocaman zannederler, oysa bilmezler mi ki, o gölge kendi gölgeleri değil. Siluetleri görünmeyecek kadar küçüktür, beyinleri de öyle. Hatalarını yüzlerini okudun mu, salya sümük ağababalarının gölgesine sığınırlar, sonra haddini bilmeden hadsiz yaparlar. Asıp keserler, bağırırlar ki bu da zayıflıklarından ve suçluluk duygusundandır.
Bunların uzun koltuklara yapışmasının nedeni acaba mesai sonrası evlerde toplanıp ‘sohbetlere’ katılmaları mıdır?
O adamlar kendini tanıyorlar ve ne olduklarını biliyorlar ama ne olmadıklarını bilmiyorlar. İşte onların ne olduklarını onlara hatırlatmak için bu yazı kaleme alındı.
Dikkat bu bir öfke yazısı değil, bir öfke kontrol yazısı. Haddini bilmez, “devlet malı deniz, istediğimize veririz” zihniyetine tokattır. Anlayan anlar, anlamayan da anlayana sorar.
SAĞLIK HERŞEYİN BAŞI, BAŞ DERKEN MÜDÜR DEĞİL…
Gerçekten de sağlık her şeyin başı, eğer sağlığınız kötü durumdaysa paranız, malınız olsa neye yarar. Hatta kurumda Müdür olursunuz, neye yarar.
Bu dünyada en değerli ve kıymetlim dediğimiz şey kesinlikle sağlıktır. Toplumun sağlığına gelince bu da bu kentin Sağlık İl Müdürlüğünden sorulur.
Malum hastaneler ve hastanelerdeki hijyen ve doktor eksiği, hatalar-doğrular bu kurumdan da sorulmalıdır. Nice zamandır gazetelere hep Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği yansıyor. İyi de Sağlık İl Müdürlüğü ne iş yapar.
Vatandaşın kafasında bir çift başlılık var. İnsanlar eski değimleri sever. Bu yüzden Kamu Hastaneler Birliği hala toplumda Out, Sağlık İl Müdürlüğü İn’dir.
Sahi Sağlık İl Müdürü kim ve neden haberleri çok çıkmaz, onu bilemeyiz ama bildiğimiz bir şey var, Sağlık İl Müdürlüğü diye bu kurumun varlığıdır.
Sağlıklı bir toplum için bizim sağlıklı bir Sağlık İl Müdürlüğüne de ihtiyacımız var inancındayım.