Bu kadar yitirdiklerimiz yetmedi mi?

Evet sevgili dostlar, tam bir yıl önce ilk korona vakası görüldü Türkiye’de ve o gün bugündür sözde korona ile yatıp korona ile kalkıyoruz.
Hepimiz sözde ölümlerin azalmasını ve hastalığın bitmesini istiyoruz. Gibi gibi gibi. Ama görünen o ki herşey sadece laftan ibaret. 1 Yıldan beri sosyal medya mecralarına her gün ölüm, vaka, işsizlik, kapalı olan işyerleri vs. vs. haberlerini koyanlar ilgililer tarafından verilen mutasyona uğramış virüs ile bilgiler her geçen gün yükselirken maalesef haritadaki renkler maviden sarıya, sarıdan turuncuya ve turuncudan kırmızıya koşar adım hızlanıyor. Maskeler çene altı ve yasak saatinde bile araçlarıyla neredeyse sabaha kadar dışarda olanlara ve bunları mobeselerden de, sokakta da gören denetim ekiplerine de, pikniklere gidenlere de vs. vs. diyecek bir şey bulamıyorum.
Gerçekten daha önce de dediğim gibi koronanın hiç zahmet etmesine insanları aramasına gerek yok. İlk veya mutasyonlu korona sen yerinde istirahat et onlar zaten gelip seni bulacak bundan emin ol.
Yine bilim insanları 2-3 hafta kapanalım da bu hastalık bitsin diyenlerin sesleri yükselirken bu çığlıklar veya uyarılar vurdumduymaz kişiler için sadece fanteziden ibaret. Çünkü ne kendilerini, ne ailelerini, ne sözde sevdiklerini, ne de insanları önemsiyor ve umursuyor.
Bu düşünce ve davranışlarla, bu denetimsizlik ve rahatlıkla koronanın azalması veya bitmesini beklemek sadece hayaldir bundan başka birşey de değil. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 76 ilde İngiltere mutasyonu 9 ilde yine Güney Afrika, 2 ilde California-Newyork ve Brezilya mutasyonu görüldüğünü açıkladı.
Bazı insanların kafasındaki mantık şu: Nasılsa hepimiz yakalanacağız ve hastalık abartıldığı kadar da değil. Yada bir kısmı biz aşı olduk, diğer bir kısmı biz zaten yakalandık 3 ay daha rahatız bize bulaşmaz diye.
Kimse öfkelenmesin, kızmasın, hiddetlenmesin maalesef görünen gerçek bu.
Bu vurdumduymaz kişilerin ölümlere, hasta sayılarına vs. vs. ye takıldığı da yok açıklanan resmî ölüm rakamları
30 bine dayandı.
Maskelilere öcü gibi bakılırken hala sorumluluk gösteren siz sevgili dostlara sevgi ve saygılarımla...