ESNAF BATMAN'I DESTEKLER Mİ?

Geçenlerde YEK (Yerel Esnaf Kooperatifi) kuruldu. Hayırlı olsun.
Bu durum tabii ki çok sevindirici bir gelişme.
Ancak!
Batman esnafını mutlaka desteklesin ama acaba esnaf Batmanını destekler mi?
-İşçisine hakaret etmeyi, küçük görmeyi, tek taraflı saygıyı doğal bir hak olarak gören kimi esnaf (işçisi işini düzgün yapmıyorsa işine son verebilir, bu onun doğal hakkıdır, ancak hiç kimsenin hiç kimseye hakaret etmeye hakkı yoktur.
ve
-Patronunun kendisine emanet ettiği işi ciddiye almayan işçi. İşçisi yüzünden iflas etmiş patronlar çok.
-Aldığı ürün daha birkaç saat sonra veya ertesi gün bozulduğunda garantisi yok diyerek geriye almayı reddeden kimi dükkan sahibi,
-Kulakları sağır eden müzik sesini açınca müşteri çektiğini sananlar... Bir müşterinin ilgisini çekiyorsanız on müşteri de yanınıza bile yaklaşmıyor, uzaktan uzağa uzaklaşmayı tercih ediyor, farkında mısınız? Kaldı ki insanları o şekilde rahatsız etmeye ne hakkınız var? Peki ya denetim mekanizması? Yetkililer niye gürültü kirliliğine sessiz ve duyarsız?
-Ticari taksiler neden taksimetre kullanmaz? Taksimetreden bahsedince neden sinirlenip adeta hakaret etmişsiniz gibi hızla bir U dönüşü yapıp çevredekilerin hayatını tehlikeye atar? Neden kimse onları denetlemez?
-Özellikle kimi şehir içi dolmuşlar, kısmen de çevre il ve ilçelere giden dolmuşlar balık istifler gibi yolcu istifler. Güzergahlara uymaz, kafalarına göre kısa yoldan giderler. İnsanlar mağdur olur. Karşı çıkanlara da hakaret edip kavga ederler. Niye kimse ses çıkarmaz?
-Kendi insafına bırakınca sebzenin-meyvenin en kötüsünü seçip poşete koyan kimi tablacılar,
-Fatura isteyince “muhasebecide, yarın gel” diyen gidince de “daha gelmedi, yarın gel” diye diye faturası muhasebeciden bir türlü gelmek bilmeyen kimi esnaf
-Taksiler niye taksimetrelerini açmaz? Bunları denetleyecek kimse yok mu?
Havaalanına gitmek için astronomik bir fiyat isteyen taksiciye daha düşük fiyat önerdim diye bana hiçbir cevap vermeden arabayı hızla yarım daire şeklinde sürdü az daha birilerini eziyordu. Taksi durağındaki diğer şoförler onu gördü ama hiçbir şey demedi.
-Biraz fazla mazot yakacak diye kışın kaloriferi açmayan, yazın klimayı açmayan, sorunca da yalan söyleyerek “bozuk” diyen otobüs personeli. Veya USB girişli, televizyonlu diyerek reklamını yaptıkları otobüslerin cihazları bozuk çıkınca “ya ne olmuş, bozuksa bozuk diyerek” yolcuya çıkışan muavin. Oysa siz o şartlarla, o hizmetleri alma garantisiyle o bileti satın almışsınızdır. Belki USB girişiyle acil bir işim vardır, belki önemli bir telefon görüşmem dolayısıyla telefonumu şarj edeceğim ya da televizyonda vs. önemli bir işim vardır, veya da yoktur, bu bir haktır. Ve bundan da daha kötüsü; hayatımda en nefret ettiğim sözlerinden biriyle cevap veren: “Kimse şikayet etmiyor, bir tek sen şikayet ediyorsun.” Yani herkes koyun, bir tek sen sivriliyorsun. Haksızlığa boyun eğiyorlar, sen de boyun eğ…
İnsanları yurt dışından otobüse bindirdiğinde kesinlikle saat gecenin 10'unda yerine ulaştıracağına dair söz veren, ancak mola yerlerinde uzun uzun bekleyip gecenin yarısında soğukta başka bir şehrin otogarına terk eden otobüs personeli…
-Meyve, sebze, yumurta satın alınca üç tane isteyince beşe tamamlayan, beş tane isteyince zorla ona tamamlayıp sormadan insanın eline tutuşturan esnaf
-Gıda üretimi ve satışı yapanlar niye eldiven giyer? Galiba elleri kirlenmesin diye eldiven giyer.
