Dolmuş mu dolmamış mı?

Bildim bileli Batman’daki dolmuşlar yolcuları gibi balık gibi istifler.
Pandemiymiş, hastalıkmış, mahremiyetmiş kimsenin umurunda olmaz.
Bir saat, bir buçuk saat boşuna dolmuş beklediğim zaman olmuştur.
Ya normal güzergahını, orada inecek yolcu olmadığından kafasına göre değiştirmiştir ya da keyfine göre gelmemiştir.
Her gün toplumda dolmuşlardan yeni yeni şikayetler geliyor:
Ya birinin bir ayağı daha dolmuştayken gaza basarlar insanlar yere düşer,
Ya fazla yolcuya itiraz eden yolcuların üzerine yürürler,
Ya trafik ışığı, trafik kuralı dinlemeksizin kural ihlali yapar ve toplumun can ve mal güvenliğini tehlikeye atarlar.
Geçen gün bir olay yaşandı: Bir dolmuş yanındaki başka bir araba onu geçti diye hız yarışına girmiş. İkisi de inat edince diğer araba dolmuşa yandan çarpmış. Yolcular birbirinin üzerine yuvarlanmış. Kucağında bebek olan bir kadın bebeğiyle yere yuvarlanmış.
Yukarıdakinden daha kötüsü de olmuş:
Yolcular inmek istemiş, şoför ise kapıları ısrarla açmamış ve diğer arabanın şoförüyle kavga etmek için arabadan inmiş. Yolcular hep birlikte isyan edince şoför arabanın kapısını açmak zorunda kalmış.
Bunları söyleyince de “bu ülkenin kurumları var, gidin şikayet edin” deniyor. Ancak insanlar ya artık bunları normal görmeye başladı ya da çekindiği için şikayet edemiyor.
Peki bu durum nereye kadar gidecek?
Bu şikayetler %90 oranında özellikle bir hattan. O hattın hangisi olduğunu herkes biliyor ama kimse yaz(a)mıyor.
Peki bunların her türlü yanlış hareketi yapma ama cezasız kalma dokunulmazlıkları mı var?
Hani toplu taşım araçlarına müfettiş binecekti? Hani kamera sistemi uygulanacaktı?
Neden hiçbir kurum bunların bu hareketlerine müdahale etmiyor? İlla ki birileri şikayet edip kendilerini hedef tahtasına koyacak, kavga, gürültü patırtı çıkacak da ondan sonra mı yapmaları gerekeni yapacaklar?