Bazen özellikle şehirler arası yolculuklarda kolluk kuvvetlerinin köpekle uyuşturucu aradığına şahit olmuşuzdur.
Eskiden aracın dışıyla sınırlı olan bu aramalar artık aracın içinde de yapılıyor.
Bir ara otobüsün içinde pantolonuma köpek değmesin diye oradan oraya giderken oradaki kolluk gücü benim köpekten korktuğum için öyle yaptığımı sanıyordu.
Başka bir keresinde de bir havaalanındaki narkotik köpeği aldığım yeni ayakkabıyı (herhalde tinerden olsa gerek) uzun süre koklamıştı. O an uzaklaşsam büyük ihtimalle bana zanlı muamelesi yapılırdı.
Belli ki İslamiyet’in Şafii ekolünün köpeğe olan bakış açısını bilmiyorlardı.
İslami kaynaklarda köpekle ilgili ciddi kısıtlamalar var.
TC Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslam Ansiklopedisi: https://islamansiklopedisi.org.tr/kopek maddesinde geçen ifadeler:
“Hadislerde köpeğin yaladığı kabın yedi defa yıkanması istenir (Buhârî, “Vuḍûʾ”, 33; Müslim, “Ṭahâret”, 93). Müctehidlerin çoğunluğu bu hadisten hareketle köpeğin salyasının necis olduğu, ağzını soktuğu suyun da necis olacağı, yaladığı kabın yedi defa (bazı fakihlere göre üç defa) yıkanması gerektiği görüşündedir. Hanefîler ayrıca hayvanın salyasının -kedide olduğu gibi hadislerde aksine bir açıklama bulunmadığı sürece- etinin hükmüne tâbi olacağı tezinden hareket ederler. İmam Mâlik ise domuz hariç hayvanların ağzını soktuğu suyu necis saymaz ve köpeğin artığının necis sayılmasını Kur’an’ın avcı köpeklerin tuttuğunu helâl sayan hükmüne aykırı görür.”
İslam Ansiklopedisi gibi bir kaynağın köpekle ilgili olan bu maddesinde Şafiilerin köpeğin necisliğiyle ilgili görüşünün hiçbir şekilde yazılmaması, sadece köpeğin alım-satımı ve verdiği zararın tazmini konusunda Şafii ekolünün görüşlerine yer verilmesinin mantığı nedir?
Belli ki Diyanet kurumunun İslam Ansiklopedisi Hanefi bakış açısı merkezli yazılmış.
Bölgenin tamamına yakınının mensubu olduğu Şafii mezhebi bu kaynakları olduğu gibi delil olarak kabul ediyor ve köpekle ilgili çok ciddi kısıtlamalara gidiyor.
Şafii mezhebinde köpek, domuz gibi canlıların artığı, teri ve tüyü necistir. Bunların temas ettiği nesne toprakla yedi kez yıkanır. İhtiyaç halinde çoban ve av köpekleri beslenebilir ancak süs ve zevk amacıyla köpek beslemek yasaktır. Köpek ıslakken değerse necistir, kuru ise de yıkanması sadece tavsiye edilir.
Sonuç olarak kolluk güçleri dünyanın başına bela olan uyuşturucu belasını def etmek isterken bölgenin tamamına yakınının mensubu olduğu Şafii ekolünün bu hassasiyetini de dikkate almalıdır.
Köpeklere bir tür ince elbise giydirilebilir, onlara eziyet etmeden ağızlarına bir şey geçirilebilir vs.
(Köpek ile ilgili ileri sürülen, beslenen eve meleklerin girmeyeceğine vs. dair görüşler “konu”mun dışında, ayrıca sahihliği konusunda şüphelerim var. Hanbeli mezhebinin görüşüne göre toprak yerine sabun da kullanılabilir. -Mezhepler üstü düşünen birisi olarak- mümkünse toprak ile, toprağın bulunmasının çok zor olduğu istisnai durumlarda ise sabunla iyice yıkanması gerektiğini düşünüyorum.
Son dönemlerde kontrolsüz bir şekilde evlerde beslenen, oraya buraya salınan köpekler ile ilgili olarak da söyleyebileceğim şudur: Hayvanların yaşam alanı tabiattır. Bu, her şeyden önce hayvanlara eziyettir.
İslamiyet bir kural koymuşsa bir hikmeti vardır:
Mesela internetten, yılan yiyen papağanların zehirlenmemek için Allah’ın onlara verdiği fıtrat gereği gidip kırmızı toprak bulup yediği videolara bakabilirsiniz.
Ayrıca Müslüman olmayan birinin derisinde çıkan bir yaranın hiçbir şekilde iyileşmediği, İslamiyetteki toprakla yıkama kuralını duyduğu ve bunu uyguladığında yarasının iyileştiğini gördüğüne dair bir video vardı.)