Bir tuvalette olduğu kadar mikrop barındıran parayı aynı eldivenle alan, döneri ve tatlıyı aynı eldivenle dolduran, aynı eldivenle paspası alıp temizlik yapan, dolabı aynı eldivenle açıp kapatanlar sizin sağlığınız için değil elleri kirlenmesin diye eldiven giyiyor.
-Dükkanına gelen müşteriyle Kürtçe konuşmayı reddeden hatta cahil yerine koyup dükkandan kovan kimi dükkan sahipleri,
-Musluk, radyo, fayans vs. için usta mı aradınız? Hapı yuttunuz. Birçoğu söz verdiği saatte gelmez, daha sonra söz verir yine gelmez, en son bıktırır.
Ha, önceki işini bitirememiş de o yüzden mi gelememiştir, saygı duyarım. O zaman kesin bir gün ve saat vermesin, sıraya göre müşteriyi arayıp öyle sözleşsin, ona bir şey demiyorum.
Genelde de daha çok para kazanacağı başka bir iş olmuş, oraya gitmiştir.
Bu ahlaki değildir.
İki yıl önce bir banyo musluğunu değiştirecek usta bulamadığımdan bu gazeteye bir ilan vermiş ve usta aramıştım.
İlanın ne manaya geldiğini anlayan anlamıştır zaten.
Bu ilandan sonra bile Batmanda sadece 1 kişi beni aradı. Hallettiğimi söyledim.
Bu örnekler şu an aklıma gelenler. Daha neler neler var!
Büyük marketler açılıp işleri azalınca da artık müşterinin koyun sürüsü olmadığını, kendilerinden mal ve hizmet almaya mecbur olmadığını artık anladılar galiba.
Yakında kurumsal olarak tamirat işleri yapan firmalar da açılır, o zaman işini düzgün yapmayan ustalar da iş bulamamaya başlar.
Eskiden Ankara-İstanbul gibi şehirler otobüs firmalarıyla giderdim. Ancak yaptıkları beni o kadar bıktırdı ki ben de artık rahatıma bakıyorum, en rahat olanı hangisiyse onunla yolculuk yapıyorum. Hangi markette, hangi dükkanda şartlar daha uygunsa oraya gidiyorum. Ancak eğer ikisinin şartları aynıysa yerel olanı tercih ediyorum.
Bu kararı almamak için de uzun yıllar direndim.
Ancak yerel esnafın -hepsinin değil ama çoğunluğunun- hal ve hareketlerinden o kadar bıktım ki bu kararı almak zorunda kaldım.
Eğer esnaf kendisinden alışveriş yapılmasını istiyorsa kendisine çeki düzen vermek zorundadır. Aksi takdirde de iş yok diye kan ağlar.
Verdiğim bu örnekler rastgele verdiğim birkaç örnek.
Bunun gibi pek çok örnek var.
Ya bunu yapacaklar ya da teker teker dükkan kapatıp gidip o dışarıdan gelenlerin elemanı olacaklar.
(Bunlara ek olarak, konunun dışında bir şey; sorunlu müşteri yok mudur? Müşterinin çoğunluğu da sorunludur. Sonuçta aynı kültürde yetiştik, hiçbirimiz sonradan uzaydan da gelmedi. Esnafımız da, müşterimiz de sorunlu. Toplum olarak sorunluyuz.)
Ya sorunlu olmayı bırakacağız ya da toplu(m) olarak esnafıyla- müşterisiyle iflas edeceğiz ve başkalarının işçisi olacağız.
Bunlar daha iyi günlerimiz.
Kaçınılmaz son budur.
Sonuç olarak Kooperatifin yapacağı en iyi iş, insanların neden şehir dışından alışverişi tercih ettiğini tespit edip bu konuda yerel esnafı eğitmektir.
O zaman insanlar zaten otomatik olarak yerel esnafa yönelecektir.