“Çayevlerine orta yaş ve yaşlı gurup sohbet etmek vakit öldürmek için takılır, gençlik kıraathanelerde masa da okey oynayarak vaktini öldürüyor.
Bu kentte en iyi yapılan şey; vakit öldürmek.”
Batman’da yoksulluk var mı?
Var.
Zenginlik var mı?
Var.
Batman’ı tanımayan biri bu kente gelse ve Diyarbakır Caddesi’nde gezinse bu kentin yoksulluğunu göremez. Diyarbakır Caddesi otomobil fuarı gibi… Çoğu otomobil yüz milyar ve üstü. Hep son modeller. Şahin, Toros bulmak mümkün değil.
Diyarbakır Caddesi’nde kiralar uçmuş durumda. 15 milyara varan kiralar var. Esnaf bu kadar sıkıntı çekerken, bir de kiraların altında eziliyor ama demek ki o kiralar ödeniyor. Bu da başka bir şey…
Yani bu kent çok zengin çok… Dışarıdan gelen biri öyle görür, adam haksız da değil hani. Zenginlik var. Batman’ın yeni mahallelerinde inşaat üstüne inşaat yapılıyor. Ev fiyatları 500 bini de buluyor, 200 bini de. Bölgede huzursuzluk var ama emlak fiyatları yine de yüksek. Kiralarda öyle…
Peki, Batman’ın gerçeği bu mu?
Değil tabi. Batman’da ciddi bir yoksulluk var. Petrolkent, Karşıyaka, Seyitler mahallelerine gidince fukaralık kendini göstermeye başlar. Ciddi bir işsiz nüfus var ve iş yok, dolayısıyla Batman’da gelişen sektörlerden bir tanesi de kıraathaneler.
Çayevleri de var, kıraathanelerde. Çayevlerine orta yaş ve yaşlı gurup sohbet etmek vakit öldürmek için takılır, gençlik kıraathanelerde masa da okey oynayarak vaktini öldürüyor.
Bu kentte en iyi yapılan şey; vakit öldürmek. Oysa en değerli şeydir vakit ama iş yoksa adam ne yapsın, vakit öldürmekten başka yapacak bir şey mi var.
KAYBOLAN HAYATLAR…
Suriyeliler Batman’a gelmeden öncede yoksulluk vardı ve o rakamlar değişmedi ama artık kimse Batmanlı yoksuldan söz etmiyor, varsa yoksa Suriyeliler.
Devletin yaklaşım biçimi de bu hale dönüşünce, içerden homurdanmalar gelmeye başladı. Haklı olarak. Tamam, Suriyeliler var ama Silvanlılar da var, Cizrelilerde ve bu kentin sahipleri olan Batmanlılar da.
Yoksulluk bu kentin en önemli sorunu, işsizlik onunda önünde... İşi olsa Sosyal Yardımlaşmaya ihtiyacı olmayacak. İş yok güç yok, ne yapacak, vakit öldürecek, kıraathane de dirsek çürütecek.
Batman’ın gettosunda yaşayanlar Diyarbakır Caddesini turlarken, içlerinde öfke de birikiyor. Zengin olmak için yollar aranıyor ve imdada hemen her adım başında bulunan iddia bayileri yetişiyor.
Orada da kaybolan hayatlar var. Para bulmak için tefecinin kapısına yatanlar da var ve o tefeciler hayatlarını, ruhlarını çalıyor. En büyük hırsızlık da bu değil mi?
Hayat çalmak en büyük hırsızlıktır, arsızlık ve namussuzluktur. Var mı hayat çalanlar, var. Devlet ne yapıyor. Bugün için seyrediyor, dünde seyrediyordu, önceki günde ve geçen yıllarda da…
Yani anlayacağınız bu yazıyı 90’lar dada yazsam cukka otururdu, bugün de cukka oturuyor. 20 Yıl önce Ataullah Hamidi Batman Milletvekili idi, 20 yıl sonra yine Batman Milletvekili. Demek ki 20 yılda pek de değişen bir şey yokmuş…